kader belliyse özgür irade neden var sorunsalı

öncelikle şunu belirteyim allah'ın karışmadığı tek şey özgür iradedir. özgür iradeye karışmış olsa, herhangi bir özgür iradesi olmayan meleklerden sonra insanı var etmezdi.

şimdi gelelim şu kader belliyse biz neden dua ediyoruz safsatasına.

kader, bütün olasılıkları allah'ın yazmış olması. mesela senin bu entryi okuyup yeni düşüncelere yelken açman da kaderin içinde yazılmış durumda bu entryi okumadan geçmen de. hangi durumdan hangi olasılığa atlayacak olman yazılan bütün bir kader içerisinde senin iradenle seçiliyor. tabii bu seçim o duruma kadar geçtiğin bütün ihtimaller neticesinde gerçekleşebiliyor. yani burada biraz belirlenimci yaklaşıyoruz ama kuantum da bu belirlenimcilik yaklaşımımızı kırıyor; yani özgür irademiz var. dua ise allah'ın yazdığı olasılıklar içerisinden hangisine gitmek istediğimizi allah'tan dilememiz. şu var ki: allah her şeyin bilgisine sahip olduğu için(büyük veri) her bir seçimimizden sonra, önceki seçimlerimizin bilgisiyle ve herkesin her seçiminin bilgisiyle sonumuzun ne olacağını biliyor. bu sonlar (ölümlerimiz) her ihtimal akışında farklı. sınırsız akışlardan geçen ve her bir durumda farklı şekilde yönlenen ömürlerimizin her bir akışının sonu (ecel) değişmez ama her akışın sonu kendi aralarında karşılaştırdığımızda farklı.

kader soyut bir kavram. kaderin gerçekliğine inanıp inanmanak ise kişinin tercihi. bu noktada kişinin kaderinin önceden belli olduğu düşüncesi ise yapılacak olan seçimlerin sorumluluğunu hafifletmeye yarayan bir kaçış aslında.
hayatımız, yaptığımız seçimlere bağlı olarak ilerliyor. bir ağaç modeli olarak düşünebiliriz bunu. her kırılım yani her dal bir karar anı. kararlarımız ise tamamen özgür irademize bağlı. olmak istediğimiz insanı, yaşayacağımız hayatı seçmekte tamamen özgürüz.
her şey rayından çıktığında, kötü kararlar aldığımızda kaderim böyleymiş demek yerine sorumluluk alıp özeleştiri vermek ve durumu düzeltmek için çaba göstermek daha zordur. ilahi bir güce duyulan inancın insanı uyuşturduğunu ve mevcut duruma boyun eğmesine neden olduğunu düşünüyorum.

allahın senin ne yapacağını önceden bilmesi ve bunu kader olarak yazmış olması senin o işi yapıp yapmamana müdahale ettiği anlamına gelmez. seçim senin ama allah senin ne seçeceğini biliyor olay bu kadar basit aslında.

sorun olmayan bir sorunsaldır.
yalnız şu durumda ne oluyor merak edilesidir. özgür irade dediğiniz şey kişilerin aklı başında, hür ve kendi kararlarını verebiliyor olmasını gerektirir.

doğuştan akli melekeleri yerinde olmayan veya down sendromlu bir kişi için durum nedir? bu kişiler için özgür iradeden söz edilebilir mi? edilemez ise bu dünyaya geliş amaçları nedir? yani bu dünya bir sınav ise bu kişilerin sınav ehliyeti yok. o zaman neden bu dünyadalar? onla rbir başkasının (anne-baba) sınavı ise ruhları yok mu?

bilen yazarlar mesaj ile değil de entry yazarak açıklarlar ise hoş olur.

kader belli degil ozgur irade o yuzden var.
tercihleriniz kaderinizdir.

güdümlü füze misiniz evladım ?

ver kararını vur özgür iradeni çak geç konuyu. öff.

sizi bu konuda bir taylor swift vecizesiyle selamlıyorum:

-benim 3 yıl sonra ne yasayacagım bile planlanmıs durumdadır.
taylor swift

kader ihtiyarî ve ızdırarî olmak üzere ikiye ayırılır. basit basit sorular sormayın araştırın. bunun dışında daha detaylı ve farklı açıklama da yaparım yine memnun olmayanlara ama üşeniyorum, gidin kendi kendinize karşıt fikirler üretip sonuca varın, yazmaya üşendim.

ay off *

çünkü zaman, mekan bizlerin algıladığı şekilde işlemiyor yaratan katında. *

yollar bellidir ancak yol da az değildir. zamandan münezzeh olan yaratan seni özgür bırakmıştır ancak hangi yoldan gideceğini de mutlak suretle bilmektedir. çabana, niyetine bağlı olarak yolunu kolaylaştırabilir veya imtihan adına zorlu yollara da sapabilirsin. sapacağın yolu biliyor olması, özgür iradene karıştığı anlamına gelmez.

trafikte önündeki aracın nereye gittiğini görebiliyorsun değil mi? veya arkandaki aracın. peki onu yolundan çeviriyor musun, müdahale ediyor musun? hayır.

niyetlere ve çabaya bağlıdır demiştik, önündeki aracı bir tehlikeye karşı uyarabilirsin, arkandaki ambulansa yol da verebilirsin ancak onları harekete geçirmezsin. gaza basan gider.

allah'a emanet.

edit: tüm bunlar benim algıladıklarımdır. kesin konuşmaktan imtina ederim.

- kader belli değil, özgür irade de yok
+ anlayanlar anlamayanlara anlatsın*

birinden biri yok. ikisinin birden olması çelişkidir. doğada çelişki yoktur.

kaderin, senin özgür iradenle yapacağın seçimlerin doğrultusunda yazılmıştır. çünkü allah daha seni yaratmadan önce, sen sonsuz şıklarda denensen bile ne yapacağını biliyordu: emre1974tr.blogspot.com/201...

birbirlerine bağlı olmalarından kaynaklanan sorunsal.

özgür iradenin tasarrufu kişinin kaderi olur. bana göre, bence; kader doğanın yasalarıdır.

uçurumdan düşerseniz ölürsünüz. burada kader uçurumdan düşmenin sonucunda başınıza gelecek olandır. fakat aynı uçurumdan -eğitimli olmak şartıyla- yamaç paraşütüyle atlarsanız atmosferin akımından yararlanıp havada süzülerek harika bir anı elde etmiş olursunuz.

90 km/s hızla araba kullanırsanız refleks süreniz artar. fakat 300 km/s hızla gittiğinizde azalacak olan refleks süresinin sonuçları kaderiniz olur.

masaya güçlü bir tokat atarsanız elinizde hissedeceğiniz acı kaderinizdir.

özgür iradenizle etkide bulunduğunuzda doğanın veya karşı taraftaki özgür iradenin vereceği tepkiye hazır olun!

sürekli hatalar yaparak karşılaşılan sonuçlar karşısında "kader böyleymiş" demek gerçekte hayatı ve doğayı okuyamamanın bir sonucudur. ve burada ilginçtir; "kader böyleymiş" sözü evet; geçerlidir!

aciz tavsiyeler;

- neyi ne için yaptığınızı bilmeniz gerekir.

- varacağınız olası sonuçları eksisi ve artısıyla hesaplamalısınız.

- sosyal empatinin yanında onun aynadaki aksi olan kurmay empatisini de kurmanız gerekir. yani "ben onun yerinde olsaydım bana nasıl davranırdım" sorusuna cevaplar bulmalısınız.

- doğayı gözlemleyin.

enjoy your life!

aşağıdakileri yazasımın geldiği başlıktır.

bazı şeyleri "kadere" bağlayanlar ve kişiliğini "burcuna" bağlayanlar arasında bir fark göremiyorum. kendinizi aşın/geliştirin derim. bu arada astrolojiyi tümden reddeden biri değilim. uzun hikaye şimdi. veya hayatın gizemlerinin de farkındayım. "reactionary atheism" anlayışına/tavrına çok uzak bir apatetik ateistim. kaldı ki, bilimsel bir araştırmada bile %51 ihtimalle bir simülasyonun içinde yaşadığımız sonucu çıkmıştı. evet... ama, başınıza bir şey geldiğinde kaderi, bir denyoluk yaptığınızda da burcunuzu sorumlu tutmayın. kişiliğinizi ve hayatınızı ele alma cesaretini edinin.

kader diye bir şey yok çünkü.
kim ne ekerse onu biçer.

(bkz: kaderini şekillendir diye)

sonunda oluceksen neden yasiyosun o zaman knk

özgür irade de yoktur. sen öyle zannedersin.