vox medyanın videosu.
devamını gör...
mümkün değildir. silahları kime satacaklar, koskoca bir ekonomilerin en büyük kaynağıdır orta doğu sıcak savaşları. vallahi inanmam bu savaşın soğumasına.
devamını gör...
ortadoğu'da soğuk savaş olmaz, ılık savaşta olmaz; ortadoğu'da binlerce bebeğin ve çocuğun daha "neredeyim, ne yaşıyorum ben?" diyemeden öleceği kavurucu-sıcak savaşlar olur!
devamını gör...
çin'in kuşak yol projesinin tamamlanması ile daha da kızışacak olan savaştır. petrol önemini kaybediyor ancak orta doğu hala lojistik, enerji ve su konularında dünyanın merkezinde. haliyle büyük filler küçük filler üzerinden sidik yarıştırıyor. olan acun tv izleyen fakir fukaraya oluyor.
devamını gör...
7 ekim 2023 hamas katliamı ile sıcak savaşa evrilmiştir. bu soykırım girişimini doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen bazı ülkeler: türkiye, iran, katar, rusya, çin hc, afganistan, pakistan, güney afrika cumhuriyeti... katar, türkiye ve iran hamas'ı doğrudan destekleyen ülkeler zaten.

sıcak çatışmalar 12 gün savaşı ile şiddetlenmişti, ateşkesle düşük yoğunluklu karşılıklı saldırılara dönüştü tekrar.

***


12 günlük savaş’tan yeni bir orta doğu mu doğuyor?

"12 gün savaşı" olarak adlandırılan iran-israil çatışması, orta doğu'da güç dengelerini derinden etkileyerek yeni bir bölgesel düzenin habercisi olabilir. israil, bu savaşla birlikte hem askeri gücünü hem de bölgesel hegemonyasını pekiştirirken; iran’ın nüfuzu ve direniş modeli ciddi şekilde zayıfladı. türkiye, iran ve arap dünyası farklı tepkiler verirken, körfez ülkeleri merkezli "üçüncü bir arap seçeneği" olarak adlandırılan yeni bir denge oluşmakta. ancak filistin meselesinin çözülmemesi, bu yeni düzenin kalıcı istikrar sağlamasını engelliyor. israil'in "güç yoluyla barış" stratejisi, direniş yerine karşı bloklaşmaları artırabilir ve uzun vadeli istikrarsızlık riski yaratabilir.

***

gazeteci paul ıddon’a göre, abd başkanı donald trump’ın “12 günlük savaş” olarak adlandırdığı “yükselen aslan operasyonu”, orta doğu’daki askeri güç dengelerini, 1991 körfez savaşı’ndan daha büyük ölçüde değiştirebilir. aynı görüşü paylaşan emekli albay timothy mallard – stratejik liderlik alanında yüksek lisans sahibi, abd ordusu’nda akredite bir stratejist, akademisyen ve yazar – şöyle diyor: “orta doğu’daki güç dengesi kesin bir şekilde değişiyor. bu stratejik gerçek, israil ve abd’nin iran’ın askeri ve nükleer kapasitesine yönelik saldırılarının manşetleri arasında kayboldu.”

türk gazetesi daily sabah, bu çatışmanın halihazırda kırılgan ve parçalı olan bölgesel düzenin çökmesine yol açtığını, türkiye’nin ulusal güvenliğini, sınır istikrarını ve bölgesel güç dengesini tehdit ettiğini belirtiyor. ankara, israil’in stratejik konumunun sadece caydırıcılığı aşarak, abd ile olan ittifakını bir güç çarpanı olarak kullanarak bölgesel bir askeri hegemonya kurmayı hedeflediğini düşünüyor. bu ise türkiye’nin bölgesel diplomasiden beklentilerini baltalıyor; çünkü savaş artık istisnai bir durum değil, jeopolitik üstünlük elde etmek için tekrar eden bir taktik hâline geldi.

abu dabi merkezli ve israil ile ilişkilerini normalleştirmiş olan sky news ise iran-israil savaşının, “daha açık ittifaklar ve daha köklü normalleşmelerle tanımlanan yeni bir orta doğu”nun doğumunu hızlandırdığını belirtiyor. ancak bu yeni orta doğu’nun “israil’in güvenliğini sağlarken, filistinlilerin meşru haklarını da gözeten adil ve kapsayıcı bir vizyon” temeline dayanmadıkça eksik kalacağını vurguluyor. zira filistin meselesi, bölgesel istikrarın anahtarı olarak görülüyor.

yeni orta doğu gerçekten geliyor mu?

ortadoğu meselelerinde uzman araştırmacı abbas akil, bölgenin filistin sorunu çözülmeden istikrara kavuşmasının zor olduğunu düşünüyor. bu çözüm, iki devletli bir yapı ya da filistinliler ile israillileri eşit haklara sahip tek bir devlette birleştiren, geçmişte göz ardı edilen ancak şu anda bazı çevrelerce savunulan bir model olabilir.

akil’e göre iran ile israil arasındaki açık çatışma, bölgesel güç dengelerinde önemli bir etkide bulundu ve iran öncülüğündeki islami direniş anlayışının çöküşüne neden olabilir. bu durum, mısır ve suriye öncülüğündeki arap milliyetçi direnişin çöküşüne benziyor. iran’ın bölgesel nüfuzu zayıflarken, 1991’deki madrid barış konferansı’nı anımsatan bir barış süreci ihtimali gündeme geliyor. ancak akil, israil’in şu anda böyle bir sürece istekli olmadığını düşünüyor; zira askeri üstünlüğüyle düşmanlarını saf dışı bırakma kapasitesine sahip.

israil: bölgesel hegemon mu, yoksa abd’nin vekili mi?

albay mallard, israil’in iran’a yönelik hassas ve yıkıcı saldırılarıyla bölgesel bir hegemonya iddiasında bulunduğunu ve ilk defa abd’den bile güçlü bir aktör hâline geldiğini öne sürüyor. ona göre israil artık askeri, diplomatik, medya ve ekonomik araçlarını kullanarak stratejik hedeflerine ulaşabilecek kapasitede.

birleşik arap emirlikleri merkezli iran araştırmaları başkanı dr. muhammed zaghoul da benzer şekilde, 7 ekim 2023 sonrası iran’ın zayıflamasıyla birlikte israil’in hava sahasında özgürce hareket edebildiğini ve giderek bölgesel bir güç hâline geldiğini belirtiyor. ancak bu hegemonya, bölgesel iş birlikleri (özellikle türkiye-arap hattı) tarafından sorgulanabilir ve bu durumun da israil’in istikrarını tehdit edebileceğini vurguluyor.

zaghoul’a göre, israil’in halklar nezdinde bir işgal gücü olarak görülmesi, dini ve kültürel farklar nedeniyle yumuşak güçten yoksun kalması, onu sadece askeri güçle hâkimiyet kurmaya zorlayacak. bu da uzun vadeli bir istikrarsızlık öngörüsünü beraberinde getiriyor.

abd'nin tek gerçek müttefiki israil mi?

uluslararası ilişkiler uzmanı ahmed dahshan’a göre, iran ile israil arasındaki savaşın ardından orta doğu’daki güç dengeleri hâlâ tam olarak oturmuş değil. israil’in üstünlüğü 7 ekim 2023’te hamas’ın “aksa tufanı” operasyonuyla sorgulandı. hamas, israil’in teknolojik ve güvenlik sistemlerini delerek, uzun süreli kuşatmaya rağmen ciddi bir başarı elde etti.

abd’nin iran’a yönelik saldırılarda israil’i aktif olarak desteklemesi ve daha önce suudi arabistan ve bae’ye yapılan saldırılarda benzer bir tutum sergilememesi, dahshan’a göre, washington’un tek gerçek müttefikinin israil olduğunu gösteriyor. bu ittifak, 1967 savaşına kadar dayanıyor ama bugün daha açık ve sert bir şekilde ortaya çıkıyor. bu da bölgede abd’nin güvenlik ve askeri anlamda israil’i tek yetkili aktör olarak kabul ettiği anlamına geliyor.

“arap üçüncü seçeneği” ve yeni dönem

washington merkezli orta doğu uzmanı abdullah el-hayek ise abd’nin sadece israil’e değil, “ılımlı arap ekseni”ne (suudi arabistan, ürdün, mısır, bae, katar) da yatırım yaptığını belirtiyor. trump’ın körfez ziyaretinde israil’e uğramaması ve trilyon dolarlık anlaşmalar imzalaması buna örnek. el-hayek’e göre bu eksen, krizleri yönetecek kapasitesini ispat etti ve artık bölgesel istikrarın anahtarı hâline geldi.

barış, güç yoluyla mı gelecek?

jurıst news’e göre, iran’ın bölgesel saldırı kapasitesi zayıflarken, savunmaya yönelmesi; türkiye’nin ise suriye, ırak, kafkaslar ve doğu akdeniz’de etkisini artırması, yeni bir bölgesel güvenlik sistemine meydan okuma potansiyeli taşıyor. bu nedenle israil, ankara’nın bu yeni sistemde lider rolünü üstlenmesini engellemek için kalıcı ittifaklar oluşturmaya çalışıyor.

hayek’in bahsettiği “arap üçüncü seçeneği”, yani iran, türkiye ve israil’e bağımlı olmayan bağımsız bir arap gücü, önümüzdeki dönemde daha belirgin hâle gelebilir. ancak bu modelin başarılı olabilmesi için kriz yönetiminin ötesine geçip ortak bir bölgesel proje ortaya koyması gerekiyor.

eğer bu proje başarısız olursa ya da bu ülkeler iç sorunlarla baş edemezse, ani bir bölgesel savaş, ırak ya da lübnan’da yeniden ortaya çıkabilecek kaos ya da iran’ın rusya ve çin destekli nükleer tırmanışı, bu yapıyı tehdit edebilir. ancak şimdilik tarihsel moment, ne iran’a ne de yalnızlaşan israil’e, aksine istikrarlı arap dünyasına işaret ediyor.



link
devamını gör...

üst düzey israilli yetkili:

- “abd kongresi, israil’e karşı saldırganlığa engel olmak için türkiye’ye f-35 satışını bloke etmeli.”
- “türkiye ile askeri çatışma ihtimali uzak, ancak büyüyor.”
- “hedeflerinin kudüs’ü de kontrol ederek osmanlı’yı yeniden kurmak olduğunu ilan ediyorlar.”
- “türkiye ile çatışmamayı tercih ederiz, ancak gerekirse türkiye’ye engel olmak için harekete geçeriz.”
- “türkiye ile gerilim istemiyoruz, ancak suriye’deki hedeflerini püskürtmek için hareket ettik ve yine yaparız.”
- “kongre, f-35 satışına engel olabilir, bunu yapacağını umuyoruz.”
- “türkiye’nin abd ile yakın müttefiklik içerisinde olması durumu karmaşık hale getiriyor.”


kaynak

iran'ın orta doğu'daki etkinliğini yitirmesi türkiye'yi daha fazla öne çıkaracaktır ve bu türkiye için iyi bir şey değil.

aynı zamanda israel'e varoluşsal durumunu sürdürebilmesi için yeni bir düşman-enayi lazım. sanırım bu da türkiye olacak.
devamını gör...
sözlük yönetimi bu mossad ajanı çıfıtı neden halâ sözlükte tutuyor. ifade özgürlüğü bu değil. şerefsiz her cümlesinde müslümanlara, çıfıd teör örgütü karşıtlarına kin kusuyor, üstü kapalı tehdit ediyor. daha ne bekliyorsunuz anası belli babası yüzelli çıfıdı dehlemek için.
devamını gör...

türkiye ve israil'in suriye'deki gölge savaşı!

türkiye, yeni şam yönetimini destekliyor; israil, dürzilerin güvenliğini gerekçe göstererek saldırılarını artırıyor. abd ise bölgedeki en önemli iki müttefiki arasında sıkışmış durumda.


umut güner
devamını gör...
oralar fena sıcaktır şimdi
bence de soğuk savaşsınlar ya.
devamını gör...
ortadoğu, jeopolitiği ve demografisi gereği soğuk, sıcak, ılık, açık, gizli vb zengin bir savaş menüsüne sahip coğrafyadır. işin tuhafı bu savaşların ortadoğulu bir kazananı da asla olmamıştır.
devamını gör...

netanyahu'dan israil'in suriye'ye saldırıları hakkında açıklama:

"şam'ın güneyinde, golan'dan cebel el-dürzi'ye kadar olan bölgenin silahsızlandırılması ve dürzilerin korunması konusunda net politika belirledik; suriye rejimi her ikisini de ihlal etti; güneye asker göndererek dürzileri katletmeye başladı; bu kabul edilemezdi"

"bu yüzden israil ordusuna güçlü saldırı emri verdim; milisleri, zırhlı araçları ve şam'daki suriye savunma bakanlığı'nı vurduk; bu, ateşkese ve suriye güçlerinin geri çekilmesine yol açtı"

"ateşkes, ricalarla değil, güçle sağlandı; bu politikayı sürdüreceğiz; şam'ın güneyinde suriye askerleri olmayacak, dürzilere zarar gelmeyecek"


kaynak

sert güç: #3190687
realizm: #3186290
devamını gör...

iran'ın konumu zayıflarken, türkiye el şaraa hükümetini destekleyerek suriye'deki varlığını sessizce genişletti.

fdd'de kıdemli araştırmacı ve türkiye programı direktörü sinan ciddi'ye göre türkiye'nin suriye'deki stratejik çıkarı, iran'ın bıraktığı boşluğu kendi siyasi ve ekonomik nüfuzuyla doldurmak ve bunun için de el şaraa rejimini bir kanal olarak kullanmak. “türkiye'nin el şaraa'nın başarısına bel bağladığı çok şey var” dedi. "el şaraa aracılığıyla ticaretin arttığını ve suriye'nin yeniden inşa edildiğini görmek istiyorlar. onu bölgeyi siyasi olarak etkilemek için bir araç olarak kullanmak istiyorlar."

ancak israe'in askeri tepkisi ankara'yı alarma geçirdi.

sinan ciddi, “türkiye israel'e askeri olarak meydan okuyacak bir konumda değil, bu tam bir felaket olur,” diyor. “sert konuşuyorlar ama derin bir endişe içindeler.”

sinan ciddi, türkiye'nin eskimiş askeri donanımı ve hava savunmasındaki eksikliğinin onu oldukça savunmasız bıraktığını vurguladı. yine de türkiye, savaş sonrası suriye'de nüfuz ve ekonomik bağlar için el şaraa'dan yararlanmayı umarak el şaraa'nın siyasi olarak hayatta kalmasına derinden yatırım yapıyor.

sinan ciddi, türkiye ile israel arasında doğrudan bir çatışmanın “diplomatik bir fiyaskoya yol açacağı... ve abd ile avrupa ülkelerinin arabulucu olarak devreye girmesini gerektireceği” uyarısında bulundu."


kaynak

28 temmuz 2024 israil'e de gireriz beyanı: #3093107
72 saatte tel aviv'e gireriz: #3502175
devamını gör...

türkiye-katar ittifakı israel için büyüyen bir tehdit olarak görülüyor

israel'in tehdit haritasında hızla yükselen türkiye ve katar arasındaki ortaklık, özellikle suriye'de genişleyen nüfuzları, her iki ülkenin de hamas yetkililerine ev sahipliği yapması ve beyaz saray'da sempati ile karşılanması nedeniyle israel'de “stratejik tehdit” olarak nitelendiriliyor.

***

israel suriye'deki gelişmeleri yakından izliyor ancak endişeler listesinin başında, emperyal hırsları ve suriye'deki artan askeri-finansal yatırımları ile onu idf ile sürtüşmenin eşiğine getiren türkiye var.

katar ve türkiye arasında gelişen ittifak israel'in tehdit matrisinde hızla yükseliyor. israel istihbarat yetkilileri bunu “stratejik bir tehdit” olarak tanımlıyor ve her iki ülkenin de hamas yetkililerine ev sahipliği yaptığını ve beyaz saray'da sempati ile karşılandığını belirtiyor.

şu an itibariyle türkiye ve israel suriye'de bir çatışmasızlık mekanizması yürütüyor. israel'in kırmızı çizgisi olan türk askeri üslerinin yasaklı olması durumu ise değişmedi.

ısrael hayom'a konuşan üst düzey bir israelli diplomatik kaynak, katar-türkiye ilişkisinin suriye bağlamında “doğal” bir ilişki olduğunu ve katar'ın savaş sonrası kurulacak rejime yardım etmeyi amaçladığını söyledi. “şu ana kadar katar'ın suriye'ye müdahalesinde rahatsız edici işaretler görmedik ama bu yine de değişebilir.”

ikili ilişkiler konusunda ise kaynak şunları söyledi: "katar'ın suriyelilerle diyaloğunda açıkça tartışılan, yardım ve yatırıma odaklanan bu ilişkiler yakından takip ediliyor. israel, suriye'nin uluslararası topluma karşı yükümlülüklerine bağlı kalmasını ve komşularına karşı düşmanca niyetler beslememesini sağlamak için onu yakından izliyor."

eksene liderlik ediyor

misgav enstitüsü'nün başkanı meir ben shabbat, "türkiye ve katar 'müslüman kardeşler eksenine' fiilen liderlik ediyor. her ikisinin de bölgesel ve küresel hırsları ve bunları destekleyecek kaynakları var. tüm taraflara oynuyorlar ve aracı rollerinden kazanç sağlıyorlar. iran'ın ekseni çökerken katar ve türkiye bu boşluğa yerleşiyor. el colani rejimi döneminde şam'da ilk büyükelçilik açan, uluslararası tanınma ve suriye'nin yeniden inşası için bastıran bu iki ülkenin olması tesadüf değil."

"israel şu anda daha yakın tehditlerle karşı karşıya olsa da, uzun vadeye de bakmalı ve bu eksenin çıkarlarımıza somut bir tehlike oluşturmamasını sağlamalıyız.

"bu bağlamda israel'in dürzileri el colani güçlerinden korumak için suriye'de harekete geçmesi de bu çıkarlara hizmet ediyor. türkiye tarafından desteklenen el colani güçleri yerine dürzilerin bu stratejik bölgeyi kontrol etmesi israel için daha iyi olacaktır."

krizde kurulan ittifak

katar-türkiye ilişkisinin temeli haziran 2017'de suudi arabistan, bae, bahreyn, mısır ve diğerleri tarafından katar'a uygulanan körfez ablukasına dayanıyor. talepler arasında tahran'la ilişkilerin azaltılması, müslüman kardeşler de dahil olmak üzere terör örgütleriyle bağlantıların kesilmesi ve başta mısır'daki hüsnü mübarek olmak üzere arap rejimlerine karşı protestoları alevlendiren el cezire'nin kapatılması yer alıyordu.

ulusal güvenlik çalışmaları enstitüsü'nden körfez ülkeleri uzmanı ılan zleit, “türkiye ambargo sırasında katar'ı kurtardı,” diyor. “daha önce suudi arabistan üzerinden ithal edilen temel mallar, hava, deniz ve kara ablukasını atlatarak türkiye'den bir hava koridoru aracılığıyla katar'a ulaştı.”

bugün bu ortaklık katar'da konuşlu binlerce türk askerinde somutlaşıyor.

erdoğan-katar bağı ideolojik mi?

“nihayetinde hayır,” diyor zleit. "genellikle müslüman kardeşler bayrağı altında birleşmiş gibi gösteriliyorlar. erdoğan türkiye'nin islamlaşmasını ve osmanlı'nın yeniden canlanmasını destekliyor ama bu katar'ın hoşuna gitmiyor.

"aralarındaki ilişki son derece pragmatik. katar, özellikle libya ve suriye'deki bölgesel hırsları için türkiye'nin atm'si gibi hareket ediyor," diye ekliyor zleit. “katar çoğu zaman faturaları ödüyor ve türkiye'nin son on yılda genişleyen bölgesel ayak izini desteklemek için sınırlı ekonomik kabiliyetini karşılıyor.”

güçlü bir savunma sanayisine sahip bölgesel bir askeri güç olan türkiye ne zaman yeni bir çatışma bölgesine girse, doha çeklerin kesildiğinden emin oluyor. zleit bu durumu şöyle açıklıyor: "bunun karşılığında katarlılar da bu bölgelerde baskı ve nüfuz sahibi oluyor."

esad sonrası suriye

türk-katar ortaklığı özellikle esad sonrası suriye'de kendini gösteriyor. bar-ılan üniversitesi'nde katar politikaları araştırmacısı olan dr. ariel admoni bu girişimlerden birine dikkat çekiyor: "bu pazartesi türkiye ve katar arasında bir insani yardım anlaşması imzalanması bekleniyor. bu, yardımsever görünen ancak terörist grupların finansmanına izin veren projelerin kod adıdır. katar, abd'nin baskısıyla karşılaşmadığı sürece terörizmi finanse etmeyi bırakmayacaktır. şu anda katar'ın washington'daki imajı zirvede ve terör bağlantıları konusunda neredeyse tam bir serbestlik söz konusu."

katar kısa sürede yeni suriye rejiminin kilit finansörlerinden biri haline geldi: kamu sektörü maaşlarının ödenmesi için 29 milyon dolar, türk firmalarıyla 7 milyar dolarlık bir enerji projesi ve ahmed al-şara'nın suriye'sinin yeniden inşasına yardımcı olacak bir dizi insani girişim.

"katar suriye'nin toparlanmasında önemli bir rol oynamak istiyor. lazkiye'deki yangınların söndürülmesine yardım ettiler, katar polis güçleri tarafından beyaz miğfer eğitimi düzenlediler. yeni suriye oluşumunun kendilerine bağımlı olmasını istiyorlar ve her türlü ihtiyacı karşılamak için devreye girecekler" diye ekledi admoni.

erdoğan'ın veliahtı mı?

israel istihbaratı türkiye'de bir liderlik değişimine hazırlanıyor ve şimdiden sorunlu olarak işaret edilen bir isim, erdoğan'ın yakın sırdaşı olan dışişleri bakanı hakan fidan.

fidan tipik bir siyasetçi değil, erdoğan'ın yeni-osmanlı vizyonunun mimarı. daha önce 2023'e kadar 13 yıl boyunca türkiye'nin milli istihbarat teşkilatı'na (mit) başkanlık etti. esad öncesi suriyeli isyancılarla arka kanallarda çalışan kilit isimdi, hamas ile güçlü bağları var ve rejim değişikliğinden sonra şam'ı ziyaret eden ilk yabancı yetkililerden biriydi.

hatta alman medyası kasım süleymani ile temaslarını ortaya çıkararak tüm bölgesel oyuncular arasında gezinme becerisinin altını çizdi. israel istihbarat çevrelerinde erdoğan'ın olası haleflerinden biri olarak görülüyor.

türkiye israel sınırına yakın toprakları kontrol ederken cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturursa, bu doğrudan çatışmaya yol açabilecek gerçek bir tehdit anlamına gelebilir.



kaynak
devamını gör...

ingiltere destekli ofis şam'daki başkanlık sarayı içinde faaliyet gösteriyor

ingiltere tarafından finanse edilen ınter mediate adlı bir kuruluşun, htş (nusra cephesi) lideri colani'nin halen iktidarda olduğu şam'daki başkanlık sarayında bir ofis açtığı bildirildi.

ingiltere dışişleri bakanlığı ile yakın işbirliği içinde olduğu bilinen grubun, ingiltere ile colani hükümeti arasındaki gizli müzakereleri koordine ettiği söyleniyor. ofis, diplomatik angajman ve arka kanal anlaşmaları için bir merkez haline geldi.

bu ifşaat ingiltere'de eleştirilere yol açarken, muhalefet figürleri hükümeti parlamentoyu bypass etmek ve kamu fonlarını terörizmle bağlantılı bir grupla ilişki kurmak için kullanmakla suçladı.


kaynak


milli savunma bakanlığı, şam'ın destek talep ettiğini, suriye'nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.


kaynak

ingilizler orta doğu coğrafyasına girmeye çalışırken avraham stern'i unutmamışlardır herhalde. onun intikamını almak için yanıp tutuşan insanlar hala var.
devamını gör...
nasıl soğuk savaş? her yer alev alev.
devamını gör...
aşırı klima kullanımından olsa gerek
devamını gör...

ısrael hayom gazetesi yazarı shay gal’dan kktc’ye “operasyon” çağrısı:

-- kıbrıs, kıbrıslı rumlar için kalıcı bir travma olan türkiye'nin 1974 işgalinin 51. yıldönümünü yakın zamanda kutladı.

-- israil, onlarca yıl boyunca bu çatışmayı uzak bir türk-yunan meselesi olarak ele aldı, ancak artık açıkça kabul etmelidir: kuzey kıbrıs sadece bir kıbrıslı rum sorunu değil, aynı zamanda bir israil sorunudur.

-- pratikte kuzey kıbrıs, türkiye'ye ve hamas ile iran'ın kudüs gücü gibi terörist gruplara sınırsız operasyonel özgürlük sağlayan uluslararası bir tarafsız bölge işlevi görmektedir.

-- bölge artık türkiye ordusunun ileri üssü konumunda ve hem askeri hem de sivil israil iletişimini dinleyebilen gelişmiş silah sistemleri, siber gözetleme ve sinyal istihbaratı (sıgınt) altyapısının yanı sıra ankara tarafından desteklenen gizli terör tesislerine ev sahipliği yapıyor.

-- sızdırılan istihbarat belgelerine göre, üst düzey türk yetkililer kuzey kıbrıs'ı "polis veya yargı denetiminin müdahalesi olmadan her şeyin yapılabileceği" ideal bir yer olarak nitelendiriyor.

-- türkiye, bölgesel gaz anlaşmazlıkları nedeniyle terk edilmiş bir havalimanından iha üssüne dönüştürülen lefkoniko havaalanı'ndan, anakaradaki üslerinden çok daha hızlı bir şekilde silahlı iha konuşlandırabilir.

-- türkiye, mayıs 2021'den bu yana resmi olarak silahlı bayraktar tb2 iha'larını oraya konuşlandırdı ve daha gelişmiş akıncı iha'ları temmuz 2024'te bir askeri geçit töreninde halka tanıtıldı.

-- bu iha'lar, israil gaz sondaj kulelerini, donanma gemilerini ve stratejik bölgeleri hızla hedef alabilir.

-- ayrıca, 200 km'yi aşan menzile sahip türkiye'nin gelişmiş atmaca gemi savar füzeleri, kritik doğal gaz platformları da dahil olmak üzere israil deniz varlıklarını doğrudan tehdit edebilir.

-- dahası, türkiye'nin yeni tayfun balistik füzesi, 560 kilometreye kadar uzaklıktaki hedefleri hassas bir şekilde vurabilir.

-- batılı istihbaratlara göre, girne ve gazimağusa'daki füze üsleri konuşlandırılmaya hazır durumda ve bu da türkiye'nin kudüs, tel aviv ve hayfa körfezi'ni vurma kabiliyetiyle israil'e yönelik ilk doğrudan balistik tehdidini oluşturuyor.

-- ancak tehdit yalnızca askeri değil. etkili uluslararası denetimden yoksun olan işgal bölgesi, terörizmin finansmanı ve kara para aklama merkezi haline geldi.

-- iran ve türkiye'nin yasadışı fonları, hamas ve diğer terör gruplarını desteklemek için paravan şirketler aracılığıyla akıyor.

-- gazze'de "duvarların muhafızı" (2021) ve "demir kılıçlar" (2023) operasyonları sırasında ele geçirilen belgeler, hamas'ın türkiye ve kuzey kıbrıs'ta avrupa'daki israillilere yönelik saldırılar düzenlemekle görevli bir operasyonel şube kurma planlarını ortaya koydu.

-- dahası, 2023'te bölgede tespit edilen bir kudüs gücü hücresi, avrupa'daki israil hedeflerine saldırılar planlıyordu.

-- dolayısıyla, türkiye'nin kuzey kıbrıs üzerindeki kontrolü, türkiye ve iran'ın yaptırımları atlatmasına ve israil'e yönelik stratejik tehditlerini artırmasına olanak tanıyor.

-- ayrıca, kuzey kıbrıs'taki oteller, kumarhaneler, üniversiteler ve limanların, türk güvenlik güçleri ve organize suç şebekeleri tarafından koordine edilen casusluk, şantaj ve istihbarat operasyonları için gizli merkezler haline geldiği, uluslararası yetkilileri hedef alan “bal tuzağı” operasyonları da dahil olduğu bildiriliyor.

-- kuzey kıbrıs'ı kurtarmak israil'in rolü veya arzusu değildir. ancak, bölgeden gelen tehdit kritik bir eşiğe ulaşırsa, israil'in stratejik duruşunu değiştirmesi gerekir.

-- israil, yunanistan ve kıbrıs ile koordinasyon içinde, adanın kuzeyini kurtarmak için bir acil durum operasyonu planlamalıdır.

-- böyle bir operasyon, anakaradaki türk takviye kuvvetlerini etkisiz hale getirecek, kuzey kıbrıs'taki hava savunma sistemlerini ortadan kaldıracak, istihbarat ve komuta merkezlerini yok edecek ve nihayetinde türk kuvvetlerini ortadan kaldırarak uluslararası alanda tanınan kıbrıs egemenliğini yeniden tesis edecektir.

-- bu acil durum planı, adını yunan deniz tanrısı poseidon'dan alan ve deniz hakimiyetini ve en kötü senaryonun yıkıcı sonuçlarını vurgulayan "poseidon'un gazabı" olarak adlandırılabilir.

-- bu isim, israil'in stratejik deniz varlıklarını korumaya ve bölgesel güvenlik için kritik öneme sahip açık deniz yollarını korumaya odaklandığını vurgular.

-- bu bir acil durum planı olarak kalacaktır: israil çatışma peşinde değil, ancak tamamen hazırlıklı olmalıdır.

-- daha önce pek olası görünmeyen bir senaryo olarak görülen israil'in iran'ın nükleer altyapısına saldırısı sonunda gerçekleştirildi.

-- şu anda akdeniz kıyısındaki sorunlu akkuyu nükleer santralini inşa eden türkiye (rusya'nın kabul edilen riskler nedeniyle hızla vazgeçtiği bir proje) bu dersi özümsemelidir.

*** ısrael hayom yazarı shay gal, uluslararası politika, kriz yönetimi ve stratejik iletişim konularında uzmandır. güç dinamikleri, jeopolitik strateji ve kamu diplomasisi ile bunların politika yapım süreçlerine etkilerine odaklanarak uluslararası alanda çalışmaktadır. ***



kaynak

orijinal kaynak

lozan'ın 2023'te bitecek olduğu gerçeği: #3438988
devamını gör...
suriye'de, şam'daki şeriatçı-cihatçı terörist rejimin türkiye ile toplantısından sonra hakan fidan bazı açıklamalar yapmış ama pek bir önemi yok. aslında söylediği hiçbir şeyin önemi yok. önemli olan onun üstü olan tom barrack'ın açıklamaları. çapsız bir sömürge ülkesi haline gelince böyle şeyler yaşamak normal tabi.

dürzilerin ve kürtlerin israel aparatı olmasıyla ilgili konuşmuş ama bu insanlar ne istediklerini biliyorlar. bu insanlar türkiye ve maşa olarak kullandığı colani rejiminin neler yaptığını, neleri amaçladığını ve yapmak istediğini de biliyorlar. dürzilerin, alevilerin ve hristiyanların neler yaşadıklarını da gördüler. sadece altı ayda 20 bine yakın insan sadece sünni ve şeriatçı olmadığı için öldürüldü ve kadınlar kaçırılıp ya satıldı ya da seks kölesi yapıldı. bunun faillerinden biri türkiye.

colani rejimi ile kürtlerin arasının normalleşmesi artık pek mümkün değil. dürzi soykırımından sonra güney yani dürziler ile hiç mümkün değil. güney suriye bir israel uydusu olacak. zamanla suriye'deki kürtler de dişlerini daha çok gösterip istediklerini alacaklar ve finalde amaçlanan azerbaycan-ermenistan koridoru ile tamamlanacak hazar-orta asya projesinin bir parçası olacaklar. bunun için türkiye'de otonom bir kürt bölgesi kurulması da gerekiyor tabi. bağımsız olsa daha tatlı olur.

doğu akdeniz'den, israel-gazze-lübnan'dan başlayın, suriye'deki azınlık toprakları ile devam edin, kürtlerin yaşadığı bölgeden geçmezseniz olmaz. tr'dekiler de dahil olacak bunlara. sonra sırada ermenistan ve azerbaycan var. sonra hazar denizi ve türk orta asya ülkeleri. kaç yıl alır bilmiyorum. ama olacğını biliyorum. belki 15-20 yıl.

fatih yaşlı son yazısında biraz bunu ima etmiş. aslında yazı öyle güzel ki konu hakkında tekrar yazası geliyor insanın.

buradan

sünni ve şii şeriatçılar yaptıklarıyla düşmanlık beslediklerinin işlerini kolaylaştırdaıklarını ve kullanışlı birer aptal olduklarını ne zaman anlayacaklar diye sormaya gerek yok. çünkü bunu yüzlerine söylesen de kabul etmezler.
devamını gör...
soğuk mu.! binyıllardır bir büyük yangın yeri.. kan içinde alev alev her yanı..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"orta doğu soğuk savaşı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim