kahvaltı

7 sene önce terk ettiğim ( bana göre ) gereksiz öğündür.
ne değişti dersek, 40 kilo gitti ilk senede.
artık daha sağlıklı bir görünümüm var.

sabah kalkar kalkmaz değil, biraz üzerinden geçtikten sonra keyifle, uzun sürenini sevdiğim öğün. aceleye gelecekse, hiç yapmamayı tercih ederim. iki lokma atar ağzıma, yoluma, işime gücüme bakarım.

türkçedeki ses olaylarına göre incelersek; kahvaltı sözcüğünde=> kahve+altı birleşik sözcüğünde, birleşme olurken, 'e' sesi düşerek 'ünlü düşmesi' örneği oluşmuştur.

gereksizmiş. neye göre acaba? günün en yoğun, en verimli ve en çok enerjiye ihtiyaç duyulan bölümüne yakıt almadan girenler nasıl başa çıkabiliyorlar bu durumla? şayet ben kahvaltı yapmasam bayılacak gibi oluyorum, baş ağrısı da bonus. kahvaltı sadece gerekli değildir, günün en önemli öğünüdür. sizi sabah yaptığınız enerji yüklemesi değil akşam 7'den sonra yapacağınız yükleme zora sokar.

her gün bir önceki kahvaltının aynısının aynısı. tek tabakta üç yumurta, yeşil salata, peynir, zeytin ve üstüne filtre kahve ile içinde bulunduğum kısır döngü.

kesinlikle günün en mühimi olmayan öğündür.

keyif , günün ilk güzelliği
atlanmayacak en önemli öğünü

genellikle pas geçtiğim günün ilk öğünü. iş günü yarım saat erken kalkıp kahvaltı yapmak mı fazla uyumak mı, tabii ki fazla uyumak fakat haftasonları hiç affetmem yiyerim *. hatta bugün şöyle bir şey hazırladım kendime *

özellikle anneler hazırlarsa lezzeti artan öğündür.

çay,zeytin, peynir, yumurta vb. den oluşan sabahları yenilen öğün.

tek başına yaptığında hayatına küfredesin gelir. kalabalıklaştıkça anlam kazanır mutluluğu artar.

sıkıldım illallah ettim yani olmasa harika olur

güne güzel başlatan veli nimet. adına saatlerce methiyeler yazarım, hiç üşenmem. günün en sevdiğim öğünü, bayılırım. harika bir kahvaltı sofrası midemde kelebekler uçurur. sağlam yapılan bir kahvaltı günü huzurla geçirmemi sağlıyor adeta. akşam yemeğinde bir salata olsa da olur, meeeh. kahvaltı yapamadığım günler, gün geçmek bilmiyor. akşama kadar peynir hayaliyle dolanıyorum etrafta.

beyleeeee


gün içinde fazla kalori almaktansa iyi bir kahvaltıyla güne başlamak beni daha mutlu ediyor.

kahvaltıyı en çok seven millet biziz herhalde.

günümün başladığı öğün.
dışarda olanındansa evde olanını tercih ederim. görseldeki gibi kandırıldığım için değil evden aç çıkmayı sevmediğim için..

hazırlarken heyecanlandığım tek öğün. yemesi de çok güzel. en sıkıntılı olan kısmı toplaması. özellikle yumurta ve ürünleri yenmişse.

onu bunu bilmem de ben kahvaltı için belli bir saatte uyanmak yerine uyandığım saati kahvaltı öğünü ilan ediyorum. miss gibi de oluyor vallahi... işim yokken niye sırf kahvaltı için sabahın köründe kalkayım yahu?¿

türk milleti kalkar kalkmaz kahve ile güne başlayamazmış ve bu nedenle de kahve öncesi mideyi bastırması için aperatif birşeyler yeme ihtiyacı duyarmış. bu sebeptendir ki aslında doyurmayacak ama iç bastıracak; zeytin, peynir, kaymak, bal, reçel gibi iç bastıran tüm yiyecekler bu öğüne konurmuş.

tabi bahçedeki tavuğun yumurtası; gah haşlanır, gah kırılır, gah akıtması yapılır, kimi zaman menemene koyulur, kimi zaman dürüm olurmuş..

e sütsüz, çaysız olur mu?.. elbette olmaz. işte oldu mu size mükellef bir sofra ... hani kahve öncesi aperatifti?.. iyice doyduk şimdi o kahve keyfine değil iç bastırmasına içilmez mi?.. tı tı tı...

bu arada hincime kahvaltı yapmayı hiç sevmez ilk defa yapınca tabi haliyle anlata anlata bitiremedi..

bir de o köy kahvaltıları yok mu?.. sanırım hayatım boyunca hiç gitmeyecek içimden o köylü olmamanın burukluğu. .. niçin 7 göbek şehirliyiz de yazın gidecek bi köyümüz yok anlamıyorum. bürokrasiniz batsın keyfekeder ailem...*

kırmızı çizgidir. günün hangi saatinde kalkılırsa kalkılsın kahvaltı yapılır.

olmazsa olmazimdir. eksik hissederim kahvaltımı tam donanımlı yapmazsam güne baslayamam.