kız yurdunda yaşanan tuhaf olaylar

yurtta kalmaya hiç niyeti olmayan biri olarak bu okuduklarımdan sonra yanından geçmem artık.
bu ne böyle.

yurda gittiğim ilk gün boş bir odaya 10-20 kişi toplanıp iki yatak birleştirip kart oynamıştım. aynı zaman da terasta her an halay çeken tayfa bulup dahil olabilirsiniz. her ne kadar sınırlandırılsanızda iyi insanlara denk gelirseniz aşırı samimi ve keyiflidir.

bir kızın her yemek yediğinde kendi odasında yiyip tabaklarını yemekhaneye çıkarmaması sonucu 12 tabağı odasında yakalayan yurt yöneticileri herkesi toplayıp o kişiye "çeyizini mi topluyosun" demişti. aynı konuşmada yurdun televizyon kumandasının pilinin de çalındığı duyrulmuştu.

(bkz: erkek yurdunda yaşanan tuhaf olaylar)

yanyana bloklardan oluşan kız/erkek yurdu yerleşkelerindeki kız yurdunun sıcak su akşamında, erkek yurdunun bir cephesinde oluşan elektrik kesintisidir. (tamam artık sıcak su hep olabilir. benim zamanımda haftada 2 gün oluyordu. kız yurdunun sıcak su gecesi erkek yurdu tam bir (gönüllü) karartmada olurdu. odalar karanlık, millet camlarda. ben mi? yok canıım. ben diğer tarafa bakan odadaydım. şans. )

içeride birsürü kız olması... sizce de çok tuhaf değil mi.

aynı zamanda tekrarını hayatınızın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz bambaşka anılardır

lise yurdunda birinin duşa sıçması*, akabinde müdürün sabah töreninde bunu herkese anons edip yeni gelen birinci sınıf kızlarını töhmet altında bırakmasıdır.

üniversitedeyken tabi 2. üniversite olunca bakış açısı oluyor. kız salatalıkla masturbasyon yaparken yakalanıyor ve o panikle çıkaramıyor bende yurdun önünden geçiyorum kütüphaneden 2 gibi çıkmıştım ve ambulanstakilerin konuşmalarından anlıyorum durumu. o kızı bir daha hiç görmedim.

her akşam ambulans gelmesi. ne zaman sevgilim bende kalmayacak yurduna gidecek olsa bırakmaya gittiğim her akşam bir ambulans olurdu kapıda. berkecan yüzünden yurda çağırdığın o ambulansı babanın evine çağırabilir miydin merve he?

sebepsiz yere birbirinden nefret eden, genelde liderleri 45 kilo pembe pijamalı bir kız olan çetelerin olması. zihninizde canlandı mı bilmiyorum ama bunlar tüm ortak kullanım alanlarını insana dar eder. odanızda bile sanki bir yerlerden gelip sizi rahatsız edecekmiş gibidir.

abdi palasta(bilmeyen arkadaşlar için istanbul abdi ipekçi yurdu) kız erkek karışık düzende kalmıştım . ülkücü kızlar bir ara bozkurt işaretleri ve sloganlar eşliğinde kantini basmışlardı . sonradan sebebi için kantinde kız ve erkeklerin "samimi" bir şekilde oturmaları denilmişti . hâlã aklıma geldikçe gülerim .

birisi de tam soyunuyordum güvenlik kapıyı çalmadan daldı içeriye gibisinden erotik bişi yazsa ölür.

anca ambülans ve dedikodu.

hoff çok sıkıcı bunlar.

kızlar hadi biraz daha erotik şeyler lütfen ama.

süper ince külotlu çorap hikayesi bile olur.

az özenelim şu sözlüğün gelişmesine, rica ediciğim.

çorap çalan biri vardı ama her nedense kirli çorapların tekini çalardı. alıyorsan çift al ne yapayım tek çorabı

harika bir yurt hayatım oldu. tuhaf olay da yaşamadım. ama gece 2de 3te sevgilileriyle yaptıkları kavgayı tüm yurt duysun çabasıyla aktaran arkadaşlar canımı çok sıkardı. koridora çıkıp arkadaşım amacın ne çıkışlarım, ses çıkaran odanın kapısına gidip olay çıkarmışlığım, şunları bir uyarın diye etüt odasından resepsiyonu aramışlığım çoktur. napalım, 13 dersimiz vardı son sınıfta gergindik biraz.

bu tür tuhaf olaylar yüzünden bir sürü farklı yurtta kalmıştım. ilk kaldığım yurtta öğle yemeği vakti müdür yüzü kıpkırmızı bir şekilde 'kim o?! kim o?!' diye bağırarak yemekhaneye girmişti. tabi biz ne olduğunu anlamadık kadın bağırdı bağırdı gitti. tekrar geldi bu sefer 'kim s**tı lavaboya çabuk çıksın' diye resmen tepinerek çıldırıyordu :d tabi kimse üstüne alınmayınca gitti. odasından kameraları izleyip izleyip geldi birkaç sefer bağırıp gitti
yine. en sonunda kimin yaptığını buldu da.. ama ne tür bir ceza verdi bilmiyorum. hala merak ediyorum :d üstelik bu tür bir muamelede bulunduğu için sonrasında da bir sürü olay olmuştu. bir başka yurtta ise sürekli bir şeyler çalan bir kız vardı ama sadece kot pantalon ve içi not dolu defterleri çalıyordu. en son kpss ye hazırlanan kızın biri defteri çalındığı için sinir krizine girmişti. baya önlem aldılar ve kim olduğunu buldular. eşyaları çalan kız bir şeyleri çalmanın onda hastalık olduğunu söyleyerek savunma yapmıştı. en son kaldığım yurtta ise oda arkadaşım kaşlarını almayı reddettiğim için çok sinirlenip kapıları çarpa çarpa diğer odadaki arkadaşının yanına gitmişti. çok fazla sinirlenmiş, arkadaşı o yüzden eline yüzüne kolonya sürmüş. onu sakinleştirmek zorunda kalmış. tabi bir de gece yarısından sonra topuklu ayakkabı provası yapan kızlar vardı. saatlerce denerlerdi.

pek de bir şey yok aslında. memelerimizi hoplata hoplata iç çamaşırlarımızla yastık savaşı yapardık. genciz tabi o zamanlar, memeler füze gibi.

yedi sene kaldım aklımda tuhaf olarak tonla sey var. mesela büyük kızların küçük kızları taciz etmesi...
bayağı cinsel taciz...
hatta birinde 11 yaşındaydım, teras kata çıktım. yeni çarşaf almam lazımdı. birden ışıklar kapandı beş kiz karanlıkta beni çekiştirmeye başladı içlerinden biri mememi elledi. ben çiğlik atarak kaçmaya başladım. merdivenlerden de yuvarlanarak kaçtım. arkadaşlarım yatakhanede zor sakinlestirdiler. olayı anlattığımda ; "biz değildik. onlar cinlerdi, cinler insan suretinde görünebiliyor iyi kurtulmussun." dediler.
sonra öğrendik ki, sahiden iyi kurtulmuşum. başına daha kötüsü gelen kızlar olmuş.

kesinlikle ambulanslar ,bir gecede üç kız birden sevgilisinden ayrılmıştı on dakika arayla ambulanslar gelmişti.kapının cam kısmını yumruklayan ve askerdeki abisinin hesabını boşaltıp sevgilisiyle tatil yapmaya giden kızlarımız da mevcut.