kumar

her zaman kaybettiren bi illettir.

sabaha kazım koyuncu'nun sesi kulağımda, ritmi zihnimde, özlemi kalbimde uyandım. geceden zihnime yerleşmiş, beddua gibi sözleri olan bir şarkıları var zuğaşi berepe ile yaptığı; ka tun mita xendasoç (kız sen yaşayamazsın).

ironi olduğundan eminim de * şarkının sözleri, yukarıda da dediğim gibi beddua gibi, onu bırakıp başkasıyla evlenecek ya da onu sevmeyen sevdiği kıza öfkesinin, örtemediği kıskançlığının ter ter tepinen komik ifadesi.

diyor ki;
ka tun mita xendasoç / dilerim kız sen yaşayamazsın
xendas uzizağisoç / yaşayıpta gülmeyesin
tun u garkevisana / sen evlendiğinde
lus u zeğik ellisoç / ışık ve çiçek olmayasın

ka cefukanu elles / kız cefukaya çıktığında
laşe3an deep kaşa / kumar ağacından yaprak kopart
incuk oğeyedosnis / sırtını aşana kadar
memal memal yedaşa / tekrar tekrar geri bak

şarkıda geçen kumar bir ağaç, "komar ağacı" da deniyor. yunancada da komaro (κομαρο), kumaro (κουμαρο). rize’de cazi gülü, giresun’da ağu, artvin’de yel ağacı diyorlar. lazcada mşkeri.

esasen bir orman gülü cinsi, latince adı rhododendron ponticum. onca güzelliğine rağmen zehirli bir bitki kumar. bahar geldi mi çiçekleri şahane mor/eflatun renklere bürünür ve ağaç yaz kış yapraklarını dökmez. doğu karadeniz'e has, daha çok trabzondan ötesini seviyor, orada yaşıyor. arılar pembe/ mor çiçekleri üzerinde cirit atıyor. kalın, sert ve sivri yaprakları var, çalı gibi bir bitki.

kumar zehirli bir bitki olduğundan yaprağını yiyen hayvanlar ölür ama faydalı olduğu yerler de var. kumarın yaprakları ve dalları yakılarak ortaya çıkartılan yağ barutla karıştırılarak merhem yapılırsa o merhem saçkıran hastalığını tedavi eder diye inanır halk.
mşkeyişi butka lazcada "kumar yaprağı" demek. işte lazlar o yaprakları mısır ekmeği pişirecekleri pileyki taşının üzerine yerleştirir, yaprakların üzerine de köz koyar ve ekmeğini öyle pişirirdi.

yumuşak toprağı çay da sever kumar gibi, o nedenle 1930'lardan sonra kumarları söküp yerine çay diktiler. zaten de istilacı bir bitki, güzel çiçeklerine rağmen ağaçların gençleşmesini engelliyor diye, onların büyümesine engel oluyor diye pek sevilmiyor.




kaynak
kaynak

baz.

kumarbaz.

(bkz: ben)

kumar hem heyecan verici hem de tehlikeli. kazandığınızda büyük bir tatmin ve adrenalin patlaması yaşatır. ancak kaybettiğinizde, sadece maddi olarak değil, psikolojik olarak da büyük bir çöküntü yaşarsınız.

kumarın bağımlılık yapma potansiyeli yüksek. kesinlikle başlamayın ve başladıysanız, kaybettiklerinizi kumar ile geri kazanma düşüncesine kapılmayın. kısaca, oynamayın.

hayat bi kumardir.
ya duses ya iki bir.

denemedigim bi bu kaldi. vari yogu satip oynucam.

(bkz: evlenmek)
(bkz: çocuk sahibi olmak)

eskisi gibi kazandırmıyor artık.

bu akşam tombalada 5 kişiye yemek kaybettim. zaten 6 kişi oynuyoruz. hepsine birden nasıl kaybedebilirsin ki? hayatı boyunca kollu makineye bile değmemiş bana kumar oynatırsan olacağı bu.

hayır, tombala mı kaldı artık? tombala nedir yahu?

yeni neslin bağımlılığı. kolay para ve kazanma hırsı çoğu hayatı genç yaşta söndürdü.

kazananın her zaman kasa olduğu oyunlar bütünüdür.

meramımı daha iyi anlatmak için bir ifade kullanmak için söylüyorum allah affetsin ama şeytan'ın ilahi güce karşı açtığı savaşta galibiyet hissini en fazla yaşadığı günah bu olmalı. cinsel gücün bitse yahut pişmanlık duysan zinaya tövbe edersin, sinirli isen çeşitli manevi telkinlerle şeker gibi bir insana dönüşebilirsin, bir hastalık gelir, allah tüm mal hırsınla beraber ağız tadını alıp götürür ve sermayeni sağlığını düzeltme yolunda doktorlara harcarsın ama bu kumarın tövbesi de çok zor. fakir düşseler bile ellerinde kalan 3-5 kuruşu ona yatırmaktan çekinmiyorlar.

bikac kez oynadim yalan yok. pismanliktir kumar.

bir kumar bağımlısı için para, kaybettikleri arasında en "değersiz" şeydir.