kendinden emin bir şekilde kollarını geriye bağlayıp bana ayak üstü sözlü sınav yaptı. çocuğu yaşındaydım, kadındım, güler yüzlüydüm ve memleketlisiydim. onu öveceğimi ve tebrik edeceğimi -belki hayranlık duyacağımı- benim bilmediğim ve yapamadığım bir şeyi başardığına dair kat'i bir inancı vardı.

nerede görsem tanıyacağım bu kabuk, altı doldurulamaz ve anlamsız özgüven karşısında artık eskisinden daha idmanlıydım. bi ara gerilir gibi oldum, kendimi dizginledim. "tatlım, bu adam sence şu an seninle bir iletişim halinde mi sence?" değerli olmak, görülmek ve takdir edilmek için bir basamağa ihtiyacı vardı; yukarıda biraz önce saymış olduğum sıfatlarım kendi gerçekliğinde beni ona ideal bir basamak haline getiriyordu.

bomboş sözleri karşısında sakinleştim, gerekli cevabını verdim ve eğitimime devam ettim.

hala içimde ona karşı bi kızgınlık olmasının ve neden bu entryi yazma ihtiyacı hissettiğimi sorguluyorum şu anda. hayatımda hiçbir anlam ifade etmeyen bu adam neden benim sinirlerime etkide bulunabiliyordu?
tetiklenmek çocuklar, çok idsel biri. çocukça, omuz silkiyor şu an. 7 yaşındaki nevarbiliyormusunla taht kavgası yapıyoruz.

şşt. tamam.
devamını gör...
konuyla ilgili çok şey yazarım da bedava yazmak içimden gelmiyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"öfke kontrolü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim