kim başa gelirse gelsin çalacak zaten
başlık "bol giyimli kukla" tarafından 29.01.2021 15:04 tarihinde açılmıştır.
21.
bu koşullarda doğru bir söz. ne zaman halkın örgütlü olduğu, yönetim mekanizmaları üzerinde örgütlü denetim ve hesap sorma gücünü kullandığı bir düzen kurarız, işte o zaman bu pislikler azalarak biter.
apartman yönetiminde de böyledir, özel şirketlerde de, devlette de.
insan, halen evrim yolunda bir yaratık bana kalırsa. uygun koşullar bir araya geldiğinde insandan her şey beklenir. erdem dediğimiz şey de toplumsal denetim çerçevesinde gelişir. başkaları tarafından denetlendiğini bilen insan, kendi ruhsal bütünlüğünü muhafaza edebilmek için erdem geliştirmek zorunda kalır. o zaman zaten denetim görevini vicdan devralır.
apartman yönetiminde de böyledir, özel şirketlerde de, devlette de.
insan, halen evrim yolunda bir yaratık bana kalırsa. uygun koşullar bir araya geldiğinde insandan her şey beklenir. erdem dediğimiz şey de toplumsal denetim çerçevesinde gelişir. başkaları tarafından denetlendiğini bilen insan, kendi ruhsal bütünlüğünü muhafaza edebilmek için erdem geliştirmek zorunda kalır. o zaman zaten denetim görevini vicdan devralır.
devamını gör...
22.
bir laf var;
parmağını bal a sokan
yalamadan bırakmaz.
parmağını bal a sokan
yalamadan bırakmaz.
devamını gör...
23.
tabii çalacak kardeşim, niye çalmasın? başka işi mi var adamın? zaten emperyalist düzende halkın dileği "çalmayan lider" değil, "diğerinden daha az çalan lider" değil midir?
devamını gör...
24.
ülkedeki bazı kesimlerin akp'ye oy vermesini sağlayan argüman.
devamını gör...
25.
o zaman biz gidelim
devamını gör...
26.
elindeki güç kadar çalabilen bir toplumda gayet normal bir durum.
-bal tutan parmağını yalar.
-devletin malı deniz, yemeyen domuz gibi özdeyişleri olan bir toplumdan bahsediyoruz. gücü nispetinde hemen herkes ya çalıyor ya da adam kayırıyor. çürümüşlük içimize işlemiş. ata sporumuzdur bizim.
16.yüzyıl, fuzuli'nin şikayetnamesinden.
"selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
dedim: - ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
dediler: - bizim adetimiz böyledir.
dedim: - benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
dediler: - ey zavallı! sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
dedim: - beratımın gereği niçin yerine gelmez?
dediler: - zevaittir, husulü mümkün olmaz.
dedim: - böyle evkaf zevaidsiz olur mu?
dediler: - asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
dedim: - vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.
dediler: - akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
dedim: - hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.
dediler: - bu hesap, kıyamette sorulur.
dedim: - dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
dediler: - ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.
gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim."
-bal tutan parmağını yalar.
-devletin malı deniz, yemeyen domuz gibi özdeyişleri olan bir toplumdan bahsediyoruz. gücü nispetinde hemen herkes ya çalıyor ya da adam kayırıyor. çürümüşlük içimize işlemiş. ata sporumuzdur bizim.
16.yüzyıl, fuzuli'nin şikayetnamesinden.
"selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar. hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler. gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.
dedim: - ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
dediler: - bizim adetimiz böyledir.
dedim: - benim riayetimi gerekli görmüşler ve bana tekaüt beratı vermişler ki ondan her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.
dediler: - ey zavallı! sana zulüm etmişler ve gidip gelme sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüp sert sözler işitesin.
dedim: - beratımın gereği niçin yerine gelmez?
dediler: - zevaittir, husulü mümkün olmaz.
dedim: - böyle evkaf zevaidsiz olur mu?
dediler: - asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
dedim: - vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.
dediler: - akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
dedim: - hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.
dediler: - bu hesap, kıyamette sorulur.
dedim: - dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.
dediler: - ondan dahi korkumuz yoktur, katipleri razı etmişiz.
gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey'us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim."
devamını gör...
27.
"böyle düşündüğünüz için çalabiliyorlar zaten" diye yanıtlanası cümle.
toplumun yansımasıdır siyasetçi. sen toplum olarak hakkını yedirmemeyi seçersen kimse bir şey çalamaz.
bir reelden bir de sözlükten örnek vereyim size.
bir arkadaşım var, kapalı bir kız. malum bir belediye başkanı hakkında "amma yemiş" falan diye konuşulurken "ben de olsam ben de yerdim" dedi.
sözlük örneğine gelince... "sen yöneticiyi tanıyorsundur, şunu bunu yapsana" diyenlere "tanımam, tanısam da adam kayırmam" dediğim zaman hemen hemen "vay enayi vay!" benzeri bir tavırla karşılaşıyorum.
alın size toplum!
ben de yerdim diyen bir insanın, bir başkasına "yeme! ben olsam yemezdim, sen de yiyemezsin halkın malını." demesi mümkün mü sizce? yahut "tanıdığına iş yaptırmayacaksan ne anlamı kaldı onu tanımanın" diye düşünen biri, kendisi başa geçse ne yapacak, belli değil mi?
yapmayın arkadaşlar! böyle baştan bunu kabullenip üstüne bir de "ben de olsam yapardım" diyorsanız sizinle 1 adım ileriye gitmez bu ülke. gitmiyor da zaten, görüyoruz.
herkes aklını başına alsın!
toplumun yansımasıdır siyasetçi. sen toplum olarak hakkını yedirmemeyi seçersen kimse bir şey çalamaz.
bir reelden bir de sözlükten örnek vereyim size.
bir arkadaşım var, kapalı bir kız. malum bir belediye başkanı hakkında "amma yemiş" falan diye konuşulurken "ben de olsam ben de yerdim" dedi.
sözlük örneğine gelince... "sen yöneticiyi tanıyorsundur, şunu bunu yapsana" diyenlere "tanımam, tanısam da adam kayırmam" dediğim zaman hemen hemen "vay enayi vay!" benzeri bir tavırla karşılaşıyorum.
alın size toplum!
ben de yerdim diyen bir insanın, bir başkasına "yeme! ben olsam yemezdim, sen de yiyemezsin halkın malını." demesi mümkün mü sizce? yahut "tanıdığına iş yaptırmayacaksan ne anlamı kaldı onu tanımanın" diye düşünen biri, kendisi başa geçse ne yapacak, belli değil mi?
yapmayın arkadaşlar! böyle baştan bunu kabullenip üstüne bir de "ben de olsam yapardım" diyorsanız sizinle 1 adım ileriye gitmez bu ülke. gitmiyor da zaten, görüyoruz.
herkes aklını başına alsın!
devamını gör...
28.
'bal tutan parmağını yalar ' zihniyeti var olduğu sürece inkar edilmeyecek durumdur.
devamını gör...
29.
bizim sıkıntımız sadece çalınması mı cidden?
devamını gör...
30.
bahaneye bak qq nerden biliyorsun farklı bir şey dene bir kere de. çalıcak mı tamam belki az çalacak belki çok belki hiç çalmayacak dene işte
devamını gör...
31.
halk hırsız olursa ne beklenir ki? halk çalmayı bu kadar normalleştirmese bir lirasını bile ziyan eden devletten hesabını sorardı. ama biz alışmışız, hıg bile demiyoruz. çünkü halk da birilerinden çalıyor. işçi patronundan, karı kocasından, patron işçisinden, çocuk ailesinden, herkes bir şeyleri çalma peşinde.
devamını gör...