kitap okumayanları küçümseyen insan

bu benim. kimse kusura bakmasın okumayan insanla hiç işim olmaz.

küçümsemek biraz acımasızlık olur tabii ki ama kitap okuyan biri tabii ki daha tercih edilesidir.

bendim eskiden, son 1 aydır küçümsenenler kısmında olduğum için "insanları küçümsemek yanlışmış!" pozlarına girdim. ama siz benim gibi yapmayın, küçümsemeye devam edin; hak ediyorlar, hak ediyoruz.

okumayanların büyük bir hazineden mahrum kaldıkları aşikar ama her şeyin kitap okumak olmadığı da aşikar. okunulan kitap karnınızı doyurmaz, zihninizi açar. zengin olanların çoğu ömründe üç kitap bitirememiş insanlar mesela. ben okudukça dünyadan uzaklaşırken, okumayan dünyanın tadını çıkarıyor. herkes bunu yaşamaz belki ama yaşayan biri olarak neyi neye feda etmeliyim? düşünsemde daima çıkacağım kapı yalnızlık efendim, en iyisi fakir kalıp okuyayım karnım doymasada zihnim açılsın.

tanımlara bakıyorum, bir şeyin önemini göstermek için sunulan argümanların hepsi zenginlik(!), zenginler, milyonlar, para mara gibi maddi şeyler üzerine inşa ediliyor.

yargılamak istemem ama bence siz okumayın kitap mitap arkadaşlar. belli ki işe yaramıyor...

hayat dediğiniz şey tercihlerinizin sonuçlarıdır arkadaşlar. hepimiz bazı tercihler yapıyoruz. yeri geliyor o tercihler için bazı şeylerden feragat ediyoruz; ki bu feragat da bir tercihtir.

mesela çok sevdiği bir hobi olarak puzzle yapmayı seven bir insan düşünün. yoğun çalışma temposundan puzzle’a vakit ayıramıyor ve ayıramadığı bu vakit ona kendini kötü hissettiriyor. ne yapacak bu adam. puzzlesız da yapamıyor. ya yemeğine ayıracağı zamandan, ya uykusuna ayıracağı zamandan işte bir şekilde bir şeylerden feragat ediyor. önemli olan neyi ne kadar tutkuyla istediğiniz yani...

kitap da öyle. ve size sadece kaliteli zaman geçirtmekle kalmaz, ufkunuzu açar, başka başka hayatlara dokunursunuz. yeri gelir hikayenin kötü adamının gözünden okursunuz tüm hikayeyi. yeri gelir kötü adam siz olursunuz. bu da size farklı bir bakış açısı sağlar.

her şeyden önce kitap sizi daha anlaşılır, daha anlayışlı bir insan yapar. kitap sizi zengin etmeyebilir evet, ama emin olun ne okursanız okuyun; okumak insanı terbiye eder sevgili dostlarım...

okumayanı küçümsemem.
okumamayı mantıklı bir sebebe dayandıramayıp; okumamakta ısrar edeni, okumamayı savunanı küçümserim.

yazar var, yazar var. şeyma subaşı'nın da kitabı var, tolkien 'in de.
önemli olan biraz da kimi okuduğunuzdur. şimdi sadece şeyma okuyan birini ciddiye alsam ne olur? orada yüzüklerin efendisi dururken?
her kitap muhteşem değildir ki onu okumuyor diye o kişiyi aforoz edeyim.
okuyan kendine okuyor. okumayan da okumasın ne yapalım.

büyük ihtimal kendisi de okumayan insandır. instagram da hava olsun diye kasıntı yapıyor olabilir.

kitap özelinde bakılmamalı. okuyup okumamak olarak değerlendirilmeli. kitap özelinde inceleyen hatalıdır.

küçümsemek kadar küçültücü olmak ne kötüdür.

ölümüne küçümsenir. itinayla küçümsenir.
siz bana okuyamama sebebinizi söyleyin 30 saniye içerisinde çürüteyim.

haklılar küçümseyebilirler şahsen ben hak ettiğimi düşünüyorum.

evet, bu benimdir. itina ile küçümserim.

çünkü kitap okuyunca farklılaşarak bir bilinç düzeyine yükseliyor. bu ise alt bilinçte kalanları farklı bakıyor.

kitap okumayı sevmeyenleri kucumsemiyorum da kitap okumayı kucumseyenleri kucumsuyorum. yok abi ben okumayı sevmiyorum, yok abi ben filmciyim, yok abi ben spor okurum ya da kadin dergisi okurum sadece. ışte o yuzden koyun gibi güdülürsünüz, her duydugunuza inanır, var mı işin aslı demezsiniz. muhteşem yüzyıl izler tarih öğrenirsiniz, kırmızı oda izler psikoloji biliyorum sanırsınız, instagramda gördüğünüz her albayimli yaziyi da oğuz atay sanirsiniz . en kötüsü ise franz kafkayi fransız kafka diye yazar kendinizi rezil edersiniz. ısın kötüsü cidden adamı da fransız sanırsınız... gelin de küçümsemeyin bu insanları, kibirden değil-dir başkasının adına utanmaktir çoğu da.

kitap okumanın, spor yapmaktan, enstrüman çalmaktan vb. aktivitelerden pek bir farkı olduğunu düşünmüyorum. kitap okumayi daha elit görünmek için yapan birisi de zaten en fazla 'kız düşüreyim' düşüncesiyle falan yapıyordur.

kitap okuyorum ve konusu açılırsa içinden ya örnek veririm yada merak edilirse okuduklarımi anlatir özet geçerim. maksat her alanda olduğu gibi kendimizi geliştirmek ve yine önce kendimize sonra mümkünse cevremizdekilere yararlı işler yapabilmek olmalı.

kitap size başkalarının gözünden hayatı görme, hiç gitmediğiniz yerlere gitme, farklı hayatlar yaşama/ anlama imkanı verir. kitap okumak hayal gücünüzü güçlendirdiği kadar ufkunuzu açar size yeni bakış açıları katar ve idrak yeteneğinizi de arttırır. kitap okumak aslında bir hobi değil yaşam şeklidir. kitap okumayan insan tek bir hayat yaşar, oysa okuyanın yaşadığı hayatlar, okuduğu kadardır.
bu sebeple okumayan ile okuyan insanlar aralarında verimli bir iletişim kuramaz, birbirlerini anlayamaz, keyif almazlar diye düşünürüm hep.

film izleyemeyenleri küçümseyen insanla aynı kişidir.

küçümsemek değil fakat kitap okuyan ve okumayan hayata hiçbir zaman aynı pencerelerden bakamaz. kendini kolayca ifade edemez. yani illa ki ifade eder ama dolaylı yollarla, onlarca kelime kullanarak.
kitap okumayanı okuyan küçümsemez ama okumayanların okuyanlara karşı garip bir tutumu var ne gerek var kitap okuyorsun diyorlar bunu soran kişiler gerçekten beyniyle büyük sorun yaşıyordur.

günümüzde sanat ve bilim bir çok şekilde aktarılabilirken, yalnızca kitapla aktarılabildiğini düşünen ve bunu savunan insan beyanıdır zannımca.

örneğin
sav1: "kitap okuyanın bilgi birikimi artar."
şu an internetten bir çok dilde bir çok makaleye ulaşabilirsiniz. kitapların kaynakları da bunlar.

sav2: "kitap okuyanın bakış açısı gelişir."
internetin neden bu kadar tuttuğunu merak ettiniz mi? insanlar dünyanın en her yerinden iyisiyle kötüsüyle bakış açıları bulabiliyor.

sav3: "kitap okuyanın hayal gücü gelişir."
frp oynuyorum, fantastik oyunlar oynayıp, fantastik senaryolar yazıyorum.

sav4: "kitap okuyan kendini daha iyi anlatır."
kitap okumak diksiyonunuzu geliştirmez. kitap okumak okuduğunuz cümleleri daha sonra kullanabilmek için size zemin hazırlayabilir anca. yine kendinizi daha iyi ifade etmeyi konuşarak ve eğer varsa asosyalliğinizi ve sosyal anksiyete izi yenmek ile çözebilirsiniz.

özet olarak kitap fetişizmini bırakın. ortaçağda yaşamıyoruz. bilgiye ulaşmanın tonlarca kaynağı var ve kitaplar bunlardan en sıkıcı olanı (bazıları hariç). youtubeda kaliteli kanalları takip edin, kaliteli sohbetler edecek, kaliteli arkadaşlar edinin, bir sorun kalmaz. gecenin 5'inde dışarıya çıktığınızda amiyane tabirle karı kız ya da erkek değil de kuantum fiziği konuşacak arkadaşlarınız olmayabilir, herkes o kadar şanslı değil kabul ediyorum. ama en azından siz deneyebilirsiniz.

kitap okumak insanın kendi içinde yaptığı bir yolculuk. elbette bir çok şey katıyor bize ama herkeste aynı etki olmaz. başkalarına hava atmak kendini yukardan görmekse amaç kitaplar bişey kalmamıştır o kişiye.