61.
her zamanki gibi, cümleye "hay sizin genellemenizi" diyerek başlayayım ve şöyle devam edeyim:
- nüfusu 10 milyondan fazla olan bir halkın içerisinden bir terör örgütü çıkmış ve ardından o halkın tamamını terörist olarak bitelendirmekte yanlış görmemişsiniz.
- nüfusu 60 milyon civarı olan bizim taraf ise ülkeyi kurulduğu günden beri yönetmiş; bir gıdım ileri götürememişiz. 3 tane ihtilal yapıp, kendi seçimlerimizi yok saymışız. içimizden sayısız mafya babası, kadın ve çocuk katili, hırsız, rüşvetçi çıkarmışız. siyasetçilerimizin neredeyse tamamı yolsuzluğa bulaşmış, sarı sitedeki neredeyse tüm ikinci el otomobillerde yanıltıcı bilgiler vermişiz. atatürk yaşarken bile bizimle baş edememiş ve çok partili sisteme geçmekten vazgeçmiş. seyit onbaşı'ya yapılmasını istediği yardımlar bile atatürk arkasını döner dönmez engellenmiş...
devam edebilirim ama gerek yok. burada asıl konu, neden bir "türk sorunu" olmadığıdır? yani konu kürtler, ermeniler, yunanlar veya araplar olunca, en kötü örnekten yola çıkıp genelleme yaparken, konu türk olunca konu neden "ahmet'in ya da mehmet'in bireysel suçu" olarak tanımlanıyor? kendinizi daha mı iyi hissediyorsunuz?
- nüfusu 10 milyondan fazla olan bir halkın içerisinden bir terör örgütü çıkmış ve ardından o halkın tamamını terörist olarak bitelendirmekte yanlış görmemişsiniz.
- nüfusu 60 milyon civarı olan bizim taraf ise ülkeyi kurulduğu günden beri yönetmiş; bir gıdım ileri götürememişiz. 3 tane ihtilal yapıp, kendi seçimlerimizi yok saymışız. içimizden sayısız mafya babası, kadın ve çocuk katili, hırsız, rüşvetçi çıkarmışız. siyasetçilerimizin neredeyse tamamı yolsuzluğa bulaşmış, sarı sitedeki neredeyse tüm ikinci el otomobillerde yanıltıcı bilgiler vermişiz. atatürk yaşarken bile bizimle baş edememiş ve çok partili sisteme geçmekten vazgeçmiş. seyit onbaşı'ya yapılmasını istediği yardımlar bile atatürk arkasını döner dönmez engellenmiş...
devam edebilirim ama gerek yok. burada asıl konu, neden bir "türk sorunu" olmadığıdır? yani konu kürtler, ermeniler, yunanlar veya araplar olunca, en kötü örnekten yola çıkıp genelleme yaparken, konu türk olunca konu neden "ahmet'in ya da mehmet'in bireysel suçu" olarak tanımlanıyor? kendinizi daha mı iyi hissediyorsunuz?
devamını gör...
62.
hay bizim genellememizi diye başlayacakların yapacağı "genellemeye başlayarak" başlayalım ve şöyle devam edelim;
nüfusunun 10 milyon olduğu iddia edilen bir halkın içinden alt tarafı bir narko terör örgütü çıkmış canıııım... ne olacak ki? binlerce insanın kanına girmiş, bebek, kadın, yaşlı genç demeden katletmiş, öğretmen öldürmüş, doktor öldürmüş, sivilleri kurşuna dizmiş, uyuşturucu kaçırmış, sahillere çökmüş, ormanları yakmış, canlı bombalarla militanlarını patlatmışsa ne olmuş ki değil mi ya?
bir önceki sözde ç*özüm süreci ile şimdiki sözde ç*züm sürecinde bu nüfusunun 10 milyon olduğu iddia edilenler gıklarını çıkarmamışlar, kendi kendilerinin ne olduklarını bitelendirmişler zaten, başkasına ne gerek?
nüfusu 60 milyon olduğu iddia edilenlerden hele var yaaa (not: taraf kelimesinin kullanımı ile halk kelimesinin nasıl kullanıldığı da gözden kaçmadan) ise o çıkmış bu çıkmış da vay ki vaymış , ört ki ölemmiş...
sarı sitede bile neler dönmüş neler serhat yaa...
ha bir de utanmadan bireysel suç muç işleyenler varmış...
siz eşitlik peşinde değildiniz.
hiç olmadınız.
çünkü zaten eşit şekilde muamele görüyordunuz, çünkü benim uğraştıklarımla uğraşıyor benim cebelleştiklerimle cebelleşiyordunuz.
işi vatanımdan vatan, toprağımdan toprak istemeye kadar getirdiniz.
birilerinin gazına gelip birilerinin direktiflerini ağzınızda çalkalar oldunuz.
toprak orada, sınır orada.
al da görelim.
daha sayfalarca yazılabilir ama gerçekten delikanlı kürt kökenli arkadaşlarım, iş yaptığım insanlar, ne olduğunu içeriden bildiklerim var. onların yüzü suyu hürmetine kısa kesiyorum.
gösterilen sabrın kerametini kendinde görüp imtiyaz isteyenlerin sonu çok yakın zamanda, çok yakın tarihe yazılıverdi.
biz dövüş olmasın, kavga olmasın dedikçe şımaranlar ve ülkemi hakir gören avanaklar bunu görmese bile sen bunu biraz düşün olur mu evlat?...
nüfusunun 10 milyon olduğu iddia edilen bir halkın içinden alt tarafı bir narko terör örgütü çıkmış canıııım... ne olacak ki? binlerce insanın kanına girmiş, bebek, kadın, yaşlı genç demeden katletmiş, öğretmen öldürmüş, doktor öldürmüş, sivilleri kurşuna dizmiş, uyuşturucu kaçırmış, sahillere çökmüş, ormanları yakmış, canlı bombalarla militanlarını patlatmışsa ne olmuş ki değil mi ya?
bir önceki sözde ç*özüm süreci ile şimdiki sözde ç*züm sürecinde bu nüfusunun 10 milyon olduğu iddia edilenler gıklarını çıkarmamışlar, kendi kendilerinin ne olduklarını bitelendirmişler zaten, başkasına ne gerek?
nüfusu 60 milyon olduğu iddia edilenlerden hele var yaaa (not: taraf kelimesinin kullanımı ile halk kelimesinin nasıl kullanıldığı da gözden kaçmadan) ise o çıkmış bu çıkmış da vay ki vaymış , ört ki ölemmiş...
sarı sitede bile neler dönmüş neler serhat yaa...
ha bir de utanmadan bireysel suç muç işleyenler varmış...
siz eşitlik peşinde değildiniz.
hiç olmadınız.
çünkü zaten eşit şekilde muamele görüyordunuz, çünkü benim uğraştıklarımla uğraşıyor benim cebelleştiklerimle cebelleşiyordunuz.
işi vatanımdan vatan, toprağımdan toprak istemeye kadar getirdiniz.
birilerinin gazına gelip birilerinin direktiflerini ağzınızda çalkalar oldunuz.
toprak orada, sınır orada.
al da görelim.
daha sayfalarca yazılabilir ama gerçekten delikanlı kürt kökenli arkadaşlarım, iş yaptığım insanlar, ne olduğunu içeriden bildiklerim var. onların yüzü suyu hürmetine kısa kesiyorum.
gösterilen sabrın kerametini kendinde görüp imtiyaz isteyenlerin sonu çok yakın zamanda, çok yakın tarihe yazılıverdi.
biz dövüş olmasın, kavga olmasın dedikçe şımaranlar ve ülkemi hakir gören avanaklar bunu görmese bile sen bunu biraz düşün olur mu evlat?...
devamını gör...
63.
kürtlerle bir araya gelip sorunu (eğer varsa) çözersin.
arapla da çözersin aynı şekilde...
önce dış mihrakların "interferansını" çözmen gerekiyor.
kendini tanrı zannedenlerin içerideki tüm yardakçılarının kellelerini almadan kürdün, türkün, arabın sorununu çözmek hayal.
arapla da çözersin aynı şekilde...
önce dış mihrakların "interferansını" çözmen gerekiyor.
kendini tanrı zannedenlerin içerideki tüm yardakçılarının kellelerini almadan kürdün, türkün, arabın sorununu çözmek hayal.
devamını gör...
64.
"kürtlük bir sorun değildir"
olaya çok farklı bir referansla giriş yapacağım.
ailem 2 taraftanda karadenizlidir hatta babaannem bulgardır. dedem katıksız bir türk soyundan gelmektedir. bu devlet sisteminde var olan soyağacı bilgileriyle kanıtlanıyor zaten.buna rağmen, babaannemle evlenmiştir. yani "etnik köken bir sorun değildir."
"rum- sırp- ermeni- süryani vb" etnik köken farklılığı hiç bir zaman bir sorun oluşturmaz. sadece bu durumun saygınlık ve objektif tanınan, laik haklar çerçevesinde doğru konumlandırılması gerekir. kürt vatandaşlarımızda bu toprağın insanıdır. kendi dillerini konuşmakta, kendi dini inanç sistemlerine göre yaşamakta tabi ki özgürlerdir fakat içinde yaşadıkları toprağın kurulduğunda var olan değerleri ne ise, ülkenin kimliği ve kültürü o'dur.
ülke "türkiye" olarak adlandırılmış, resmi dili "türkçe" olarak tanımlanmış ve yönetim biçimi ise "cumhuriyet" olarak belirlenmiştir. bunun ötesinde bir yol ve seçenek yoktur.
herkes, içinde yaşadığı ülkenin kimliğine saygı duymakla yükümlüdür.
ben amerika'ya taşınıp, "resmi dilinizi türkçe yapacaksınız" diye talepte bulunamam. "varlığımı, amerika topraklarında, meşru kılacak ayrıcalıklar talep ediyorum" diyemem. o ülkenin değerlerine saygı duymakla yükümlüyüm. amerikan toprağının üstünde, kendi halkıyla yaşıyor olmam hatta orada hayatımı devam ettiriyor olmam bir şeyi değiştirmez. varlığıma saygı duyulduğu, hak ve özgürlüklerim konusunda bana adil davranıldığı sürece ötesini talep etmeye hukuksal açıdan da hakkım yoktur.
farklı bir örnekle daha anlaşılır kılayım:
bir ingiliz, almanya'ya taşındıktan sonra ya da almanya'da doğduktan sonra alman hükümetinden kendi milletine ayrıcalık tanınmasını talep edemez. bu "dil, kimlik ve milli sınırlar" bütünlüğüne aykırıdır. bu yüzden her ülkenin sınırları belli ve bir bayrağı var. para birimlerimiz dahi birbirimizden farklı.
içinde yaşadığımız kültüre aidiz ama o kültürün değerlerini değiştirmekle alakalı bir yetkimiz yok. kürt arkadaşlarımı çok seviyorum ama türkiye kurulurken " tek bayrak ve tek dil" ile kuruldu. ötesini konuşmanın bir anlamı yok. bu sadece türkiye'de değil, dünyanın hiç bir yerinde kabul ettiremeyeceğiniz bir husustur. kimse kendi yargısını, hukugunu, bayragını, dilini ve sınırlarını bölüşmez. her ülkenin içinde yaşayan çeşitliliği korumak ve o çeşitliliğe adil davranmak bir yükümlülüğüdür ama bu milli iradeyi ( her ülkenin özelinde) parçalayabileceğiniz anlamına gelmez.
olaya çok farklı bir referansla giriş yapacağım.
ailem 2 taraftanda karadenizlidir hatta babaannem bulgardır. dedem katıksız bir türk soyundan gelmektedir. bu devlet sisteminde var olan soyağacı bilgileriyle kanıtlanıyor zaten.buna rağmen, babaannemle evlenmiştir. yani "etnik köken bir sorun değildir."
"rum- sırp- ermeni- süryani vb" etnik köken farklılığı hiç bir zaman bir sorun oluşturmaz. sadece bu durumun saygınlık ve objektif tanınan, laik haklar çerçevesinde doğru konumlandırılması gerekir. kürt vatandaşlarımızda bu toprağın insanıdır. kendi dillerini konuşmakta, kendi dini inanç sistemlerine göre yaşamakta tabi ki özgürlerdir fakat içinde yaşadıkları toprağın kurulduğunda var olan değerleri ne ise, ülkenin kimliği ve kültürü o'dur.
ülke "türkiye" olarak adlandırılmış, resmi dili "türkçe" olarak tanımlanmış ve yönetim biçimi ise "cumhuriyet" olarak belirlenmiştir. bunun ötesinde bir yol ve seçenek yoktur.
herkes, içinde yaşadığı ülkenin kimliğine saygı duymakla yükümlüdür.
ben amerika'ya taşınıp, "resmi dilinizi türkçe yapacaksınız" diye talepte bulunamam. "varlığımı, amerika topraklarında, meşru kılacak ayrıcalıklar talep ediyorum" diyemem. o ülkenin değerlerine saygı duymakla yükümlüyüm. amerikan toprağının üstünde, kendi halkıyla yaşıyor olmam hatta orada hayatımı devam ettiriyor olmam bir şeyi değiştirmez. varlığıma saygı duyulduğu, hak ve özgürlüklerim konusunda bana adil davranıldığı sürece ötesini talep etmeye hukuksal açıdan da hakkım yoktur.
farklı bir örnekle daha anlaşılır kılayım:
bir ingiliz, almanya'ya taşındıktan sonra ya da almanya'da doğduktan sonra alman hükümetinden kendi milletine ayrıcalık tanınmasını talep edemez. bu "dil, kimlik ve milli sınırlar" bütünlüğüne aykırıdır. bu yüzden her ülkenin sınırları belli ve bir bayrağı var. para birimlerimiz dahi birbirimizden farklı.
içinde yaşadığımız kültüre aidiz ama o kültürün değerlerini değiştirmekle alakalı bir yetkimiz yok. kürt arkadaşlarımı çok seviyorum ama türkiye kurulurken " tek bayrak ve tek dil" ile kuruldu. ötesini konuşmanın bir anlamı yok. bu sadece türkiye'de değil, dünyanın hiç bir yerinde kabul ettiremeyeceğiniz bir husustur. kimse kendi yargısını, hukugunu, bayragını, dilini ve sınırlarını bölüşmez. her ülkenin içinde yaşayan çeşitliliği korumak ve o çeşitliliğe adil davranmak bir yükümlülüğüdür ama bu milli iradeyi ( her ülkenin özelinde) parçalayabileceğiniz anlamına gelmez.
devamını gör...