miko

dostum…
seviyorum…
çok…

dondurmam…
çok tatlı…
ham yaparım…

sanırım 1900'lerin başında yaşasa kürt teali cemiyetinin öncülerinden biri olurdu diye düşündüğüm yazarımsı.

#2486271 fasilite at bey'in çiftliğine döndüyse biz de at bey'in hayvanları mıyız? ağzından çıkanı kulağı duymayan yazar.
siz de çiftlik sahibi olun da sizin de mi hayvanınız olalım? zira çiftlikleri iyi biliyor gibisiniz.

#2486271

tartışırken acayip seksi geliyor gözüme.

kavga etse sabaha kadar izlerdim.

kitaplar havada..

çıldırdım çıldırdım.

#2486710
hayır canım zugracım.

berbat yönetilen başka yerlerde yöneticilere yönlendirdiğimiz eleştirilerimiz nasıl yönetilenleri bağlamıyorsa (ki buna en küçüğünden en büyüğüne çok fazla sayıda örnek verebiliriz malum) bu söylem de yayımcıları bağlamıyor. sen beni uğraşsan da yanlış anlayabilecek bir kadın değilsin. çok sevgiler.

gizemli odada, bazı kitapları çekince açılan kapılar vardır mühürlü.

paff pafff ışıklar bir bir yanmaya başlar..

bir gizeme iner merdivenler. bir bilinmeze..

bilirsin o sahneyi.

en değerli kitabını yerinden oynatmaya geliyorum..

bunu bil isterim tatlı kıs.

şu tansiyonu yüksek ortamda..

kılıçlar çekilmiş, gemiler yakılmışken..

farklı cephelerde olsak dahi..

biriciğimsin.

(bkz: behzat ç. bahar)

#2512592 biraz geciktim kusura bakma balım ya malum sen ve cevren kadar bos degilim sadece online oldugum icin surekli sozlukte sanan salaklar var diye bu aciklamayi yapayim dedim.

bir tanem sen bu satirlari okurken ben cok uzaklarda olacagim cunku senden uzakta olmak cok guzel ama soylediklerin ve aklındakilere cevap verecegim insanlik adına. belki nasiplenirsin.

ilk olarak gecmisten gelirsek her seferinde benim nickaltina son defa yaziyorsun ama ah bu çarkların yok mu? tay silkildigi cayiri ozlermis misali gelip duruyorsun! *
neyse gelisine bir sey demiyorum her zaman derim oyle ya da boyle sozlugun rengisin gercekten ve ben farkliliklari seviyorum fakat hep aklimda donup dolasan soru şu.

sana girip çıkan nedir?

hayir kaba olmak için sormadim bu soruyu sadece merak ettim.
bildigim kadariyla guzelcigin universite mezunu biri, yani kendini ifade edebilecek zeka gelisimini saglamis oldugunu dusundugum bir insanla biz konusurken seni geren nedir?

neyse ben sayısalciyim senin kadar uzun cumleler kuramam o yuzden kabaca soylediklerine sadece kaynagın pişik olmasin diye pudra niyetine bir kac cevap vereyim ama arsizlik edip fazlasini isteme.

şimdi iki gözümün çapağı bu kadar okuyup bu kadar aptal olmana her seferinde sasiracakken o meshur "cok okumak aptallastirir" sozu aklima geliyor * ve he bundanmis diyorum.

formati sana gore piremses bana gore sultan olan eyluling ile beraber yazdik hatta baskalari da vardi yani toplu bir calisma oldugundan hani o ekipten kim cikip ben yazdim dese hakli oluyor otomatikmen (buraya kadar anladigini fakat anlamazdan gelecegini biliyorum)

gelelim diger soruna
birinci sefer modluktan acikca soylenmeyen sebepten uzaklastirildim sebebi ise kufursuz sozlukte yeni gelen bir yazar arkadasimiz topluluga enayi manasina gelen "dalyarak" seklinde seslendiginde delirmistim kaynagindan teyit edebilirsin eger biraz durustse ki ikinci sefere is bilmez cavuslar islerin icine sicinca geri gelmeyi onerdim cunku baslik birlestirirken oncelik sirasini gozetmeyen, aman forum olsun diye cabalayan ve kimseyi kirmayacak naziklikte yoneticileri dinlemeyen modlar vardi ki bunlari az bucuk toparladim.
inanir misin sadece vajinasi ve memesi oldugu icin lucifer (ilham kaynagim, ekolumdur) gibi bir yazari istemeyen ama hic ise yaramayan modlara birinin had bildirmesi gerekirdi.
neyse olaylar dallandi budaklandi ve sadece tanim sayisi derdine dusen yonetici arkadaslarimiz soz verilenin aksine tanım sayısi derdine dusup sola anket basliklarini atinca "bu anket basliklari basiboslara gitmeli" dedim ve yoneticiyi ikna edemeyince sizin anketlerinizdense troll dedikleriniz daha kaliteli deyip hedefe koyulan lucifer ve benzeri arkadaslari destekledim ve zamanin yoneticisi ne yapiyorsun diye sordugunda gayet acik ne yaptigim kural.neyse onu yap dedim ve ikinci ayrilik gerceklesti.

bak arada 3 temmuz şenlikleri var ama o konuya girmeyecegim zira ondan buyuk haz aliyorum soylediklerimi anlamayip duyar kasmaniz cok guzel ve soda icin tesekkur ederim ama tuzu da yolla.

elenme falan diye gevelemissin. bu arada.
balim gunde 800 tanim alan ve 600 tanesi anket olan 190 tanesi 4 kelimelik entryler olan zamani yonetemeyen arkadasin gibi gorme bizi.
rekor 9 bin olmak uzere gunluk tanim sayisi 5 bin ki okuyunca yuh lan kitap mi yaziyorsun tadinda tanimlat yaza , aktif kullanici 1300 falan olan sozlugu idare ediyorduk biz ve ne kimse ozel mesaj ifşasi yapabiliyordu ne kimse kavga ediyordu oyle bariscildi ve tesadufe bakarsan begenmedigin dusus benim gidisimle es zamanli olarak basladi! hatta bak sana ipucu vereyim.
hani guzelcigin diyor ya yoldas bana yetki verdi diye heh iste o yetkiyi "yoldas sen moderasyona karisma, sen adminsin" diyerek patagonyali modunu gonderirken ben aldim *

tekrar modluga bakinca.
daha once yazdim ara ve bul.
ne onlar cagirir ne ben donerim ama sen ki evvelden
sozluk bizim yuvamiz, yoldas babamiz buralari guzellestirmeliyiz falan edebiyati yapan karisin simdi bu neyin cark etmesi?

23 nisan onerin icin tesekkurler ama benden olmaz be guzelim hadi her turlu sartlar yerine geldi dersek guzelcigin " yildiş binim irkimdi, yildiş sizi bilir kips" falan der yerine gecmek isteyen cocuga bile engel olur ki sen beni gecirmeyi dusunuyorsun*

sonuc olarak sunu diyeyim.
aslina bakarsan ben hedefi gozden kacirmayi sevmem ama insanlara ensest diyen birine ceza veremeyen birini hem siz hem adaletsizliginiz kacirdi, bu yuzden mabadiniza kina yakabilirsiniz ve merak etmeyin kovulmazsam 24 nisan gibi gitmeyi dusunuyorum sokarim sozlugunuze artik yazarlarin don rengi basligina gorsel atarlar sen de izlersin. (yoldas haric) esegin yoksa sahibinin hatiri var ve bu da sizleri degerli kiliyor.

simdi beybim kal saglicakla evet sozlugun bir rengisin tesekkur ederim.

#2511213 no'lu tanimda bir disi tarafindan bir baska disiye yazilan bu ask mektubu, kesinlikle nazim'in piraye'ye yazdigi mektuplara rahmet okutur. elmacik kemikleri vs. ne oluyor ya?*

zekasıyla, bilgisiyle saygı uyandıran, kalemi kuvvetli, dirayetli bir yazarımızdır.
fotoğraflarından yola çıkarsanız otoriter, güçlü bir karakter olduğunu kolaylıkla düşünebilirsiniz.
hükümet gibi kadın dersiniz.

geçen gün 12 yıl öncesine ait bir fotoğrafı hakkında konuşmuştuk. çok iyi bir insan.

(bkz: ilerleyen yaşına rağmen güzel kalabilen kadınlar)

siyah rengin saçına en çok yakıştığı yazar.

değişik bir kadın.
hayatına aldığı, benim insanım dediği, benimsediği kişilere karşı daha değişik. çok değişik.
mesela siz onun insanı olduysanız artık sadece sizinle ilgilenmez; yedi ceddinize hakim olmak ister.
kim sizin için önemlidir, ne canınızı sıkar, en çok ne zaman mutlu olursunuz, günün en sevdiğiniz saati nedir, ne zaman çekilmez hissedersiniz, anneniz, babanız, kardeşiniz, eşiniz, dostunuz, müdürünüz, komşunuz hakkında muhakkak bilgisi vardır çünkü siz onun insanısınızdır ve bu bileşenler sizi dolayısı ile onu etkiler.
mutluysanız dünyanın en mutlu insanı olur; sizinle güler, mutlu olur hatta sizden daha coşkulu olur böyle zamanlarda.
üzgünseniz eğer uçak bileti bakmaya başlar mesela durduramazsınız o bileti alır. gelemezse kilometrelerce öteden sarıp sarmalar sizi asla yalnız hissetmezsiniz.
canınız sıkkın ise mesela bunu gidermek için çeşitli yollar, çözüm önerileri arar. çözmeden bırakmaz, çözse bile takip eder oldu bitti demez.
miko çok güzel sever. her şeyi sever. herkesi sever. bazılarını daha çok bazılarını daha az ama sever.
gördüğüm en açık sözlü ve yutkunamayan insandır. bu da onu miko yapar.
miko insanı olduğunuzda kendinizi güvende ve hep sevilen biri gibi hissedersiniz. sanki hep hayatınızdaymıs gibi. hep varmış gibi.
miko'yu çok seviyorum. tarif edemeyeceğim kadar çok. bugün bu tanımı yazmamın sebebi çok sevmem değil ama onu hep söylüyorum.
bugün bu tanımı yazdım çünkü diğer yazdığım şeylerle birlikte burada kalıcı olsun istedim.
az önce telefonum çaldı. kurye siparişimi getirmiş evi bulamamış neredeyim diye soruyor. sipariş vermemiş olmam dışında bir sorun yok... evet miko göndermiş elbette. sanıyorum ki azıcık hastayım dedim diye bir de çok severim diye tabi tatlı göndermiş. o iş öyle değilmiş...

meğer bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak'ın doğum günüymüş ve bunu ben bile unutmuşum miko unutmamış.
hayır ağlamadım, gözüme miko sevgisi kaçtı.
bazen, bazı zamanlarda söyleyecek sözü olmuyor insanın. az söylesin ama çok anlaşılsın istiyor. işte bu da öyle bir an; seni çok seviyorum mikom. çok.

yalnız bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak'ın doğum günü bugün değil yarın ama dünyanın en gezenti arkadaşlarından birine sahip olduğu için miko, riske girmek istemedi; hafta sonu malum*

ayrıca çok abartıyor. bakmayın siz buna. seviyorum işte. seven insan özen gösterir. dikkat eder. kendisi çok farklı sanki. kendisi sevmeyi bilen, bilebilen biri olmasaydı ben onu bu kadar sevebilirdim sanki. zamansız olduğum kadar bencil de bir götüm ben, bilirsiniz hanımefendi...

ama evet çok şanslıyım. hep söylüyorum. sevmeyi beni seven insanlardan öğrendim, tek yaptığım öğrendiklerimi, bana öğretenlere yansıtarak haklarını teslim etmek.

ayrıca o notta d harfinin büyük yazılmış olması ve ek için apostrof kullanılmış olması gerekiyordu. neys.

titriyorum sana...

#2569198
son zamanlarda siyaset hakkında okuduğum en tutarlı, en objektif ve en kaliteli yazılardan birisini yazmışsın. sağdan soldan herkesin bir kere değil iki kere okuması gerekiyor.

gerçekten çok samimi olarak tebrik ediyorum.

neredesin sen hayatım?

kaç gündür yoksun..

kim seni andı? onca gün.. kim senin yokluğunda bi çare oldu..?

ben.. sevimli şeytan luci..

vücut nemlendiricin olayım da iki sık at köşeye..

çıldırdım çıldırdım..

titriyorum sana.