kanuni sultan süleyman

türk tarihine en ihtişamlı dönemini yaşatan osmanlı padişahı.

trabzon doğumlu 10. osmanlı padişahı.

hürrem'in yegane hasekisidir.

sultan süleyman'a kalmayan dünya'nın bana kalmayacağı gerçeğinin ispatıdır.

yemek ile arası pek iyi olan padişah.

bazi kaynaklara gore escinsel olup sadrazam ibrahim pasa ile derin bir iliskisi olmustur. bazi kaynaklarin yalancisiyim.

(bkz: kanuni sultan süleyman)

tanım: osmanlı devleti'nin 10. sultanı.

saltanatı boyunca çok sayıda sefer düzenlemiştir. bu seferlerden ciddi kısmı avrupa'da, az sayılabilecek bir kısmı doğu sınırlarınsa gerçekleşmiştir. döneminde tebriz, budin, rodos ve belgrad gibi önemli şehirler fethedilmiş; avrupa'da v. karl (şarlken), doğu'da ise safevi şahı tahmasb ile mücadelelere girişilmiştir.

kendisinin döneminden önce babası sultan i. selim'in hazineyi doldurması, cülusundan itibaren seferler için çok beklemesine gerek kalmamasına olanak sağlamıştır (elbette seferlerin hazırlık süreçleri aylar alabilir ancak burada maddi kaynak konusunda beklenmediği kısmı belirtilmek istendi.). hazinenin bahsedilen doluluğu, kendisinin askeri açıdan başarılı sayılan 46 senelik saltanatından sonra iyiden iyiye boşaldı ve ekonomik sorunlar azar azar da olsa baş gösterdi. kendisinden sonra tahta çıkacak olan oğlu ve sonrasında da torunu feraset ve vizyon sahibi kimseler olmadıkları için hazinenin ve dolayısıyla ekonomimin durumu iyileşmemiştir.

o öyle uygun görmüştür. çok da sorgulamamak lazım.

güz dönemi osmanlı tarihi 3 dersi final sorum olan padişahtır. ayrıca en uzun süre tahtta kalan padişah olur kendileri. kendisinden sonra tahta geçen oğlu 2.selim ile birlikte osmanlı devleti duraklama dönemine girmiştir.

net bir overrated'dır yavuz'un kurduğu zenginliğin üzerine saltanat yaşamıştır. aynı kemal derviş'in ekonomik yaptırımları sonucu iyileşmeler olması ve artan doktor sayısı ile teknolojinin gelişimiyle sağlık sisteminin iyileşmesi sonucu akp'nin hükümet oluşu ve iyi ekonominin ve sağlık sisteminin üzerine kurulup bakın ülkeyi biz düzelttik demesi gibi.

edit: gerçi fatih'e de bayılmam ama severim. fatih'den sonra rönesans ve reform gibi çağdaş hareketlerin ipin ucunu bu adam kaçırmıştır. bugün türkiye'nin en büyük problemi olan biatçılık kültünün yerleşmesini de sağlamıştır. o kadar zenginliğe rağmen tutarlı ve ayağı yere basan kurumlar kuramaması da cabasıdır. nitekim batı ve türkiye arasındaki temel farklardan birisi de kurumsuzluktur. vizyonsuz birisi olduğunu düşünüyorum.

piri reis ve pargalı ibrahim fan club.

#703385 katılıyorum. 46 yıl tahtta kalmış, babasının 8 yılda başardığının çeyreğini başaramamış. neden muhteşem diye anılıyor asla anlam veremiyorum. babadan çok yüklü bir hazine ve genişletilmiş topraklar ayrıca devletin kazanılmış şanı tamamen sana kalmış beleşten, e o kadar toprağı da alıver zaten bu imtiyazla. ben bile alırdım.
muazzam eğitilmiş ve gerçekten başarılı olacağı ön görülen, halk ve yeniçeriler tarafından sonsuz destek gören oğlun 38 yaşına gelmiş, sen ayakta duramayacak haldesin, hala “vay sen bana isyan mı ediyon” la bırak da git artık, yeniçeri aç aç! çökertmişin koca devleti. bi de efe efe “bir elimi tabuttan sarkıtın, elim boş gittim” falan diyorsun, lafügüzaf.

aynı şehirde aynı, gün doğduğum osmanlı padişahı.
normalde yavuz sultan selim favorimdir ama hemşericilik yapıp kanuni sultan süleyman'ı daha çok seviyorum.
batıda muhteşem süleyman olarak bilinir. (bkz: suleiman the magnificent)
europa üniversalis 4'teki fotoğrafı

muhteşem diye anan türkler değil avrupalılardır. suleiman the magnefique.

kanuni sultan süleyman şiirlerinde mahla kullanmıştır. kanuni sultan süleyman'ın kullandığı mahlası ise " muhibbi" dir.

açık ara favorim olan osmanlı padişahıdır. bunu kabul etmeyenlerin gerekçelerine saygı duyuyor olsam da, ben ne yazık ki bu görüşe katılamayacağım. hem devlet işlerini iyi yöneten, hem iyi askeri zekaya sahip olan, hem de edebi yönü de olan, bu kavramların hepsine dengeli bir şekilde sahip olan başka bir osmanlı padişahı olduğunu zannetmiyorum. cengiz han'ın da dediği gibi "at sırtında dünyayı fethetmek kolaydır. zor olan onu inip yönetmektir."

kanuni'nin yavuz sultan selim dönemi'nde elde edilen zenginliklerin ve geniş sınırlarla birlikte, devletin büyük bir güce sahip olduğu bir dönemde tahta çıktığı doğrudur. ancak kanuni sultan süleyman sadece bu elde olan gücü korusaydı bile, bu onun başarılı bir padişah olması için yeterli olacak idi. kaldı ki bu padişah, osmanlı'yı doruk noktasında yöneten bir padişah değil, bilakis onu doruk noktasına çıkartan kişi olmaya muvaffak olan padişah olmuştur. elde edilen büyük gücü koruyan, doğru siyasi kozları oynayan ve aynı şekilde askeri arenada doğru hamleleri oynayarak büyük askeri zaferler kazanmak herkesin harcı değildir. fatih sultan mehmet dahi, çok entelektüel ve başarılı bir komutan olsa da, hiçbir şekilde kanuni veya yavuz'a kıyaslanacak kadar büyük bir askeri başarılara imza atmamıştır misalen. hatta şahsi kanaatim, onun istanbul'u oldukça zor fethedebilmiş ve diğer savaşları da osmanlı'nın askeri avantajı sayesinde kazanabilmiş olduğu yönündedir. örneğin 1457 yılında arnavut isyancı iskender bey'e karşı kaybettiği albulena muharebesi gibi bir hezimet kanuni döneminde gerçekleşmemiştir.

ondan sonra gelen padişahların hemen hemen hiçbiri ne dış politikada, ne iç meselelerin yönetiminde, ne de askeri alanda kanuni kadar başarılı olamamıştır. bununla birlikte, onun hükümdarlığından sonra osmanlı devleti adımlarını hep geriye doğru atmıştır. tüm bu sebeplerden ötürü, dünyanın en büyük lideri olmasa bile, bana kalırsa birçok farklı alandaki başarısıyla osmanlı'nın en büyük hükümdarıdır. ruhu şâd olsun.

kanuni sultan süleyman mirası saçıp savuran zengin çocuğu gibidir.
uzun uzadıya yazmak gereksiz ama kanuni sultan süleyman gençlik dönemlerinde mantıklı kararlar alırken uzun taht serüveninin belirli bir kısmından sonra kelimenin tam manası ile tozutmuştur. kin veya nefret ile eleştirmiyorum yanlış anlaşılmasın ama 46 sene uzun bir süredir ve ne kadar başarılı olursan ol insanların sana tahammülü azalır.
şehzade mustafa olayı da bunun tezahürüdür. pargalı ibrahim paşa'nın layık olmadığı şekilde göreve gelmesi ama çok başarılı olması ve devamında idamı.
sonrasında bütün enişteleri harcamış kanuni.
şehzade mustafa idamı,
piri reis'in idamı,
rüstem paşa gibilerin göreve gelmesi,
barbaros hayrettin paşa'dan sonra donanmaya yine rüstem marifeti ile yakınları gelmesi...
vesaire diye devam eder.
zirveyi görürken de düşüşün başlangıcıdır.
yeniçerilerin rüstem paşa ve onun atadıklarından yaka silkmelerini okursanız çevresinde olan bitenden bihaber olduğunu da görürsünüz.
ilerleyen dönemlerde bu yazıyı editlerim ama kısaca durum böyle.

ömrünün dörtte birini seferler de kalanını harem de geçirmiş padişah.

pederinin agresifliğinin ekmeğini birazcık yese de donanımlı bir padişahtır. viyana'yı gerekli özeni göstermediğinden alamamıştır. roma'ya da aslında korfu seferinde niyet etmiştir. korfu kalesini alamayınca roma işi de yalan olmuştur. kapanışı zigetvar ile yapmıştır. ruhu şad olsun.

kanuni'nin yaptırdığı idamları anlamak için onun psikolojisini çözmek gerekir. devletin şahlanış dönemlerinde şehzadeliğini yapmış, ülke krallarını kendi sadrazamına denk yapmış, ilk 10 yılında müthiş zaferler elde etmiş bir adamdan bahsediyoruz. yaşadığı dönemin en önemli insanıydı. tahtından olmaktan, gözden düşmekten korkan biri olduğu belli ve aynı zamanda kendisi taht mücadelesi çekmemesine rağmen babası ile beraber amcalarına karşı savaşmıştır ve dedesine de neler olduğunu biliyordur. yaptığı her şeyi onun kafasıyla ölçüp tartmak lazım.