küfreden insan

küfür etmek yerine hakaret ederek ortaya bir fikir sunduğunu zannedenlerin tasvip etmediği insan türü.
oysa şimdi tam da yeriydi.

yerinde küfüre gülerim ama bunu alışkanlık haline getirilmesine karşıyım. gerek var mı gerçekten bu kadar küfüre?

can yücel çok küfür ederdi.
bu adam seviyesiz mi?
adam shakespeare'in eserlerini çevirmiş.
türk şiirine katkılarını saymıyorum bile.

her küfür edeni mahallenizdeki küfürbaz öküzlerle karıştırmayın.

adap kurallarını bilmiyordur. genelde dilinde küfür olmasa da hakaret olarak "aciz" gibi kelimeler dilinde yuva yapmıştır.

hemen hemen her insan tabii ki de. bu başlığın altına sanırsınız ki hayatında hiç küfür duymamış gibi yazan kibarcıklar hiç samimi gelmiyor...*

sıkıştıkça gerrrizekalııı diyerek içine dahil olduğum başlık.
benim bir kabahatim yok gerrrizakalııı çok.
başka küfüre hiç ihtiyaç duymayanlardan ben.

yeri gelince bende küfreder, hatta kanırtırım. bu bazen benim için antidepresan etkisindedir.

“bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz, lan bu kadar o...spu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?”

can yücel

bu insan özellikle bir ortam içinde bağıra bağıra küfür ediyorsa hiç çekilmeyen insandır benim fikrimce.

çirkin sözü sahiplenen insandır. haklı'nın ağzında küfür, hakkını perdeler. haksız'ın ağzında küfür, artık katmerli zulümdür. aslında küfürün yeri, yurdu, yatacak yeri yoktur ama öfke fırtınasına tutulup bir an açılan kapılardan davetsizce içeri girer, dil ve gönül hânelerini pisletir gider, pişmanlığı kalır geriye.

küfürü bir baskı veya iletişim aracı zannediyor/olarak kullanıyor ise başedilmesi gereken varlıktır. yok eğer bir varlık olarak küfrediyor ise ağız alışkanlığı edinmiş ya da bir an için kendini ifade etmek için küfür etmeyi tercih etmiş olabilir.

küfür ve argo, konuşmayı ve yazmayı kötü etkileyen şeylerdendir. ancak küfür karşıtlığının bir takıntı halini alması da toplumu olumsuz etkiler; sigara vs. karşıtlığının çığrından çıkmasının insanlara fazladan bir yararının olmadığına inandıramadığımız insanların topluma olan etkisi olumsuzdur. baskı, mecburiyet, yasakçılık ve zorbalık yoluyla sindirilen istenmeyen davranışlar uzun vadede güçlü bir şekilde dönüş yaparlar.

siyasi-bilimsel açıdan bakıldığında, kaçış bağımlılıkları, öfke, şiddet, argo, küfür, kavga ve bazı trollük faaliyetleri genel olarak yadırgansa da insanlara/toplumlara orantısız ve haksız baskıların yoğunlaştığı dönemlerde birer hak olarak görülebilirler, hatta özgürlük meseleleri içeriğinde tartışma konusu edilebilirler. bazı konulara politik yaklaşabilmek gerektiğini düşünüyorüm.

bilimsel bir araştırmaya da dayandırdığımıza göre artık küfür ettiğimizde öyle ayıplar bakışlar atmazsınız umarım.

he atarsanız da alüminyum.

en sevdiği film recep ivedik'tir.

seansları var, hastası var, takıntı boyutunda olanı var, bilip bilmeden insanları yargılamayın küfür bu hiç belli olmaz nereden çıkacağı şaaak diye bir yere koyuverirsiniz olmadık yerde. burda klavye cicisligi yapmaya da gerek yok. yerinde edilen küfür şiir gibidir, ne kulak tırmalar, ne rahatsız eder.

derdini anlatabilecek başka kelime veya kelime grubu bulamayan adamdır. yerinde olduğu sürece severim.

herşeye küfretmediği sürece rahat insandır.
hatta küfür etmek bir rahatlama yöntemidir.
şekil 1 a ben.

evet herkes bazen küfredebiliyor ama bazıları sınırı aşıyor. sürekli cinsiyetçi bir şekilde küfreden insan çevresindeki insanları düşünmeyen insandır.

kalp de ne varsa kıyıya o vurur

cümlenin sonuna nokta koyar gibi küfür ediyorsa iticidir.

benimdir. evet.