metin akpınar

türkiye'nin ilk kabare tiyatrosu olan devekuşu kabare tiyatrosunun kurucularından olup zeki alasya ile uzun yıllar yeşilçam'ın önemli emekçilerinden olmuştur. paranın akışını bilen, güzel sesli fakat yazık ki peşinden gidecek bir öğrenci yetiştirmemiştir. siyasi eğilimi daha çok sol tarafta olup ülkenin yaşayan sanat hafızalarındandır. unutulmaz oyunculuğu ile sinema sektörünün her daim dev isimlerinden olacaktır.

güzel bir meyhanede oturup rakı balık yapmak istediğim kişiler listemde ilk sırada yer alan kişi güzel bir sohbet ederken o güzel sesiyle de bir döktürse....

başarılı bir oyuncudur. kendisini severek takip ederim. maalesef duruşu yüzünden pek yer bulamıyor. değerli bir sanatçıdır kendisi. öyle üç beş kendini bilmez zirzopun hakaret edeceği beğenmeyeceği bir isim değildir. tiyatroya mesleğine yıllarını adamış bir oyuncudur.

tecavüz edip öldürenlerin serbest gezdiği bir yargı sisteminde düşüncesini ifade ettiği için yargılanan oyuncudur. sivasta benzin bidonuyla diri diri insan yakanların affedildiği yaşta, o affeden makama hakaretten dolayı yargılanan bir oyuncudur.

ne söyledi de yargılanıyor bilmiyorum ama az bile söylemiş. böyle bir efsane, bu yaşta bir adam, milyonlara her gün ağzını yaya yaya hakaret eden bir siyasi tarafından bana hakaret etti diye savcılığa şikayet ediliyor. ulan hiç mi filmini izlemediniz be yazıklar olsun size. nasıl insanlarsiniz.

gece gece malum haberi gördüm, başlığına yazmak istedim. en sevdiğim tiyatro ve sinama oyuncularından biridir. hakkında yürütülen kara propagandayı da takip ediyorum. kabare tiyatrosundan bir kesitide şuraya bırakalım:

“bir ilk bahar sabahı” denilince aklıma gelen metin akpınarın güzel sesiyle eşlik ederek oynadığı sahnedir. zeki alasyanında kahkahaları ve “insan aşık olur mu bee” deyişi*.

altının üstüne çamur sıçrayınca altın değerini yitirmezmiş.

'seküler, laik, pozitivist, kemalistsinizdir, ne mutlu, ama bir de karşı taraf var. unutmayın ki adam yüzde 51 oy alıyor. bugün türkiye cahil bir ülkedir. o yüzden onlar (erdoğan'ı) seçebiliyorlar, niye, çünkü (onu seçenlerin) ortalama eğitim seviyesi ilkokul beş..."

türkiye'nin gelmiş geçmiş en yetenekli sanatçısıdır. bir yaşayan efsanedir. kabareleri ve tiyatrolarıyla beni büyülemiştir ve hâlâ güldürmeyi başararak güncelliğini korumuş ve orijinalliğini kanıtlamıştır. ayrıca felsefeden bilime çok derin bilgi birikimine sahip olan bir aydındır. kabarelerinde yaptığı tiplemelerden, yapış şeklinden halkı yansıtış biçimine kadar ne kadar içimizden olduğunu her tiplemesinde yaşatır. onu toplumun farklı kesiminden izleyen her insan metin akpınar tiplemelerinde kendinden bir şeyler bulur. entelektüelitesi anlat anlat bitmez. us-ta! şu video ile kabaca girdiğim entrymi bitireyim

yoğun bakıma kaldırıldığı söyleniyor.
durumu ciddiymis.

geçenlerde tiktok da bir söyleşisi denk geldi. içmek ile ilgili anlatıyor. antakya'ya bir turneye gitmişler neyse metin akpınar ilk gün oynamış bitirmiş rolünü ama daha 3 gün sürecekmiş turne, o boşa çıkmış, bar gibi bir yere girdim diyor oturdum diyor, oyununu oynayan oraya geliyormuş, oturuyormuş dönüşümlü gidip geliyorlarmış yani. günü sallıyorum: pazartesi oturdum diyor çarşamba akşam uykum geldi kalktım diyor. 3 gün aralıksız... gece gündüz... ohaaaa dedim ya.
dip: umarım iyidir.

metin akpınar, küçüklükten yani 6-7 yaşlarından bu yana çok sevdiğim ve kendimi özdeşleştirdiğim karakterdir. çocuklukta onun taklidini yaparak kardeşlerimi güldürdüğümü dün gibi anımsarım. bir kişiyi çocukluğunuzdan orta yaşlarınıza değin sevmek zor olsa gerek. dahası sevdiğiniz kişinin gençliği ile yaşlılığı bambaşka olacaktır çoğu kez.
bu nedenle 50 yaşımı geçtiğim şu günlerde, ancak medyadan takip ettiğim şu metin akpınar'ın yaşamına daha yakından bakayım dedim. zeynep miraç'ın oyuncu hakkındaki biyografik anlatısını okuduğumda onu hâlâ çok sevdiğimi anladım. bunda insanlığı, hoşsohbetliği kadar postal yalamamışlığı, iktidarın eşşeğine bile binmemişliği de etkili kuşkusuz. şu fani ömrümde onunla bir rakı sofrasında iki kadeh içsem ne güzel olurdu kim bilir. çok yaşasın, nice var olsun cumhuriyet çınarı.

yemin ederim öldü sandım, ne zaman yaşı ilerlemiş bir sanatçıyı akışta görsem onu yitirdik sanıyorum... yitirmemiş olduğumuza çok sevindiğim türk sanatçı.

tanzim satış a.ş'nin kurucu ortaklarından. daha sonra hisselerini satmıştır, tabi tanzim satış yabancılara satılmadan önce.

metin akpınar güçlü bir insan. yani her açıdan, her konuda güçlü, iyi durumda olan insanlardan. ayrıca, iyi rakı içermiş kendileri.
biz mavi yakalıları entelektüel tutumlarıyla pek barışık değiliz. ama metin akpınar iyiye örnek gösterilebilecek entelektüellerden. çocukluğumda önemli bir yeri vardır devekuşu kabare'nin, özellikle vhs kasetler ve tiyatronun evlerimizin içine girdiği o ihtişamlı dönem beni de aile içinde bir küçük tiyatro ekibi kurmaya kadar götürmüştür. metin akpınar ve meslek arkadaşlarının hakkı ödenmez benim için açıkçası. *

ışıklar içinde uyu büyük üstadı.
türk sineması büyük bir ustasını daha kaybetti.

genelde zeki alasya ile olan filmleri ile bilinir. ikisi bir arada akla gelir hep. ses tonu ile, dikkatleri çeken oyuncudur.

36 yaşlarında ikiz kızlarının olduğunun ortaya çıkmasıyla 62 yıllık eşini yıllar önce tek gecelik ilişki yaşayarak aldattığı da ortaya çıkmıştır. kadın ne hissetmiştir kim bilir, bunca yıldan sonra. en çok bunu merak ettim.

babannemin dediği durum başına gelen adam. babannem, yer gök yeminlidir bir şey gizli kalmaz derdi.

ben adamın karısının derdine yanmayacağım, erkeğin aldatmasına maruz kalma eylemine çok keskin bakmıyorum. ister affeder ister affetmez. yol arkadaşlığı, kar zarar hesabı yaparak kurulur. sana olmaz gelen, bana olur gelir.orasını kendi bilir.

neyse, ben daha çok adamın aldatabilme motivasyonuna takılıyorum. birgün bunun karşısına çıkabileceği hiç aklına gelmemiş mi?
çocuk yapma eylemi, herkesle her yerde olabilecek bir şey değil, * alkol mü aldın abicim ya, hayatı özenli yaşaması çok mu zor?

bu arada, evli olmak bazı şeyleri sınırlıyor, bunu bilmiyor muydun?

allah'tan adam sağcı dindar bir profil çizmiyorda, onu bahane edip dindarlara sataşma işine girişilemeyecek.

bunlar ilk anda aklıma gelenler ama aslında beni hiç ilgilendirmeyen durum, böyle bir şeyi babam bile yapsa, hesap sorması haddime düşmez, yetişkin adam, bedeli neyse o ödeyecek.