kedi ve insan ilişkisi

tarihin en eski ilişkilerinden biri. ezop masallarından ortaçağ'da cadılarla özdeşleştirilmelerine kadar giden bir ilişki bu. ama kedi ne olursa olsun hiçbir zaman ortalama olanı temsil etmiyor. ya iyi ya kötü.

mısır mitolojisinden bu yana kedilerin sahip, insanlarınsa onların biçare kulu olduğu tecrübeyle sabittir.

ilk evcil kedi iskeleti jericho'da bir mezarda bulunmuş milattan 9 500 yıl önce.

kediler insanların efendisidir. zira kediler asla köpekler kadar evcilleşmemiştir. her zaman özgür ruhlu kalmışlardır.

gittikce derinlesen icsellesmis bir iliskidir, yeni evli ciftler artik 'cocuk' olarak birer tane edinirlerken youtube'da bir kitap kanali olan bey kendini tanitirken "evliyim ve 3 kedi babasiyim" diyebilmektedir.

şuan yanımda mırıl mırıl yatan çocukla benim aramda olan bi ilişkidir. sevilmek isterse gelir kendini sevdirir istemezse yüzüne bile bakmaz. nankör derler ama değillerdir, sadece biraz kafalarına buyruktur ve ehlileşmezler pek. kediler güzeldir seviniz onları.

aralarında ilişki olduğunu düşünmediğim başlık.

zira kediler pek ilişki hayvanı değiller gibi. *

severim kedileri ben, ara sıra cebimdeki son paramı kedilere vermisligim vardır ama cidden bazıları çok nankör (sokak kedileri).

her sabah beni kapının önünde karşılayan sokak kedisine selam olsun. onunla muhabbet edip tüylerini okşayarak vedalaşmadan beni göndermiyor. kediler harika yaratıklar..

bir hayvan ve bir insanin iliskisi. depresyona, anksiyeteye ve baska ruh sagligi problemlerine cok iyi geldigini soyleyen tatli su ruh hastalarina itibar etmeyip kendinizi profesyonel ellere teslim ediniz.

kedi evin lideri sen onun kölesisindir:)

kedileri ilk kez evcil hayvan olarak tutanların antik mısırlılar ( milattan önce 3000 kadar geriye) olduğunu söyleniyor. mısırlılar, onların tatlı doğasına aşık olarak, kendilerini yılanlardan ve sıçanlardan koruma yeteneklerine hayran kalmışlar. diğer birçok hayvanda olduğu gibi kedilere de tapmaya başlamışlar.
antik mısırlılar, kedileri öldüğü zaman firavunların ölümünü anmak için düzenledikleri törene benzeyen, devlet cenazeleri bile düzenlemişler.

biz kardeşim ile hayatımız boyunca hiç köpeğimiz olsun diye ağlamadık ama her yaz sonu şehre dönerken saatlerce "anne ne olur bu kediyi alalım" diye ağlamışlığımız çok vardır.
kedi sevgisi zannediyorum anne ve baba temali bir ilişki.
annemin, genç kızlığında evlerinde olan kedisiyle bir fotoğrafi var, bildiğiniz aile fotoğrafı, demek ki tee o zamandan kedi aileden sayiliyordu.
babaannemin çok kedi sevip sevmediğini hatirlamiyorum ama babam çok sever hatta her yaz sonu bizi fiştekleyen o olurdu.
hani nufus sayiminda hane halkı sayılırdi ya eskiden bir sefer kediyi de getirdik, saysinlar diye ama saymadilar, tuhaf.
eskiden kedi bakmak bu kadar kolay değildi. kum yok, mama yok, kasaptan manço diye bir şey alinir ve haşlanır, kediye verilirdi ki yazarken kokusu burnuma geldi, içim kalkti.
hayatım boyunca bir şekil hep kedimiz oldu, kimi öldü, kimi kaçtı, kimi bizim her acimiza ortak oldu.
benim için kutsiyeti olan bir canli, müslümanligin onlara sicak bakmasi ile ilgili değil tam olarak.
annem cok ani vefat etti, o dönem benim kedim ve kızı kardesimde yaşıyordu, annem vefat ettiğinde aklımi kacirmamanin tek kahramani onlardir.
benim onlar ile ilişkim olup olabilecek en karşılık dolu, sevgi dolu bir ilişki olabilir ancak.

antik yunanlılar, mısırlı kedilere aşık olmuşlar ve kendileri de sahip olabilmek için kedilerden 6 çift olanını araklamışlar. ilk birkaç yavruyu büyüttükleri zaman kediler, ülke çapında büyük şöhret kazanmaya başlamış. sonra da kedileri romalılar'a, galyalılara ve keltlere satmışlar. böyle böyle kediler büyük bir imparatorluk misali bütün akdeniz bölgesine yayılmış.

hayvanların tamamından farklı olarak; sadakat denen şeyi bilmez.
bu yüzden nankör olarak nitelendirilir.
kayıt altına alınamaz, isteyen dilediği kadar eğitmeye çalışsın, aç bıraksın, baskı uygulasın, zindanlara atsın nafiledir. taviz vermez..eğitilemez!
kucağına alıp sevmek isteyen olursa, ancak o isterse gerçekleşir.
bacaklarına dolanıp sürtünerek mırıldanması, kuyruğunu kaldırıp kıçından püskürttüğü sıvıyla seni işaretlemesi ve sahiplenmesidir. sen sahip olduğunu sanırsın ama aslında bir kedi tarafından sahiplenildin.
kesinlikle hiçbir şeyi taklit etmez, hele insanı hiç taklit etmez.. o kadar da aristokrattır.
onu okşarsın, seversin.. işin bittikten sonra, az öteye gidip senin kirlettiğin yerleri yalayarak temizler.
suyla yıkadığın zaman bağırması kızması da ondandır.. su onu kirletir!

muhammed* "kedi ev halkındandır" der.. ve kedinin bardaktan içtiği artan suyu "kedi temizdir" diyerek içmiştir.

yunan atasözü "kedinin tırnağı köpeğin dişlerinden keskindir"

keşke bazı insanımsılar, şu kedinin karakterinin 1/10 ine sahip olsalar.

masumiyet,özgürlük ve saf sevgi ondan,sarılıp sevmesi benden.

anlayamadığım ilişki.
bu dönemin tek kedi aşkı olmayan ben olabilirim.
ilişkimiz nötr.

kediler asil hayvanlar olduklarından, kedi istediği zaman gerçekleşen iletişim ve ilişkidir.

kedilere bu yüzden hayranım valla. tamamen bağımsız, özgür, isyankar. helal olsun diyorum kendilerine, umarım ileride bir kediyle yeniden ev arkadaşlığı yapabilirim.

en sevimli ilişki qalpqalpqalp

gayet de aramız iyidir. geçen gün öğle yemeği yerken geldi bir tanesi yanıma.

en başta yüz vermedim kınalı kar dizisi gibi bir haldeyken geldi yanıma koluma vurdu.

bizde beraber yemeğimizi yedik ve olaysız dağıldık.