kitap hediye notu

böyle roman gibi hayatın olsun

hayallerimde bu kitap ve sen kadar güzel

kaybolduğun vadilerde elini tutacak bir kitap. keyifli okumalar..

ben hiç yazmadım. zaten hediye ettiğim kitap yeterince meramımı anlatıyordu hep. üstüne ne yazabilir ki bir insan daha.

kitap hediye etmek mi? fazla ütopik bence.

dostlarını daima vefa ile hatırla can!
arayan sen ol, bulan sen.
tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen.
kula vefası olmayanın, hakk'a vefası olmaz.

hz. mevlana

sevgiyle..

bence çok değerli özellikle seni gerçekten tanıyan ve neyi sevdiğini ve sevebileceğini tahmin edip de alıyorsa o not hep saklanır o kitabın arasında.

carl sagan'ın "kozmik bağlantı" kitabını gönderen arkadaşımı hatırlatmıştır.
"kemerlerinizi bağlayın, uzaya gidiyoruz! :)"

"güle güle oku" *

67.sayfa 8.cümle yazmıştım.
("zaten evliliğim eskidi, seninle yenilenir." )

hayatimda tek bir kişiye kitap hediye ederdim.
oda artık hayatımda olmadığı için kuru bi öksürük sonrası satırları yazıyorum.

bu kitabı sana değer verdiğim için hediye ediyorum sevgili dostum.
peki şimdi sen ne yapacaksın? ya bu satırları yazmamı bitirmeden okumayı bırakıp kitabi eski sevgiline,eşine dostuna dağıtacaksin ya da sonuna kadar kitabi okuyup ondan sonra eski sevgiline, eşine dostuna dagitacaksin. en son yazdığım çok uzak bi ihtimal değil mi? senin ciğerini bilirim ben ciğerini.
bari bu aldığım son kitabi oku. kimseye verme. ne bileyim hiçbir şey yapamıyorsan al yak kitabı ama yine de kimseye verme. koy diğer kitaplarının yanına. 4 yillik (eski) dostluğumuz en azından bunu hakediyordur. hoş sen sana verdiğim hangi şeyin kıymetini bildin ki... bunu ben değil kitaplar öğretecek sana.

o yüzden lanet olası artık hayatımda değilsin, sana almış olduğum kitaplara hasret kal.

artik sana sevgi dolu olmayan dostun -whistoy.

bunu bile okumazsın sen göt yazmıştım kapak içine.

hayat uzun bir yolculuk. ve sen, bu yolculuğu anlamlı kılan muhteşem bir detaysın.

sen ve seni var eden her güzel şey gibi olmasını dilediğim bir kitap. umarım bir gün hırkalarımız birleşir ve birbirimize dolanırız öyle. sessizce. iyi ki varsın.

hediye ettiğim tarihi not edip altına ters gülüş çizerim.

evet... şöyle bir anı geldi başıma. yıl... iki sene önce. hehe.

deli gibi hoşlandığım bir hanımefendi var. ona almak istediğim bir kitap var, lakin baskısını bulamıyorum. kitap da, hamdi koç'un iyi dilekler ülkesi kitabı. girdim bi ikinci elciye. elimle koymuş gibi buldum. istediğim gibi, iş bankası, lila kapaklı. acelem olduğu için, hızlıca sayfalarına baktım. bir kaç yerde yazı vardı, okumadım. ben bunları şekille, kalple, ne bileyim notla kapatırım dedim. parayı verip kitabı aldım, sonra da hızlıca eve döndüm.

sonra aklıma geldi, ne yazdığına bakmak istedim.

ne göreyim...

önceki sahibi, onun bunun çocuğu yavrum evladım, 8 sayfa boyunca porno sitesi yazmış. her boşluğa. her yere. bir de tükenmezle yazmış... 3 saat falan kapatmaya uğraştım. sonra kıza attım, 12 saat dalga geçti.

öyle.

bana sürekli verdiği kırmızı güllerden birinin ufacık resmini çizmiştim. sonra veremedim kitabı. hediye ettiğim kitaplar içerisinde muhtemelen en anlamlı nota sahip olan olacaktı.

"sorarlarsa ne iş yaptın bu dünyada diye rahatça verebilirim yanıtını, yalnız kaldım kalabildim. 6 milyarın arasında doğdum ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından."
ve sen de benim için belki de hiç çarpmayacağım 6 milyardan birisin
(bkz: hakan günday)

şimdiye kadar hiç yapmadım ama yapmayı da istiyorum.