kendime not

canım, canı yananım, sevgili kendim... yorgunsun, yıprandın hatta geceleri çok ağladın. göz yaşlarını gizli gizli çok sildin. üzüldün. kırıldın ama bak ayağa kalktın.hem de tek başına yardım almadan. düştün dizlerin kanadı, acı içinde kalktın yoluna devam ettin. daha yolun başındasın belki beş belki on belki yirmi yıl daha yer kaplayacaksın bu dünyada. kırılsanda kırma o insanlarla muhatap olma yoluna bak ve seni kıran insanları hayatından çıkar. çünkü sen biriciksin ve özelsin. kimse seni senden daha çok sevemez. bu hayatta tek başına yaşamayı öğrenmek zorundasın. ayrıca hayat çok kısa dolu dolu yaşa hayatını. üzülsende kahkahalar gül. çünkü gülmek en çok sana yakışıyor. ve sevgili kendim iyi ki varsın. sen bu halinle çok özelsin ve güzelsin. kimse sevmese de ben seni çok seviyorum

insanlara güvenmemeyi seçmek daha mı kolay olurdu. yalnızlık bir seçimken güzel seçimlerimi kendim yaptığımda daha mı iy hissedeceğim. kime güveneceğini hangi sözüne güveneceğimi bana zorla öğretmeleri kalp kırıcı. onlarla devam mı etmeliyim. sözler ve hareketler neden uyuşmuyor. çocuk mu kandırıyorlar. yetişkinlik böyle bir şey mi kimsenin kimseyi umursamadığı.

bu gece yapayalnız olduğumu iliklerime kadar hissettim. emeği geçen herkesin eline sağlık, yepyeni farkındalıklarım var artık. aile mi, çiz üstünü. dost mu, onu da çiz. sevgili mi, o zaten senin üstünü çizmiş. geriye bir ben kaldım. derdim yalnızca kendi derdim anladım. kimseye bir şey anlatılmazmış anladım. harbiden böyle dibine kadar yalnızmışım onu da anladım. mis gibi. daha ne istiyorum. kendimi kaybetmem için gereken her şey tamam, eksik yok. bu gece birkaç karar vereceğim ve bazı şeyler tamamiyle bitecek. bir şeyleri çok iyi anladım. bundan sonra yapayalnızım ve bu artık rahatsız etmiyor. kimseyi sıkmaya gerek yokmuş. kimse senin derdini alıp da umursamıyor, zordan dinletmeye gerek yok kendini. bak işte kimsenin umrunda değilsin ve hepsi bu kadar, artık bunun rahatlığıyla yaşayabilirsin. gerek de yok buna, sen kendine yetersin. ne güzel değil mi? yalnızca kendin varsın. ne yapıyorsan kendin için yap. artık sen de umursama. artık sen de düşünmeden sarfet sözlerini. artık sen de kırmaktan çekinme. kırılacak yerin kalmayana kadar kaldırdın birçok şeyi ve artık kendine rahat ver. artık sus. artık kimseden hiçbir halt bekleme. artık kimsenin bir şeyi değilsin. bunu kabullen. artık bitti.

inan ve devam et kanka.

her zaman kendini geliştirmeye çalış. şimdiden başlamazsan eğer daha sonra baktığında etrafındaki herkes kendini geliştirmiş olacak ve sen hala olduğun gibi kalacaksın. gelişim hiçbir zaman kolay değildir. kolay yolları bulmaya çalışma ya da bu şekilde zaman kaybetme. en önemlisi başladığında pes etme, sonuna kadar ilerle.

kimseden seni mutlu etmesini bekleme. kendi mutluluğunu kendin yarat. küçücük dünyanda senden başka kimsen yok goremedin mi hala. ne anne, ne baba, ne arkadaş herkes kendi cikarinda. senin ne kadar çabaladigini gördükleri halde. hala seni küçümseyen insanları ne diye çevrende tutuyorsun. seni sevmeyenin peşinden gitme amacın ne kızım kendine gel. senin senden başka kimin var. kim kurtaracak seni kim yanında olucak. boş hayal kurmaktan vazgeç. birilerinden sevgi kirintisi dilenmekten vazgeç. başarmak istediklerin senelerce küçük bir çocukken bile sana inanmayanlara göstermek istediklerin var. peşinden git sadece onların peşinden git. insanlara bağlanma, sevildigine emin olmadan sevme, sevsen de bunu gösterme hayattan aldığın en büyük kazıkları hep onlar attı sana. çok iyi biliyorsun her fedakarlığı yapıp da kendini hiçe saydığın insanların gün geldiğinde yapmasaydin dedikleri şeyleri çok iyi biliyorsun. yapma o yüzden artık bir şey yapma...

sabah 9-10 arası cocugun yuzme kursu var.

( kendime not diyince gerçekci bir entry girmem gerektıgını dusundum. yoksa duygusal şeyler mi yazmam gerekıyordu)

başına bir iş geldiğinde nolcak ya sen halledersin bir şey yok diyenlere inanma. kendi başlarına gelme ihtimali olduğunda bile dünya başlarına yıkılıyor.
insanların söylediklerine değil yaptıklarına inanmayı öğren artık. gereksiz acıma duyguları ağır bastığı için böyle konuşuyorlar.

üşenme, erinme, erteleme.

bir gün gaza gelip defterlerini sakın çöpe atma veya yakma.

en ağır sancıların, muhteşem zamanlarına dönüyor biliyorsun.
az daha sabır.

rüya defteri yapmak.

ertelediğin hobilerini hayata geçir artik!

kendime not felan bırakmıyorum aptalın tekiyim. kesin ilerde çok aptalca şeyler yapıp sızlanacağım. neyse en azından kendimi tanıyorum ahahah.

seni düşürmek için konuşan kimseyi duyma , normalde kabul etmeyeceğin davranışlara karşı sırf karşındakini seviyorsun diye tolerans gösterme.

sevdiğinle küs uyuma.
her zaman haklı olamayacağını kabullen.
bağırmak seni haklı yapmaz, sakinleşmeyi dene.
ailen değişmeyecek, onları değiştirmeye çalışma.
eşin bir işkolik, işi senden hep ön planda olacaktı ve bunu biliyordun. işte o yüzden hayıflanma.
insanların her şeye bir eleştirisi hep vardır, hep konuşacaklar.
biri bir konuda çok kesin şekilde konuşuyorsa emin ol ki o konuda hiçbir halt bilmiyordur.
yüksek lisansın için çalışmaya başla, yoksa cidden çok geç olmaya başlayacak.
kahveyi azalt, bağımlısı oldun resmen.
her şeyi kontrol etmeyi bırak, hayat akışında daha güzel.
son olarak, kendini sev. öptüm.

ekmek
soda
yumurta

o salak yine dönmeye çalışacak, aynı sinyalleri tekrar tekrar veriyor. direkt tersle, sakın ama sakın vicdan yapma.*

"sen, senin için varsın. kendi varlığına hizmet etmek için yaratıldın." bunu unutma. o hayallerini gerçekleştirmezsen git ve atla bi uçurumdan.

bazen, sözlerinde anlatamadığı bir çok şey vardır kimi zaman sesler anlatır kimi ise sessizlik...

biz sahiden iyi miyiz? hani bize her sorduklarında, konuşsak
kelimeler dilimize takılacak gibi oluyor ya.
bir şeyler var aslında;
konuşacak, anlatacak, ağlaşacak bir şeyler var içimizde diye
düşünüp, iyiyim deyip geçiyoruz ya. bilmiyorum.
yüreğimizi alsak da geçsek bir aynanın karşısına
ve sorsak kendimize dürüstçe, mertçe! sahiden, iyi miyiz..?