kevin costner

orta parmağını öperek selam veren karizma holivud oyuncusu.

armullah kafa radyo dinliyor anladık, aferin güzel faaliyet.

abartılmış aktör, orta seviyede bir oyunculuğu vardır.

beş kişi önünde konuşamayacak adamlar tarafından abartılmış bulunan aktördür.

daha iyiyim diyen buyursun piste çıksın.

kendisinin vasat olduğu tespiti son derece doğrudur.

kevin costner'ın kariyeri özellikle ilk dönemlerde en üst düzeyde ilerler. sonrasında ise waterworld ve postman gibi işlere büyük yatırımlar yapar. ancak filmler gişede patlayınca maddi olarak iflasın eşiğine gelir. sadece maddi olarak değil, psikolojik olarak da çöküşe geçtiği dedikodusu hep yayılmıştır. bu iki filmden sonra kendisini vasat filmlerde ve vasat senaryolarda görmeye başlarız.

idarelik spor filmleri (for love of the game, mcfarland usa, draft day) pek merak uyandırmayan durum hikayesi filmleri, destansı aşkları ve güzel mekanları resmeden ancak fazla durağan aşk filmleri, germeyen gerilim filmleri gibi kariyerinin başında olsa oynamayacağı bir çok işin içine girdiğinden ve biraz da modası geçmeye başladığından günümüzde artık vasat bir aktör olarak görülmeye başlanmıştır. 2000'ler ve 2010'lar onun için arada görülen istisna üst düzey işleri haricinde bir gerileme dönemi gibidir adeta.

waterworld ve postman kötü denemeler olsa da, costner'ın sonrasında vasat işlerin içinde olmasının tek sebebi bence para değildi. bu vasat filmlerin hikayelerine ve senaryo tiplerine bakıldığında bir çoğu 80 ve 90'larda olsa ve biraz da düzenlense üst düzey sayılabilecek işlerdir. ancak 2000'lerde ve 2010'larda artık taşrada geçen destansı aşk filmlerinin, kurtarma ekibinin tecrübeli ve iyi yürekli kaptanını oynamanın ve seçimi değiştiren adam gibi işlerin pek bir değeri kalmamıştı. hollywood o yıllarda bir geçiş yaşıyordu ve ikonik yüz sineması giderek başka bir yere evriliyor ve senaryo tipleri değişik yönlere gidiyordu. costner ise bu değişimlere ayak uydurmak istemedi ve parladığı zamanki sinemanın gereklerine ve tarzına sadık kalmayı seçti. bir çok western filminde ve projesinde yer alması da onun bu tercihinin bir yansıması olsa gerek zira kariyerinin tepe noktası olan ve kendisine 6 oscar getiren kurtlarla dans filmi de bir western filmdi.

ben kendisini kariyerinin başındaki durumuna ve gerileme dönemindeki birkaç başarılı işine bakarak hala bir hollywood efsanesi olarak görmeyi tercih ediyorum. ama günümüzün sinemasında eski şöhretinin kalmadığı ve çok sayıda başarısız işte yer aldığından dolayı değerinin de epey bir azaldığı gerçek.

kendisi şu sahne ile sinema tarihine geçmiştir.*

zamanında dünyanın en iyi aktörleri arasında gösterilmiş olan aktör.
oysa bence durum böyle değildir, seçilmiş bazı roller için ideal olsa da oyunculuk aralığı sınırlı bir aktördür.
gençlik yılları diyebileceğimiz 80 ve 90 larda yakışıklı ama mahcup, etik değerleri olan, merhametli , efendi erkek rollerinde başarı göstermiştir. yüz hatları ciddi, disiplinli, merhametli, aşırılığı sevmeyen, durgun, kadına kıza düşkün olmayan sakin bir imaj vermektedir. bu imaja uygun filmleri ustalıkla oynamıştır.
bu alanın dışına çıktığında oyunculuğunda inandırıcılığı azalmakta, vasata inmektedir.

geçenlerde televizyonda tesadüfen kevin kline ile birlikte rol aldıkları silverado filmine denk geldim.
emrebey'in dediğinin tam aksi yönde, kadın düşkünü ve uçarı kardeş rolünde oldukça başarılı buldum diyebilirim.

1955 doğumlu amerikalı aktör ve yönetmendir.
oscar ödüllü bir insandır.

gizli sayılar filmindeki oyunculuğu oldukça iyidir.*

karizma.

amerikalı aktör ve yönetmen.

çok âşıktım ben bu adama lisedeyken. gülümsemesine ve bir de sinirli bakışlarına hastaydım özellikle.

for the love of the game adlı filmi ile takdirimi kazanmış oyuncudur. aslında filmde iş yoktur pek ama çok sevdiği bir sporu bırakmak zorunda kalan bir oyuncunun üzüntüsünü yada psikolojisini iyi yansıtmıştır. kendi fiziğinin, anlatılmak istenen karakterin sahip olması gereken fizikle örtüşmesi de bu rolde yardımcı olmuştur ona. duygusuz gibi görünen yüz hatlarına sahip olması bazı rollerde kendisine yardımcı olmaktadır. mesela 3000 miles to graceland, tin cup, kusursuz dünya filmlerinde bunu görürüz.

bence kendisine en çok yakışan tarz western'dir. open range ve silverado gibi... silverado'da çok genç olmakla birlikte, open range oyuncunun olgunluk dönemlerinin iyi işlerindendir. ayrıca mr. brooks'ta da iyi iş çıkarmıştır.

aktörlük yanında müzisyenlik tarafı da var. en son istanbul'a konser vermeye gelmiş. kafasında şapkası, elinde gitarıyla sahnede şarkı söylemişti.