kadın yazarlardan erkek yazarlara sorular

1- resim çünkü kağıdın sınırları dahilinde o evrenin yaratıcısı benim. zihnimden geçen her şeyi kağıda dökebilirim.
2- my friend of misery - metallica (sabahtan beri dinliyorum ondan olabilir) belki chopin - nocturne no:20 olabilir.
3- yıldızlı gece
4- bence bira ve patates gibi bu durum.
5- yokluk idrak edilebilen bir şey. var olan bir şeyi idrak edebiliyoruz. o halde yokluk vardır.

cevap veriyorum.

tık!

cevap veriyorum.

meme.

sanat da meme için hayat da.

tatmin olmuşsundur umarım.

özelden sorun hanımfeendiler keyifle cevaplarım. şimdi burdan cevaplasak yani girip tekrar okuyormusunz sanmıyorum.

618059 cevaben.
en güzel sorular 618059 dan geldiği için onları cevaplamak istiyorum.

1- edebiyat. felsefe ile birleştirirdim. kalkıp şimdi bana felsefe bir bilim değildir demeyin. bilimden de ötedir onun anasıdır anası. neden bunları seçtim çünkü zamanımın çoğunu bunlarla geçirip zamanlar içinde kaybolarak zamansız bir mitosfer tabakasında yaşamak istediğimden.

2- doğanın huzur verici seslerini birleştirip bir melodi oluştururdum. akan suyun sesi, rüzgar sesi, kuş cıvıltıları evet bunları birleştirirdim.

3- loş ışıklı barın yüksek bir taburesinde tek başına oturmuş elinde shot bardağı olan bir kadın fotoğrafı. bu kadını size daha uzun anlatabilirdim ama gereksiz olduğunu düşündüm.

4- ikisini de önce nesnellik çerçevesinde incelemeye çalışırız. ama bu çaba nafile bir çabadır. dönüp dolaşır ikisini de öznellik çerçevesinde incelemenin daha bütüncül bir bakış açısına ulaşmada daha faydalı olabileceği noktasına geliriz. yani en azından ben o noktaya gelirim.

5- karanlığı, ışıktan yoksun olan şey diyerek tanımlamamız gibi. aynı şekilde çirkini de güzel karşıtı diye tanımlıyoruz. insana yokluk ürkütücü geliyor. aynı şekilde çirkinlik ve karanlıkta. kendince ürkütücü olan şeyleri aslında yokmuşta bir şeylerin eksik olması şeklinde düşünmemizi isteyen bakış açısı. yokluk olsa yani yokluk var olsa o zaman o var olan şey yokluk olur muydu diye de düşünmeden edemiyorum.

cevaplarınızı soruları yönelten yazarlara mesaj olarak atarsanız başlığı rahat bırakmış olursunuz.
tanım: güzel fikir değil mi?

kendi başınıza geceleri ağladiginiz oluyor mu?

#743212
1-yanan bir plastik top, evet. aynen böyle.
2-yunus. zeki varlıklar biliyorsunuz. sadece içgüdüleriyle yaşayan bir hayvan olmaktansa hiç değilse azıcık zeki olmak bence daha güzel. bence dünyayı görmek, hiç görmekten daha iyidir. her ne kadar süper bir yer olmasa da.
3-öncelikle bilimden korkmayan, gerekli gören bir toplum. gerisi zaten fasa fiso.
4-bir simülasyon olduğunu zannetmiyorum. çünkü, öyle şeyler var ki bir insanın tasarlayamayacağı kadar eşsiz.
5-delilik bence kaybedecek şeyleri olmayan insanların düştüğü durumdur.
6-bir şey yoksa, ondan bahsetmek imkansızdır. siz hiç bilmediğiniz bir konuda ne diyebilirsiniz ki?
7-içinde bulunduğumuz durum bizi karamsarlığa itiyor. mesela dün iki tane çocuk taciz haberi geldi. böyle bir durumda, nasıl karamsar olmayalım insanlık hakkında?
8-delilik dediğim gibi kaybedecek bir şeyinin olmaması. dahilik ise, insanın sorunlara yaratıcı çözümler getirmesidir. bu iki kavram birbirine zıt değil, yani bir dahi deli de olabilir bence. mesela einstein ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı, güç bela bir işe girdi. kaybedecek sadece canı vardı.
9-ateizm bilime dayanır, ancak bu tamamen doğru ya da tamamen yanlış olduğunu göstermez. bu soru hakkında yazabilecek çok şeyim yok, din son zamanlarda içimde çok ölçüp biçtiğim bir konu.
bu kadar. sorulara saçma cevaplar vermiş olabilirim, kusura bakmayın. içimden geldiği gibi doldurmak istedim.

#743212
9- bilimin bardağından içilen bir yudum su sizi ateist yapar sözüne katılıyor musunuz? sizce bu sözle ne denmek isteniyor?
-katılmıyorum. bilimsel gerçekler öğrenildiğinde tanrıya varlık atfetmenin anlamsızlaşacağı kastediliyor.
yaşadığımız evrende bir uyumun varlığından söz edebiliriz sanırım. ben bu uyumun ilk sebebinin tanrı olduğu kanısındayım. bu bağlamda bilim de tanrının sanatını izah etmeye çalışıyor.
açıkçası bu konu tercih meselesi. ne inananlar varlığını ispat edebilir ne inanmayanlar var olmadığını...

7- toplum olarak karamsar bir yapıya sahibiz. peki neden bu karamsarlıktan kurtulamıyoruz sizce?
-bir radyo programında dinlemiştim. annenin mutsuz, moralsiz olduğu zamanlarda asık yüzüyle bebeğiyle iletişime geçmemesi gerektiğinden ne yapıp edip mutlu bir yüz ifadesi takınması gerektiğinden bahsediyordu. bebekle anne arasındaki iletişimin nasıl olacağı, karamsarlıktan kurtulma konusunda yol gösterebilir.

3- bilimin bir toplumda gelişebilmesi için sizce neye ihtiyacımız var?
- soru kendi içinde bilimin bir toplumda gelişmesi gerektiği varsayımına dayanıyor. fen bilimleri kastediliyor zannımca.
açıkçası bilimin gelişmesi tek başına bir şey ifade etmez. öncelikle bireylerin objektif düşünebilmesi, herhangi bir konuyu duygulardan bağımsız ele alabilmesi gerekir. bunu yapamadıktan sonra bilimde ne kadar ilerlediğinizin bir önemi yok.
bu temel üzerine sosyal bilimler de olması gerektiği gibi inşa edilebilir.
peki bu nasıl gerçekleşecek? dayatmadan tamamen uzak, neden ve nasıl sorularını soran nesnel bir eğitim sistemi ile.

soruları için orsalesta anafor'a teşekkür ederim.

neden sevmediğiniz bir insana seni seviyorum diyorsunuz.?

hayatınızda biri varken neden başkalarıyla konuşup bizi yarı yolda bırakıp ona gidiyorsunuz?

#743212
boş kağıt veriyorum. adım soyadımı yazdım ama.

#747357
bağlılık verdiğimiz kadınların bunu haketmediklerini gördüğümüzden, sadece kendimiz ve keyfimiz için yaşamayı doğru buluyoruz ve bu yüzden hedoniye ulaşma fırsatımız varken acımıyoruz. geçmişte iradeli davrandıklarımıza hep pişman olduk.

klişe ama deveye diken insana diken yaranır.

5 - delilik, toplum normlarına uymayı reddedenlerin yaptığı hareketlerin, toplum tarafından hor görülmesi üzerine yapıştırılan bir yafta. bu bazen iyi bir delilik yapıyorsanız da yapıştırılır, kötü bir delilik yapıyorsanız da yapıştırılır. gri bir kavramdır.

her sözlükte aynı soruyu soruyorum ama neyse. yani her an ben kaç beni tanıdılar olayı yaşanabilir.

neden sizin için kitaplar yazan kız yerine sizin yazdığınız mektubu oda arkadaşlarıyla kahkaha içinde okuyan kızı tercih ettiniz hep?

#747401
lütfen, ama lütfen şu genellemeleri yapmayın. dünyada tek tip erkek yok.

yani çirkin diye tercih etmemişlerdir herhalde.

(bkz: #743212">#743212)
2-) geçenlerde ülkenin durumuna kafa yorarken, keşke dünyaya panda olarak gelseydim dedim. en azından neslimiz tükeniyor diye ortalığı ayağa kaldırırdı millet. türk gençleri her geçen gün tükeniyor, kimse oralı değil
3-) teslimiyet. toplum, inançlarını, ideolojilerini, fikirlerini ve maddi beklentilerini bir kenara bırakıp, bilime teslim olmak zorunda.
6-) yokluk, bahsedilebilen ve tarif edilebilen bir kavram. esas olay hiçlik. örneğin, evren daha oluşmamışken ne vardı sorusuna, yokluk cevabını veremeyiz. çünkü yokluk, bir şeyin olmaması anlamına gelmektedir. ama hiçlik kavramı, açıklamakta zorlanacağım bir mefhum.
7-) karamsarlığın da sebebinin ekonomi olduğunu düşünüyorum. refah seviyesi gelişmiş toplumlar, kendilerini sinema, tiyatro, müzik, heykel, gezi vb. bir takım etkinliklerle geliştirmeye çalışırlar. fakat bunun için, karınların doymuş olması lazım. kendisini kültür-sanat/spor faaliyetleri potasında eriten bireyler, bu etkinliklerden ruhi haz duyacakları için (bakın eğlence demiyorum) hayatlarına daha mutlu devam edeceklerdir. bu noktada karamsarlıktan uzak bir yaşam süreceklerdir.

kariyer olarak benden üstün kadınlarla birlikte oldum oluyorum da. bu tip şeylerle ego kasacak biri değilim.

ama o çevrenin küçümser bakışlarıyla yüz yüze gelmek bile muazzam bir olay.

en basiti şirket aracı bmw olan bir hatunu renault clio ile almaya gitmişliğim var.

#747607 ben olurum da o kadın benimle birlikte olmaz. hipergami denen bir gerçek var.

sözgelimi sevgilileri varken otobüse bindiklerinde karşılaştıkları alımlı kızları alıcı gözle olsun olmasın incelerler mi? bunu pek çok erkek arkadaşıma sorup çok farklı yanıtlar aldım, sözlük yazarlarının da düşüncelerini almak isterim.