özgürlük gerçek midir sorunsalı

özgürlüğü bilmem de özgür özel gibi kişiler gerçek ne yazık ki.

değil medeniyetin bulunduğu yerde en medeniyetsiz yerde bile özgür olamazsınız.
özgür olmak bir hayaldir,kurgudur.
bunu belirli miktar bahşetmişlerdir sana allah razı olsun.
hiçbir yerin olmadığı böyle düzen falan kurulmayan bölge varsa özgürlüğü orada yaşayabilirsiniz. en yakını afrikada falan mümkün heralde. pek ayak basılmamış yerde özgürlük olur gibii, hı? ne dersiniz?
bence öyle çünkü..

rüyadır. zaten normal bir şey değil. gittikçe başkalarına ilişen bir varlığa dönüştürür seni. fazlası zarar yani.

ne özgürlüğü oğlum

bir çop sigaranın bile kölesi olmuşuz..

özgürlük bir iluzyondur..inanmak istediğimiz..

bu matrix içinde özgürlük diye bir şey yok bence. sadece özgür olduğuna inandırılmış veya şunu yaparsan özgür olursun diyerek yönlendirilmiş kitleler var.

özgürlük bir yanılsamadir. insanoğlu hiçbir zaman tam anlamıyla özgür olamaz. özgürlük insanın yaratılışına aykırı bir durumdur. insan binlerce kol ile bir bütüne bağlıdır. insanın varlığı da bu kollar ile butunden aldığı ve bütüne verdikleri ile gerçekleşir.

bilginin kölesi olmayan alim olamaz. çocuklarının kölesi olmayan iyi bir ebeveyn olamaz. işine sadık olmayan iyi bir çalışan değildir. sevgilisine sadık olmayan iyi bir aşık değildir.

özgürlüğüne düşkün olanlar, zincirlerinden kurtulmak isteyenler en sonunda bir taş çorbaya muhtaç kalırlar ve en sonunda şereflerini de yitirirler. en özgür topluluklar, savaşlarda ilk yok olanlardır.

özgür ruhlar, delirmiş ruhlardir. kimse onları hatırlamaz.

değildir güzel kardeşim değildir.

gerçektir ama sınırlandırılmalarla ne kadar yaşayabiliyoruz ve özgürlük kavramının doğru hâli bizdeki anlamıyla örtüşüyor mu?
ve özgürlük sadece kafesin dışarısı mıdır?
kafesin içi hiç özgürlük sayılmaz mı?..

paradoksal bir yapı.
özgür oldukça kısıtlayıcıların cazibesini, kısıtlandıkça özgür olmanın ferahlığını aramaktan ibaret.

bu paradoksu çözmenin en kolay yolu olduğunu düşündüğüm bir replik:

"nobody exists on purpose. nobody belongs anywhere. everybody's gonna die. come watch tv."
(kimse istemli olarak var olmaz. kimse bir yere ait değil. herkes ölecek. gel tv izleyelim.)

~rick & morty (season 1 episode 8, summer - morty dialogue)

sırf samanyolu galaksisi'nden dışarı çıkmamız için hiç durmadan ışık hızıyla 200 bin sene gitmemiz lazım... siz ne özgürlüğünden bahsediyorsunuz? korkunç bir devasalık içerisindeki minnacık bir kürenin üstüne yuva yapan bakterileriz fazlası değil...

hayır, sadece bir mahalle adıdır.

sorunsal kelimesi bir bakımdan çözümü olmayan şeyler için kullanıldığından ötürü hiçbir şekilde evet veya hayır gibisinden bir yorum yapmayaraktan yorumlarımı iletmek istiyorum. öncelikle bahsetmekte olduğumuz sorunsal özgürlüğün ne anlama geldiğini ve ne derecede gerçek veya ne kadar mümkün olduğu hakkında etik, siyasi ve sosyal sorunları içeriyor. bu sorunun cevabı düşünce tarzına ve bakış açısına göre değişkenlik gösterebiliyor doğal olarak. özgürlüğün tam anlamıyla ne olduğu ve ne olmadığı da başlı başına karmaşık bir konudur aslında. felsefi anlamda belirli bir kesim tarafından özgürlük kavramı üzerine çeşitli teoriler ve yaklaşımlar mevcut. bazısı özgürlüğü dış müdahalenin sıfır olması ve kısıtlamaların yokluğu olarak tanımlarken diğerleri bardağın biraz daha dolu tarafından bakıp bireylerin kendi potansiyellerini gerçekleştirebileceği bir durum olarak tanımlayabiliyor. determinizm ve özgür irade arasındaki bağlantıyı da gözden geçirmemizde fayda var bana kalırsa. determinizm doğruysa, yani her şey arasında bir neden-sonuç ilişkisi varsa o vakit insanların gerçek anlamda özgür iradesinin olup olmadığını tartışmamız ihtimaller arasında yer alabilir. bunların yanı sıra bireylerin özgürlüğü toplumsal ve siyasi yapılarla da yakından ilişkilidir zira toplumun bireyler üzerinde bıraktığı ekonomik eşitsizlikler, siyasi baskılar ve kültürel normlar gibi etkiler özgürlük kavramını şekillendiren ve sınırlandıran temel faktörlerden bazılarıdır. özgürlük gerçek midir sorusunun cevabını sabahlara kadar tartışsak bile bir sonuca ulaşamayacağımız kanaatindeyim, insanoğlu yüzyıllardan beri bu sorunsal üzerine konuşmaya devam ediyor ve sosyal bilimlerde bu bahsettiğimiz sorunsal çok uzun zamandan beri bir tartışma konusu. elbette ki farklı felsefi ve ideolojik görüşlere sahip olan insanlar arasında ayrılıklar olacaktır fakat özgürlük çok karmaşık ve çok boyutlu bir kavramdır, ve bu kavramı her açıdan değerlendirmemiz o kadar da kolay olmayabilir.

paran kadar özgürsün.

canının istediğini yapmayı özgürlük zanneden varsa evet özgürlük vardır.
hayvanlar özgürdür.

özgürlük gerçek değilse mahkumlar niye gerçek?

kusura bakmayın da felsefe yapılacak son yer normal sözlükmüş gibi geliyor bana.

bu bir felsefi soru ise yeri bura değil. yok felsefi soru değilse çok saçma bir soru. nihayetinde (bkz: özgürlük bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter) gibi bir cevaptan fazlası gelmeyecektir.

bence değildir.

mevcut düzende özgür insan yoktur zira sistem insanları sömürmek ve istedikleri tarafa yönlendirmek üzere kurulmuştur.

her yeni doğan insan bu sisteme entegre edilir yani akvaryum misali içindeki balık ne kadar özgürse bizler de o kadar özgürüz.

çay mı içsem yoksa kahve mi şeklindeki bir konu arasında seçim yapabilmek özgür olduğumuz anlamına gelmez, en fazla öyle hissettirmek için dizayn edilmiştir.

hükümet bizi kandırıyor. gerçek orada bir yerde.

degildir. ozgurluk kafanizin icindedir.

degildir. her insan kisitlidir, kimse ozgur olamaz tam anlamiyla.