normal sözlük'ün ölü taklidi yapması

burada büyük tartışmaları gerektirecek bir durum da göremiyorum, bu meseleyi bir avuç heyecanlı gencin cozebilecegine de ihtimal vermiyorum. nitekim ortada bir soruşturma var ve muhalefet cephesi hali hazırda bizim burada yazdiklarimiza da, yazacaklarimiza da konunun çözümüne de daha hâkim bana kalırsa. iktidar ve muhalefet kavga ediyor, aslında bir bakıma it dalaşı gibi. haksızlık ve yolsuzluk, yordamsizlik bu ülke için yeni bir şey de değil ve bu atmosferde iktidar kadar muhalefet de suç ortağı.
takip edip varsa bir yorumumuz paylaşmaktan başka elden de bir şey gelmez. çıkıp karşılıklı dalaşalım mı? olan bize olmayacak gibi, anamız babamız henüz çadırdan çıkmamış, komsularımız hâlâ çadırda değilmiş gibi her şeyi bırakıp bunlarin arasında mi ezilelim?
iki taraf için de konuşuyorum, iktidar belimizi kırana kadar bize dayamaktan, muhalefet de bizi oradan alıp iktidarın kucağına oturtmaktan başka ne yaptı yirmi yıldır? romantik gelmiyor kulağa, üzgünüm. romantik yaklasamayacagim. biz bu heriflerin sandığını beklerken daha seçim sonuçlanmadan "adam kazandı" deyip demlenmeye gideni de gördük, hadi bu sefer olacak diye gtümüzü yirtarken, herkese sempatik olacağım kasintisi ile antipatik davranan ve sürekli yerli yersiz özür dileyene de denk geldik ve yine kaybettik.
şimdi araya girip tampon mu olalım güç savaşına?
kimse için işlemeyen yargı, adalet gibi unsurlar muhalefet için işlesin diye mi kosturacagiz onlardan önce ve onların önünde? kardeş, onların bizden daha çok imkanı var buna. bırakın bir kez olsun çaba göstersinler.
imamoğlu serbest kalıp diplomasını tekrar alana kadar başka hiçbir konuya ilgi göstermemiz mi lazım?
bu ülkede bir bebek açlıktan ve soğuktan öldü, ölmeye de devam ettik sürekli... hangisi çıkıp reklam amacı gütmeden "milletim" dedi?
adaletin tecelli etmesini elbette yürekten diliyorum lakin ben bu durumun sorumlusunun en az karşı taraf kadar muhalefet olduğunu da düşünüyorum.
ortam herkes için yeterince gergin. bunu yazıya dökmedi diye de kimseye üstten bakma lüksümüz yok. sıtkımız çoktan sıyrıldı hem de üst üste defalarca. umarım o sokağa dökülen gençlerin arasında can kaybı olmaz, yukaridakiler başının çaresine bakar da, çocukların anneciğinin canı yanmaz umarım.
deprem gibi kollektif bir bilince ulaşıp yardım edebileceğimiz, organize olabileceğimiz bir durum değil bu. siyasi bir kavga. kimseden tek yürek, tek nefes olmasını bekleyemezsin.

e açın başlık konuşalım? kim diyor size açmıyorsunuz diye?

bence bir sürü tepki verilmiş. kalanları da başına bela almak istemiyor veya olaylardan mutsuz oldukları için oyalıyorlar kendilerini. kendi açılarından haklılar da bir yönden.

çünkü türkiye zaten aşırı boyutlarda politize olmuş bir ülke. 20 küsur haber kanalının 365 gün (neden 20 tane haber kanalı varsa) sadece iki partiye yönelik propaganda yaptığı bir ortamda yaşıyoruz. ve bu çok uzun bir zamandır böyle. yetmiyor internet alemi de aşırı politize vaziyette. gazetecilerin günlük yorum videoları en az 300-400 k izleniyor. günlük yorum ha. çoğu da kendi cenahının laklakı. analiz ve kulis bilgisi falan yok. e böyle bir ortamda insanların bu meselelerden bıkması, sıkılması yahut önemli gelişmelere kayıtsız kalması ilk başta tuhaf gözükse de aslında tutarlı.

normal sözlük normal davranıyor.. yani olduğu gibi.. zorluklar ancakki kendi kapılarını da çaldığı anda vatandaştan cesaret ve özveri bekleyen siyasetçiler, bugüne değin izledikleri tutumu gözden geçirmeliler. tümü istifa edip bölgelerine giderek kitlelere öncülük edip demokratik bir toplumsal tepki örgütleyebiliyorlar mı: hayır. sandığı meydana koyabiliyorlar mı. kitlelerin gücünü farketmesini sağlayabiliyorlar mı.
onlar kitleler için bir fedakarlık, bir cesaret gösterebildiler mi. bugün imamoğlu'nun karşılaştığının çok daha fazlasını yaşayanlar oldu. yasak savma kabilinden üç beş klişe cümle kurmak dışında ne yaptılar, yaptılar mı..
25 yıldır ne yaptılar..
bu günlere gelineceği belli değil miydi. vizyonları yok ve şaşırıyorlar mı birde..
el ense keyif seçilmenin keyfini ve olanaklarını yaşayıp, siyaseti memuriyet ve geçim mesleği gibi görenler ve halkın nasılsa çaresizlikten kendilerini iktidar yapmasını bekleyenlerin şikayete hakkı yoktur. ektiklerini biçecekler..
sadece kendi koltuk ve konforu tehlikedeyken muhalefet olduğunu hatırlayanlar, kitlelerden beklentilerini de yüksek tutmamaları gerekir.

valla normalsozlugu sevme nedeni.
başka sözlükte yazsak ev yanarken saç tarıyor derler.
burda yapabiliyoruz istediğimizi.

ben de iki tweet atarak ülke kurtaracağını düşünen insanları saçma buluyorum mesela.

instagram storylerimde gerekli paylaşımlar yapılmıştır
ar-zederim

ülkede yer yerinden kdjnfvjkfdn. chp kendi genel merkezinde ve saraçhane'de eylem yapmış, araya ödp halkevleri falan kaynamış gördüğüm. bi de üç beş ünide protesto ee başka? ne karnaval yeri mnkym.

ya şu tarz bir "kampüs yanılsamasının" 80'lerin sonundan 2010'ların ortalarına kadar bir karşılığı olabilirdi. ki bu, uçuk kaçık gruplar bi yana yanılsama da değildi; mücadeleler ve sonuçları vardı. bi yandan 90'larda 12 eylül sonrası yeniden yükselmeye başlayan emek ve toplumsal mücadelelerinin mirası, bi yandan siyasi gücün tek bir noktada temerküz etmediği bir konjonktür. devamında akp ile birlikte işçi hareketinin söndürüldüğü ama siyasetteki liberalleşmenin etkisiyle kürt hareketinin solda hegemonya kurduğu ve kampüslerde etkili olduğu 2015-16'ya kadar devam eden dönem...

yüzbinlerce işçinin greve çıkabildiği, bugün bazı değerlerin herkesin "normali" olmasına vesile feminist hareketin serpildiği, kürtlerin varlığının inkarının sona erdiği, istanbul'un ortasında bir parkın işgal edilip ülke tarihinin en büyük kitlesel protestolarının düzenlendiği çeyrek asırlık bir süreç bu.

son 10 yıldaki hikaye bambaşka bi şey. hasbelkader tayyibin yerine gelse tayyibin rakı içeni performansı sergileyecek travzonlu müteahhit için insanlar niye işini, gücünü, sağlığını, özgürlüğünü tehlikeye atmıyormuş diye hesap soruluyor hikayenin şu bölümünde dknvfjkfnv

kardeş benim işlerim bu tür krizlerde açılıyor,

buradaki 50 kişi ile ülke kurtulacaksa buyursun kurtulsun.

haliyle de vatan kurtarmayı bende istesem de herkes yaptığı seçimin bedelini öyle yada böyle öder 23 senedir aynı iktidar ve aynı muhalefet tarafından yönetiliyoruz bugüne kadar iktidarı değiştirrmedik peki de muhalefeti değiştirmek neden aklına gelmedi kimsenin?

oyları bölmeyin diye diye bu hale geldik iktidar baş sorumlusu okey muhalefetin hiç mi suçu yok?

lan ülkenin yönetim sistemi değişirken mühürsüz pusulalara evet demiş muhalefet.

anayasaya aykırı olduğu halde mv dokunulmazlıklarına evet demiş.

kazanılacak seçimi leblebi kafalı o. evladının teki yüzünden kaybetmişiz.

ümit özdağ içeri alındığında bir kaç cılız ses haricinde burada oh olsun diyen salaklar vardı.

şimdi ne oldu? bütün bunlar olurken muhalefeti değiştirmek aklınıza gelmedi şimdi olanların sorumlusu biz mi olduk? kaç yerde yazdım ekrem ile ilgili de özdağ ile ilgili de eğer özdağ da yer yerinden oynamazsa sıra ekreme gelir de demişliğim var.

sarı öküzü verdiler bunları seçtiniz, sokak muhalefetini bitirdiler bunları seçtiniz bana ne lan? ben yıllarca uyardım ben miyim tek enayi? işime parama bakarım bu saatten sonra.

ne zaman bu siyaset eskileri harici biri çıkar türkçü ve atatürk milliyetçiliği konusunda zafer partisinden daha keskin söylemleri olur o zaman siyasete girmeyi de düşünürüm. onun dışında 30 senedir aynı adamlar geldiğimiz yer ortada.

hiçbirşeyi kafaya takmıyormuşçasına saçını taramak,
bordo klavyeyle " m. kemal'in askerleriyiz!" diye yazıp sonrada hiçbirşey yapmamaktan daha samimi, daha dürüstçe geliyor artık.
yaşlandım heralde.

(bkz: yallah ekşiye)

ölü taklidi yapmıyoruz da bu iki yüzlü tiyatrolardan çok sıkıldık artık eskisi gibi takmıyoruz desek daha doğru.

öncelikle hiçbir siyasetçi için kılımı bile kıpırdatmam o kesin, zira sadece ihtiyacı olduğu zaman vatandaşlar olduğunu hatırlayan bir topluluk için benim yapacağım hiçbir şey yoktur.

öte yandan bu kayıkçı kavgasına kapılıp hâlâ asıl filmi göremeyenlerin de idrak yoksunu olduğunu düşünüyorum. mevcut siyasilerin hepsi tek bir merkeze çalışıyor talimatları oradan alıyorlar.

geriye kalanlar ise boktan bir tiyatrodan ibaret.

ne zaman ki bu ülkenin başına gerçekten bu ülkeyi ve vatanını sevip onu korumak isteyen kadrolar gelir o zaman öl desinler ölmeyenin damına çıkayım. ama dediğim gibi bu iki yüzlüler için hiçbir çabaya gerek yok, beni sömürmelerine izin vermeyeceğim.

ekşide twitterda kendimiz gibi konuşanları dinleye dinleye yer yerinden oynuyor sanıyoruz yine. kaç seçim geçti akıllanan yok.

kardeşim çok hayırlı devrimler dilerim, rast gelsin, bereketli olsun, evdekilere çok selam.