kadın yazarlardan erkek yazarlara sorular

ınce ruhudur bana göre erkek yazarlar. şiir severler, roman okurlar... peki ya kadınları okumak? bir şiiri anlamaktan daha mı zor?..

#1984178

sevmeyi bilenlerimiz de var bilmeyenlerimiz de.
nasıl ki sevmek isteyen bir erkeğin duygularını anlayabilmek sizler için çok güç bir mesele değilse
sizin nasıl sevilmek istediğinizi de normal(sağlıklı) bir erkek o kadar iyi anlar.
yani seven sevileni, sevilen seveni anlar.
sevilen sever, seven de sevilir.
sonuç olarak güzel şeyler olur.


ne var ki cinsellikten kafayı cozutmuş, duygusal yönden oldukça zayıf kalmış hayvaniliği baskın erkekler bu toplumda hiç azımsanmayacak orandadır.
ve bu durum sevilmek isteyen bazı talihsiz kızları fena şekilde incitir...

davalık olmaya en yakın olduğunuz an neydi?

bomboş soruları boş tipler cevaplayadursun, erkekler kadınlardan daha sık seks düşünmez. bu durum neredeyse eşittir. kadınların ifade sıklığı düşük diye kadınların sürekli cinsel arzular içinde olmadığını iddia etmek ya sizin 15 yaşında ve blu çağını yeni geride bırakmış bir erkek ya da kadınları tanımayan bir kalas olduğunuzu gösterir. bir kadının en olmadık zamanlarda en olmadık cinsel fantezileri kafasında yarattığını bilmek için 500-600 civarında farklı kadınla irtibat halinde olmuş olmanız gerekir. ortadoğu toplumlarında "seks ifade etmeyeceksiniz" denilmesi seksin düşünülmeyeceği anlamına gelmez.

bir de bunun yetiştiği toplum sebepli bastırılmış cinsellik kaynaklı, yıllar boyu en hayvani arzularla yanıp tutuşan versiyonları vardır ki gayet doğaldır. kadın da erkek te seks için yaşar, ifade etmeleri ya da ifade ediyorlarsa etme biçimleri farklı diye biri diğerinden daha az düşünmez.


yani "erkekler her 30 saniyede bir seks düşünüyormuş" durumu çok absürt olmamakla beraber, kadınlarda bu durum en fazla 35-40 saniyedir. yani daha geç olması düşünmedikleri, hele sık sık düşünmedikleri anlamına gelmez. dolayısıyla sorulan "ayyh erkekler gerçekten 30 saniyede bir seks mi düşünüyormuuaaaaş" sorusu "erkekler porno mu seyrediyor ıyyyyyy igreaaaaanç" ile birebir aynıdır.

hastasıyım şu "kadınlar anlaşılamayan canlılar. kadınları çözemiyorum" kafasına.

bu başlıkta kaos havası seziyorum. bazı yazarlar bir şeyler yapmış ve soru adı altında birbirlerine laf atıyorlar sanki.* harikasınız.

benim normalde bir sorum yok ama adettendir. metre, mezura ve cetvel varken neden tarak? kesikir diye mi korkuyorsunuz?*

edit: yazıklarım olsun. biriniz de sorumu cevaplamamışsınız. defolun.

sevmeyi biliyor musunuz yazmışlar.
bırakın ülkeyi dünya genelinde en iyi aşk şiirlerini, filmlerini, şarkılarını erkekler nasıl yazdı acaba sevmeyi bilmiyorlarsa. sakın tek bahane kadının geri plana atılması olmasın lütfen. aşkından derbeder olan şarapçılara, efsaneleşmiş mecnunlara ferhatlara bakın.
he erkekler kadınlara göre daha kolay atlatabiliyor dersen ona katılırım. bir kadın sevince kolay unutmuyor olabilir. kolay toparlanamıyor olabilir. erkek daha kolay uyum sağlıyor bazı şeylere. önüne bakıyor hedef koyuyor ya da yalnızlığa çeşitli şekillerde alıştığı için daha kolay kabullenebiliyor diyebiliriz. mesela özellikle eskiden yaklaşık 2 sene askere gidiyordu erkekler. tüm sevdiklerinden ayrılıp bir şekilde buna alışıyorsun ve otomatikman yalnızlığa, sevdiklerinin sevgisinden mahrum yaşamaya da alışıyorsun. bir diğer sebep ailelerde özellikle babaların erkek çocuklarına mesafeli yaklaşması. zayıf olmasın güçlü olsun diye uzak duruyorlar dolayısıyla daha çocukken sevgisiz büyüyoruz. öyle büyüyen adam birinin gitmesiyle yıkılır mı?
ülkede erkeklerin çalışma oranı kadınlardan yüksek. ülkenin genelinin asgari ücrete çalıştığı yerde ekonomik pahalılıktan ev dönmüyor ve geçinebilmek için sürekli mesai kalan adamlar var. adam eve girip ailesiyle vakit geçiremiyor ki. hayatı işi olmuş. bu adam kime nasıl sevgi göstersin. esas sevgi gösterme şekli bu işte. evdekileri yaşatabilmek için kendi ömrünü feda eden adam daha ne yapsın?
velhasıl anlatmaya çalıştığım kadınlar şöyle yermesi erkekler böyle övmesi değil; erkekler sevmez yaa diye bir şey yok. bu genelleme saçma. evladını klozete atıp şifonu çeken anneye bakarak tüm anneleri gömmek kadar saçma. en fazla derim ki siz sevene denk gelmemişsiniz, sevilmemişsiniz. eğer tüm sevgililerim böyleydi diyorsan da dön bir bak ben nerde hata yapıyorum diye. acaba niye hep sana denk geliyor, insanlar neden sana bunu yapıyor bir düşün derim.

yok öyle bir şey. onedio ile gerçek hayatı aynı zannediyorsunuz

nasıl gidiyor gün?
aman diyim,
değerlendirin
her gün ömürden gidiyor.

#1984514 #1984542

merhaba sayın yazar. buna katılmıyorum. sanırım diğer arkadaşlar da esprili yaklaşmış olsalar gerek olaya *. zira ciddi anlamda aklı fikri cinsellikte olan birisi ya hiiç yaşamamıştır, ya da psikolojik sorunları vardır kanaatimce. evet cinsellik ve güdüleri de önemli bireyin, doğal bir süreç ne de olsa. fakat bu hayatın merkezinde olamaz, en azından benim için öyle. af buyrun amiyane tabirle konuşacağım dışarıda güzel bir kadın gördüğümüzde, hadi siz anlayın seksi bir kadın diyelim. “off bunla da ne yatılır değil, evet güzelmiş, böyle birisiyle birlikte olmak isterdim” hissi olur. buradaki birliktelik cinsellik değil, ilişki yapısı anlamında. o yüzden cevap hayir benim nazarımda. cinsellik tamamen iki kişinin ten uyumu, birliktelik arzusu ve sevgi, sadakat, arzu, en yakın olma gibi duyguları barındıran bir durum. o öyle basit algılanmamalı kanaatindeyim.

diğer soruya gelince de, evet olabilir. benim yakın arkadaşlarım var. 15-16 senelik. ama şunu söyleyebilirim size ya küçükken ya da ileri yaşlarda bir yakınlık kurdu bana her iki hanımefendi de. o yüzden bu yakınlığı da profesyonelce yönetildiğinde arkadaşlık devam ediyor…
ha zaten cinsellik gerçekleştiriliyorsa, o da fb’liğe giriyor.*

#1984542 hayır olamazlar. erkekler freud amcamızınde dediği gibi sevişme ihtimalleri olmayan hiç bir kızla yakınlaşmazlar. o ilişki illa yatağa gider.

#1984186 doğru erkeği seçemiyorsunuz hanımefendi sorunu kendinizde arayın. öte yandan kalbimizin olması gerekmiyor. kimseye gül bahçesi vadetmiyoruz. evrim sürecinden bu yana karnınızı doyuruyoruz. ateş yakıyor ve barınma konusunda yardım ediyoruz. bir zahmet sizde işin ucundan tutun.

sormuyorum lan bir şey artık. her şey gün gibi ortada.

#1984178 sevmek kavramı kişiden kişiye tecrübeye bilgiye görgüye göre değişir. herşeyin olduğu gibi bununda doğrusu tektir. ama o güzel sevmek yani erik fromun romanındaki gibi sanat gibi sevmek diye bir kavrama günümüzde rastlamak olanaksıza yakındır. soruya gelince evet sevmeyi biliyoruz. sadece bazılarımızın sevgi anlayışı seninkiyle aynı değil.

2. soru sebepsiz terkedilme diye bir şey yoktur insan ilişkileri milyontane değişkene bağlıdır. biri terkediliyorsa mutlaka sebebi vardır hatta bazen o sebebi terkeden bile bilemez. ama algoritmalar çok değişkendir ve sonsuzdur vardır illa.

mesaj atıp sorsanız daha mantıklı olur.

son yıllarda kadınların, kız çocukların uğradıkları baskı, şiddet,tecavüz olaylarını neye bağlıyorsunuz ve sizce çözümü nedir?

#1986363 hepsi benim suçum beni öldürün bitsin bu iş.

#1986363 bu durum hep vardı. baktılar adalet yok ve bir şekilde kurtuluyorlar eyleme döktüler içlerinde ki pislikleri. çözümü ağır cezalar. bu tür insanlar ancak bundan anlarlar.

konu gene sekse gelmiş.
sevişgenler sizi.

#1984186 şimdi yalan olmasın, erkeklerin geneli bir karar vereceği ya da bir şey yapacağı zaman* hislerini işin içine pek dahil etmezler. buna benim getireceğim açıklama şu, hisler karar falan verirken yanlış yola sapmayı arttırır bence. o yüzden beyin/kalp terazisinde her daim beyin ağır basmalıdır*.

"neden meselelerin detaylarına bakmıyorsunuz, genel düşünüyorsunuz?" ya da "neden bir şey anlattığımızda dinlemeyebiliyorsunuz?" tipte sorulara rastlamadım fakat yine de şunu şuraya iliştireyim.