oje şart mı düşüncesi

bu kadar süse gerek var mı.
tamam belli başlı şeyleri yapın ama özene bözene yaratılan bir şeyi güzelleştirmeye çalışmak şart mı.
kendine özgüveni olmayanlar yan yol arar benim gözümde.

ekleme: (bkz: gereksiz başlık vs yaratıcı başlık)
demek ki düşüncem doğruymuş.

bir merak konusu.

oldum olası sevemedim. hele o kireç gibi beyaz, tuhaf bir kütle gibi duran açık mavi ve sadece geceleri abiyelerle anlamlı hâle gelse de gündelik olarak kullanılan bordodan midem kalkıyor artık.

sürmem, sürersem de ten rengi sürerim. tırnaklarımın üstü pürüzsüz olsa mat olanını da hiçbir şeye değişmem.

ojesinde değilim ama biraz tırnak şart :)

şart değil tabi ama olsa güzel olur.

allah'ın emri değil tabii ki ama siyah ojeli elleri severim.

şart değil tabii ki, neden şart olsun? "bu kadar süs"ten kasıt nedir ki acaba? hiç makyaj yapmam ama ojeyi çok severim ben mesela. kişiden kişiye değişir. ha ayrıca oje sürmenin özgüvenle bi alakasını çözemedim ama başkası için değil kendimiz için yaptığımızı hala anlamıyorsunuz, asla anlamayacaksınız gibi de.

tırnaklarımı da oje sürmeyi de çok severim. sevmeye de bilirdim. oje sürmek özgüvensizlik değildir lakin kendi yetersizliğinden başkalarının sürdüğü ojeye kadar karışmak yani her şeye memnuniyetsizlik göstermek bence yaşanmamış çocukluğun göstergesidir.

siz önce bir kendinizle barışın sonra başkasının sürdüğü ojeye belki sıra gelir*

ben zaten sürmüyorum ya çok doğalım diyen kadınlar, kadınların kendileri için sürdüğü ojeyi özgüvensizliğe bağlayan vasat erkekler içeren başlık.
kadınlar ve erkekler yani bütün "bireyler" kendileri için yaşarlar. kendileri beğendikleri gibi giyinirler, rahat etmek isteyen rahat giyinir, bu daha uzar ama kişi istediğini yapar kısmını belirtiyorum. ne karşı cins için ne de hemcinsleri için değil, kendileri için. dolayısıyla pick me girl ya da vasat erkek olmayın ve kendi hayatınıza odaklanın.

şart değil. sürmezsiniz olur biter beyler.

benim gibi tırnaklarını yiyen çocuklar için oje ve özellikle acı oje şart. teşekkürler.

süs için olanını sorgulamak kimseye düşmez diye düşünüyorum.

eveet ojelii ellere bayılırım

genel bağlamda ojenin varlığı için soruluyorsa çok saçma bir soru. daha doğrusu yanlış bir soru. direkt "şart mı" diye sorulursa elbette ki "şart değil" cevabı verilecektir. bunun yerine "oje hayati bir önem arz eder mi" diye de sorulabilir veya "oje vs ekmek" gibi bir başlık da açılabilir. ancak açılmıyor. neden?

hadi biraz daha türetelim. bu muhteşem soru sayesinde hayatlarımızda kısa bir gezintiye çıkalım. takı takmak şart mı? çiçekleri yoğurt kabı dururken saksıya dikmek şart mı? peki ya duş perdesi? soslu fıstık? çim biçme makinesi? gramofon kağıdı? şart mı ulan?!

şart ya da değil. soru bu değil. hayatımın yalnızca tek bir durumunda sorarım "oje şart mı" diye. evden çıkmama üç dakika yirmi saniye kalmıştır, oje sürmek istiyorumdur ancak o sürede kurumayacaktır.

bana şart. tırnaklarım çizgili gibi. oje sürünce pürüzsüz görünüyor.
o yüzden koyu tonlarda oje sürmeyi alışkanlık haline getirdim.
bakımlı görünüyor.

öz bakım becerilerine özen gösteren “bakımlı” insanlar daha çok dikkat çeker çünkü simetrik olmayan tırnakların manikür marifetiyle simetrik hale gelmesi ve dikkat çekici renklere boyanması şeffaf olan parmaklara kıyasla renklendirilmesi daha göz alıcıdır.

insanın varlık amacının ne olduğuna yönelik soruya kimileri genetik mirasını aktarmaktır cevabını verdiği için cinsel açıdan seçilimin bir unsuru olarak simetri önemli bir konudur.

güzel insan / kadın dediğimiz şey aslında simetrinin korunduğu oranlara sahip olmaktır. bu yüz için de vücut için de böyledir.

genetik mirasın iyi olması ve belirli hastalıklara yakalanmamış olduğunuz bu simetrik olan ya da asimetrik olmayan vücut hatları ile anlaşılır.

oje de makyaj sayılırsa genel olarak süslemek , genelde olanı daha iyi duruma getirme çabasıdır. daha ileride deformasyonları mesela kırışıklıkları örtme amacının sonucudur.

insan neden genç görünmek ister çünkü doğurganlık gençlik ile seyreden bir durumdur.

size doğarken yüklenen bir kapasite vardır ve bu kapasite cinsel olgunluğa ulaşınca aktive olur. her ay bu bankadan harcarsınız ve bir gün hesabınızdaki bakiye tükenir.

işte başa dönersek , eğer her şey gerçekten de genetik mirası sonraki kuşağa aktarmak içinse en erken doğan bebeklerin sağlıklı doğma ve büyüme şansı daha fazladır.

günümüzde evlilik için süreç uzandığından doğan çocukların genetik mirası da daha yaşlı bir döllenme süreci ile ortaya çıkıyor. daha üretken bir toplum için daha sağlıklı bir kuşak yetişmeli. devletin ekonomik şartları düzeltmesi sadece yaşayanları değil doğmamışları da etkiliyor.

türk insanının doğum sayısı 2 nin altına düşmüşken suriyeli kadınların 5 in üstünde olması uzun vadede toplumun demografik yapısını dolayısıyla da sosyal ve kültürel yapısını derinden etkileyecek.

elbette istemeyen evlenmez doğum da yapmaz. benim öyle en az 5 olmadı 3 gibi şeyleri söylemek haddim değil , böyle bir niyetim de yok. ben sadece çocuklarımıza iyi bir gelecek sunmak için kariyer peşinde koşarken onların nasıl bir demografik yapıya doğacağını söylemeye çalışıyorum. siz gözünüzden sakınırken sokağa çıkan çocuğunuzu topunu vermiyor diye bıçaklayan arkadaşları olsun istemeyiz herhalde.

türkçe bilmeyen , öğrenmek gibi bir derdi olmayan insanların çocukları ya en vasıfsız işlerde karın tokluğuna çalışacak ya da illegal bir hayatı seçip milleti kesecek.

görünen köy kılavuz istemez yani.

sonuç olarak oje şart.*

ben şahsen oje kullanmayan kadınların ellerini çok daha güzel buluyorum. sanırım el fetişim var ama bunun bir özgüven meselesi olmadığı çok açık.

hele hele her tırnağın farklı renklere boyandığı, böyle parlak şeyler takıldığı zaman çok itici oluyor.

madem oje sürüyorsunuz bari biraz sade olsun. sade olan her şey güzeldir. makyajın, ojenin bile sadesi olabilir ve var yani.

yine de kişisel tercih tabii.

şart kardeşim. ojenizi sürüp sakal tıraşınızı olacaksınız. bu en temel kişisel bakımdır ya.

oje şart değil ama bazı kadın sever bazısı hobi olarak yapar bazısı hastasıdır.

aptal bir yobazın sanrıları. bunların zihnindeki kadın nefretini küçümsemeyin. oje üzerinden yapılan eleştiri aslında modern kadına dair bilinçaltında yatan bir dinci kindarlığı.
istiyorlar ki kadın orta çağ’ın tüm iptidailiği ile ışık görmeyen mağarasında yaşamını idame etsin. oje sadece bahane.

oje tırnakların nefes almasını engeller. bu yüzden bazı insanlarda ojesiz tırnakların sarardığını,renginin fazla solmuş olduğunu gözlemliyorum. öte yandan uzun tırnak temiz değil. malesef siz ellerinizi yıkasanız bile tırnakların içindeki kir için ayrıyeten uğraşmanız lazım. ve benim gibi ellerinizi yemekte çok fazla kullanan biriyseniz çok sağlıksız.
ama herkesin doğruları ve yanlışları farklıdır. belki bir başkası oje sürünce daha mutlu hissediyordur. kendine yaptığı öz bakıma bunu da dahil ediyordur. ınsanlar sizin doğrularınızda yaşamadığı için buna hemen özgüvensizlik damgası yapıştırmak çok yanlış ve can sıkıcı bir durum. bu platforma uygun olmayan bir hareket.

ojelerimin kurumasını beklerken dikkatimi çeken başlık. ellerimin zarif ve uzun görünmesi önemlidir benim için bunun güvensizliğimle alakası yok elbette. özgüvensiz olduğumu da düşünmüyorum zaten. bak hemen savunmaya geçtim, olabilirim de sanki:)

şart değil elbette, ama ben başlığı okurken şöyle hissettim: ''güzel ve çekici olmak istiyorum oje şart mı?''

bu düşüncenin ucu bucağı, normali anormali yok maalesef. kişi kendi belirliyor imkanları ve arzuları ölçüsünde. güzellik vazgeçmesi çok zor bir tutku keza. özgüveniniz uzun yıllar dış görünüşünüzden, güzelliğinizden beslendiyse özellikle, neredeyse imkansız. görüyoruz sosyal medyada, basında ünlü insanların estetik facialarını. güzelliklerini yitirmemek uğruna güzellik algılarını ne ölçüde yitirdiklerini.

asıl soru bu tutku, günlük hayatınıza ne ölçüde ne derece etki ediyor, işte bu tamamen insanın kişiliği ile alakalı.

bu konuda benim ölçüm aristo ve ''altın orta''sı. bir davranışın iki zıt kutbu arasında tam ortada olmak, doğru ve erdemli olan davranıştır.

velhasılıkelam; bordo ve nude dan şaşmamak lazım:)