kitap okumanın çok abartılması

hayatta her şeyi işe yarasın diye yapmıyoruz bazı şeyler zevk meselesi. kitap okumak da çoğu kişi için zevkli bir eylem. benim için de oyun oynamaktan , bisiklet sürmekten farkı olmayan bir eylem.

kısmen katılıp kısmen katılmadığım eylem.
ben okumadan duramadığım için okuyorum, yani olay tamamen benlik.
benim tatlı sevmem gibi.
okumak gibi bir ihtiyacı olmayan kendini başka bir yerden besliyordur.
devir internet devri, çok iyi videolar var, bir çok insan çoğu şeyi onlardan öğreniyor.

okumanın insana kattığı donanıma gelirsek
ben okumadan duramayan biri ile tanışmıştım. adam konuşmayı sevmeyen biri.
donanımı tavan ama bunu sözel bir şekilde aktarma anlamında iyi değil. haliyle o donanım, sadece onun.

çok okuyan bir insanım ama hayatıma giren insanların bir çoğu çok az okuyan insanlar.
artık zıt kutuplar mıdır, bilemem. okuduğum kitaplar ile ilgili mıhabbet ettiğim bir iki arkadaşım var. kalanlar ile bambaşka dünyalardan muhabbetler ediyoruz.
yanisi olay tamamiyle zevk meselesi,
eski bir klişe ile bitireyim.
(bkz: zevkler ve renkler tartışılmaz)

okumadan bir şey öğrenilmez. podcast, video, film filan bunlar çerezlik şeyler, bir kulağınızdan girer diğerinden çıkar. okumak gerek, metinle şahsi ilişki geliştirmek gerek ki kavrama olanağı sağlansın. podcast dediğin şeyi yine mutfakta bulaşık yıkarken dinlersin... ayrıca bu neo-ortaçağda dikkatin de ırzına geçildiği için iyi metinler, katmanlı anlatılar yetim kalacak. küresel ahrazlık krizinin içindeyiz zaten. uzun süre çelişkideydim, yaşlandığım için mi millet bana gerizekalı geliyor diye. okuma yazma bilmeyen, anadilini kullanamayan, 15 kelime ve kavramla yaşayan düşünce yoksulu üniversite mezunları çelişkimi sonlandırdı.

az bile konuşuluyor. kitap okumayan insan hayatının dümdüz yaşıyordur

kitap okumayi en cok abartan kendi beynimiz.
kitap okurken bir suru bolgesini aktif ediyor meret. noronlar isil isil. yani ne gerek var bu kadar tantanaya dimi. alt tarafi elde tutup gozle takip ediyoruz.

o değil de kitap okuyanların kendilerini abartması bana itici geliyor. bu şey gibi aaa bak bu gün yemek yedim, biliyor musun üstüne su bile içtim. olum efsaneyim ben tuvalete gittim. okuyacaksın olum zaten. bu da insani ihtiyaç çok da şey etme

çok zengin olmak gibidir, çok parayla ne yapacağını bilemeyen insan, çok kitap okuyupta ne yapacağını bilemeyebilir, google mısın mübarek

aynen kitap okumayın da tarikat şeyhleri sizi hatta tüm sülalenizi badelesin.

(bkz: badelemek)

valla günümüzde pek de okunduğunu göremeyince abartılması gereken bir konu haline gelmiştir.

bence de.
en iyisi murda dinlemek.

bakın em sepdiğim.

sevdiğim serileri okurken ben de şu şekil abartıyorum.

plajda pişe-pişe kitap okuyorsa, hasat zamanıdır!

yok yok..! siz okumadığınız için öyle abartılı görüyorsunuz.. okusanız görüşünüz düzelir..