öğretmene aşık olmak

eğitim öğretim hayatının bir evresinde öğretmenine aşık olma durumudur. benim bunu yaşamış bir tanıdığım var. lise öğretmenine kör kütük aşık olmuş. mezun olmuş, saplantı boyutuna getirmiş. açılmış reddedilmiş, o açıldıkça reddedilmiş. mesele ailenin kulağına kadar gitmiş. önce gelip geçici duygudur diye bakmışlar. üstelik ailesinin de hâli vakti yerindeymiş. oğulları bu saplantıdan kurtulsun diye almanya'ya yollamışlar. öğretmen bu süre zarfında evlenmiş barklanmış, derken kansere yakalanmış ve ölüm döşeğine düşmüş. hikayemizdeki esas oğlanımız onu son kez görmek için almanya'dan gelmiş ve görmüş. kısa bir süre içerisinde de öğretmenimiz hastalığa yenik düşüp bu dünyadan göçüp gitmiş. çocuğun ailesi de ona evlenmesi için birini tavsiye etmiş, o da olur demiş ve bu aşk burada bitmiş. şimdi üniversiteye giden kızları varmış.

sahi. bu aşk gerçekten de bitti mi acaba?

genelde orta öğretimde insanın başına gelen durumdur. öğrenciler tatlı buldukları öğrenmenden hoşlanır aşık olduklarını zannederler. yaş ilerledikçe bu olayın imkansızlığının farkına varılır bırakılır. büyük insanlar öğretmenine aşık oluyorsa milf sevdasından ötürüdür. o başka tanımın konusu tabi .

abd'de arabada buluşuyorlar genelde.

öğrenci değilken sosyal ortamlarda öğretmenlik mesleği yapan birine aşık olmaksa sorun yok ama onun dışında olmayacak duaya amin demektir.

özdemir erdoğan'ın şarkısında karşılıklı gerçekleşen durum.

lisede sevgi hocaya aşık olmuştum. üç yıl boyunca başarılı ve tam puan aldığım bütün dersler onun dersleriydi. kalemle çizilmiş burunları vardı. aşık olmuştum abi

burda coğrafya öğretmeniyle first date'e çıkan vardı.kimdi hatırlamıyorum.
onu aklıma getiren başlık.

bazen bir öğrenci ailesinden daha çok vakit geçirdiği okulda ister istemez beğeniyor öğretmenlerini. belki aşık olmak değil ama edebiyat öğretmenime çok hayrandım ve kendisini beğenirdim. hala hayranım ve beğenirim bu arada.

ortaokulda edebiyat öğretmenim lütfiye ... ya aşık olmuştum. çok hoş hanım hanımcık bir kadındı ve evliydi. evi de bize yakındı. platonik aşklar bunlar...güzel şeyler.

çok da yadırganamayacak bir durumdur. her öğrencinin bir kere de olsa başına gelmiştir. ortaokul da beden eğitimi öğretmenime tüm okulun kızları ile birlikte aşıktık. ismini hatırlayamasam da görseli hala aklımda. çocukluk hayranlığı, idol olarak da tanımlanabilir ve aşkın en masum hali.

ben de bir öğretmene aşıktım uzun bir süredir. öğrencisi degildim ama olabilme ihtimalimin olduğunu bir sohbet esnasında fark ettim. öğretmenliğe başladığı yıldan bahsediyordu, sınıf öğretmeni kendisi ve o yıl benim birinci sınıfa başladığım yıl imiş. zaten yaş farkını sorun ediyordu, bu ayrıntıyı da duyunca tamamen kapıları kapattı bana.

genellikle küçük yaştaki insanların başına geldiğinden çok masum bir aşk türüdür.

ilkokul sıralarında olup lise zamanlarında daha çok fanteziye evrilen eylemdir.

şıpsevdi biri olmamın belki de tek iyi yanı öğretmenlerime olan hayranlığımdır.(masum aşk)o dersleri hep en iyi şekilde dinler ve çalışırdım.

bir zamanlar yaşamış olduğum durumdur. fakat, uzun sürmedi. 2 haftada unuttum kendisini.. *

erkek çocukların lise yıllarında yaşadığı içten içe onları bitiren durumdur. misal öyle bir geçer zaman ki dizisindeki mete.

lisede milli güvenlik dersine giren askere aşık olmuştum. harici üniformayla derse geliyordu. geçen konu açıldı adamı aradım buldum, yüzbaşı olmuş. gülüm benim.

ben olmadım ama kargo-renklerin içinde şarkısında öğretmenine aşık olan çocuğu anlatan klibi aklıma geldi.

renklerin içinde, cennetin içinde
ölmek sessizce

hiçbir öğretmenime o gözle bakmadım. ve bakmış olanları da yargılarım.

aşktan ziyade hayranlıktır.
özellikle ilkokul-ortaokul çağında çoğumuzun yaşadığını düşünüyorum.