normalleşmiş garip olaylar

twitterdaki 250 gr uzvu kullanıp cool tweetler attığını sanan hatun kitlesi.
-kocam iran'a gitti resimleri.
-herkes g*tünü atsın.
-finansal köle arıyorum bla bla....
yahu milletin abazanlığından faydalanmak entellik olsa ohooo.*

kadın cinayetleri.

sosyal mühendislik.

hala hayatta kalmam.

hamilelik. kadınlar bunu nasıl kabul etti, nasıl bedenlerine böyle büyük bir kötülük yapmayı göze aldılar? üstelik içinde bir canlı var insan korkar ki, huylanır falan. topa benziyorlar, çok kötü bir görüntü. hormonuydu, doğumuydu, tamamen sana bağlı bir yaşam falan hiç çekilecek dert değil.

fotoğraf istemek.

herkesin 10 15 tane flortunun olmasi ama birbirlerine tek konustugum sensin demeleri

canlıların en büyük ortak özelliklerinden birisi adaptasyon özelliğidir. içinde bulunduğumuz durum “normal şartlarda” (kime göre neye göre) absürt gelse bile belirli bir süre o duruma maruz kalmak, normalleştirmek adına yeterlidir. şu anda sokakta silah taşıyan birisini görseniz tahminen paniklersiniz. afganistan’da taliban rejiminin içine doğmuş, onlarla büyüyen bir çocuk içinse bu basit bir oyuncaktır.

her şey zamanla normalleşebilir. örnek vermek gerekirse, sevdiğimiz birinin ölüm haberini aldığımız ilk an zaman durur, garipseriz. belli bir zaman geçer, normalleşir. ancak ve ancak durup düşündüğünüzde tekrardan o garipseme, yadırgama hissiyatına kapılırsınız. ya da şu anda yaşıyoruz mesela; giriyoruz buraya tanımlar, okumalar yapıyoruz. bir durup düşündüğümüzde “ulan şu anda dünya dönmeye devam ediyor, bir yerlerde her saniye insan ölürken bir yerlerde doğuyor” dersek, garipseriz. sonra hayatın doğal akışı içerisinde bu tekrardan normalleşir. velhasıl kelam, her şey, her şey gariptir ve her şey normalleşir. ya da bir nihilist iseniz hiçbir şey diyelim.

selfi.

açık ilişki.

herbokologluk

işini hızlı halledebilmek için rüşvet teklif etmek,

götü boklu hdmı soketi değişimi için sırada 13 cihaz var beklersiniz dedim 700 lira vereyim yap dedi.

kendi ahlak anlayisiniza uygun bir yere gönderin cihazı dedim. hala arıyor hiyarzan.

(bkz: enflasyon)
(bkz: yoksulluk)
(bkz: geçim sıkıntısı)
(bkz: yolsuzluk)
(bkz: liyakatsizlik)
(bkz: vatana ihanet)

sadece ülkeler bazında değil, tüm dünyada para kavramının kendisi bence normalleşmiş bir garip olaydır.
para basalım daha çok paramız olsun basitliğinde bir iddia değil bu *
kendimiz değer biçtiğimiz bir değişkenin, günden güne artan bir derinlikle yokluğunu çekmemize ve fakirleşmemize asla anlam veremiyorum.

ö.zel i.letişim v.ergisi 1999 depreminden sonra ekonomik kaybı sübvanse etmek için tüm cep telefonu kullanıcılarından kontörlü, faturalı yıllık bazda 117 tl aldığı saçma sapan bir vergi. deprem zamanı getirildi güzel tamam. sonrasında kaldı da kaldı.

1999'dan beri toplanan vergiye ne oldu kimse bilmiyor. dünyada bizim halkımız kadar vergi bilinci olmayan bir millet daha yok. almanya'da verginin nereye harcandığı bu şekilde belli olmasın var ya halk siyasilerin ciğerini söker.

velhasılı kelam, şu an kimse bu vergiyi ödediğinin farkında bile değil. bana en garip gelen olay budur.

cana kıyanın "iyi halden" , tecavüz edenin "rızası var" dan salıverilmesi.

kadına, hayvana, çocuğa, bazen erkeğe edilen istismar. kadına şiddet, cinayet. gerçekten öyle bir ülke de yaşıyoruz ki haberler de çıkan istismar, şiddet, kadın cinayetleri olaylarına şaşırmamaya başladık. farkında mısınız bilmiyorum ama ülkemiz hiç iyi bir yere gitmiyor.

kızların çok açık giyinmesi kesinlikle.

yalova’da çekiçle atm kıran adamın, atm kırmak için sıra beklemesidir.

buradan

kırmızı mercimeğin aslında turuncu olmasına aldırmamak