misyonerlik

misyonerlik, dar anlamıyla herhangi bir dini öğretiyi yabancı ülkelerde yaymakla yükümlü din görevlilerini tanımlamada kullanılır. daha geniş anlamıyla ise başkalarını belirli bir öğretiye, özellikle dini bir öğretiye ikna etmeye çalışan, onları bu öğretiye çekme amacını üstlenen kişileri tanımlamada kullanılır.

terim yaygın olarak hristiyanlığı yaymayı amaç edinen görevliler için kullanılır, ancak herhangi dini öğretiyi yaymaya çalışanlar için de kullanılabilir.
(link: tr.wikipedia.org/wiki/Misyo...)

ideoloji birtoplumun benimsediği görüş ve düşünceler bütünüdür.
bazı toplumlar kendi ideolojilerini başka toplumlara benimsetmeye çalisirken, bunun ideolojinin doğasına ters olduğunu göz ardı ederler.
misyonerlik insanları salak yerine koymaktan öte birşey değildir. toplumda yaşayan bireyler farklı ideolojilere merak salar ve araştırma ihtiyacı hissederlerse bunu zaten yapacak kadar akıllıdırlar. tanıtmak ve benimsetmek arasında ciddi farklar vardır.

çok özür dilerim ama bu kelimeyi her duyduğumda missionary pozisyonu aklıma geliyor. lütfen affedin beni, valla ben istemedim.

misyonerlik deyince hristiyanlığın saf bir şekilde yayılma faaliyetleri olarak tarif edilir ancak, misyonerlik faaliyetleri oryantalizm ile birlikte kullanılarak sömürü düzeninin bir aracına dönüştüğü görülmektedir.
misyonerlik gayet sistemli bir organizasyondur.
gidilen yerlerde okullar, hastaneler, gençlere ve kadınlara meslek edindirme gibi faaliyetler gerçekleştiriliyor.
misyonerlik faaliyetleri ilk olarak ortadoksları protestanlığa çevirme amacı ile başlamıştı.
ancak 1856 yılından sonra müslüman ülkelerde de misyonerlik faaliyetleri başladı.
misyonerler konsoloslar ile ve ticaret erbaplarının destekleri ile yayılma göstermiştir.
incil bu güne kadar 1018 dile çevirilmesine rağmen misyonerliğin istenilen seviyeye gelmediği düşünülmektedir.
ülkemizde misyonerlik faaliyetleri 1856 yılına kadar yasaktı. 1586 yılında yapılan ıslahat fermanından sonra ilk misyoner okulu saint bernard lisesi eğitime başlıyor. daha sonra lübnan'da ve diğer bölgelerde de okullar açılmaya başlıyor.

misyonerlik sömürgeciliğin ve kapitalizmin zirveye çıktığı dönem olan 1900'lü yıllarda zirveye çıkmıştır.
buradan anlaşılan şudur ki; misyonerlik sömürgecilikten beslenir. hegomonik bir faaliyettir.
insanları hristiyan yapmaktan ziyade hristiyanlığa nerfet beslemeyecek, hristiyanlığa hoşgörü ile bakacak ve kendi değerlerinden nefret edecek
insanlar yetiştirmektir. kendi değerleri ile savaşan insanların ekserisi misyonerlik faaliyetlerinden etkilenmişlerdir.

bu kadar yoğun faaliyetlerine rağmen islam dünyasında kitleler halinde bir değişiklik olmuyor ancak kimlik değişikliklerinde çok başarılı oluyorlar.
bugünkü arap aleminin osmanlılara veya türklerin araplara düşmanlık beslemelerinin nedenleri de bu misyonerlik faaliyetlerinin başarılarından sayılabilir.

misyonerlikte insanların zayıf taraflarını kullanıp, güçlü taraflarının zayıflatılması için çaba sarf edilmiştir. insanları yönetime düşman edebilmek için büyük çaba sarf etmişlerdir. ekonomik bozuklukları ülkeyi yöneten lidelere mal ederek halkı lidere düşman etmek için olan güçleri ile çalışmışlardır.
misyonerliğin vitrin tarafı her zaman eğitim olmuştur. misyonerler eğitim sayesinde anadolunun en ücra köşelerine kadar yayılmışlardır.
1903 yılında sadece amerikan misyonerlerinin 270' den fazla okulu vardı. toplam misyonerlik okulu ise 503 taneydi.
abdülhamid dönemi maarif nazırı zühtü paşa, bu misyonerlik okullarının çok zararlı olduğunu tespit etmiş ve tehlikelerine işaret etmiştir.
devletin gayrimüslümlere verilen haklar ve kapütilasyonlar nedeniyle misyonerlik okulları kapatılamamışlardır.
ülkemizde bilinen en büyük misyoner okulları
robert koleji
boğaziçi üniversitesi
st.bernard lisesi vs.

misyonerlik ve oryantalizmin yayılmasında 4 ülkenin ön plana çıktığı görülmektedir.
ispanyollar,
ingilizler
fransızlar
amerikalılar.

misyonerlik faaliyetlerine bakarsak misyoner kelimesinin olduğu yerleri çıkarıp yerine fetö'yü koyarsak ülkemizin fetö ile nasıl bir misyonerlik fitnesine maruz bırakıldığını anlarız.

sözlüklerde ciddi anlamda yürütülen faaliyet. vay anasını. bir de yerine göre müslümanımsı yerine göre atestimsi profil çizmişler. nabza göre. bunlar da vatikan trolü herhalde.

nesle ve kulture dusman topluluklar yaratmak icin uygulamaya konulmus, cagimizda farkli kisveler altinda kendini gosteren zehirli faaliyet.

kötü olan malını satmak için yaptığı eylem.
hangi din, hangi düşünce, hangi felsefe olursa olsun, hepsi aynı.
siz iyi olan malını, bağırarak satan esnaf gördünüz mü ? göremezsiniz,
bentley marka araba reklamı gördünüz mü mesela, ferrari, porshe göremezsiniz.
diyeceklerim bu kadar.

batının, trde tarikatlar yoluyla gerçekleştirdiği köle toplama eylemi.

bir pozisyona tapma olarak mı acaba.

hıristiyan misyonerler sözlük ve forumlarda çeşitli maskelerle yazmaktalar. çoğunlukla ateist veya deist, ya da mezhep müslümanı kılığındalar. amaçları insanlarımızı islam'dan uzaklaştırdıktan sonra hıristiyan yapmak. bu yolda herşeyi arsızca yapmaktalar. örneğin sözlük ve forumlara moderatör/yönetici olup hoşlarına gitmeyen yazıları siliyorlar veya değiştiriyorlar. ve kendilerine engel olarak gördükleri yazarları sözlükten veya forumlardan uçuruyorlar. bunu kuralına göre yapmak için yazarın bir kural hatası yapmasını sabırla bekliyorlar mesela. şimdi aynı süreci burada da gerçekleştirmeye çalışıyorlar. yani sözlüğe yönetici olmak için çabalıyorlar.

misyonerlik, adı üstünde bir misyon uğruna çalışmak demek olup daha çok dini anlamda, özellikle hıristiyanlığı yaymak için kullanılan bir sözcüktür. bunun islam'daki karşılığı ise tebliğdir yani genel anlamda dine davet demektir.