öncelikle özgürlük kelimesinin tanımıyla başlamak istiyorum, birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumu anlamına gelen özgürlük kavramı anlamını ne kadar karşılıyor?
hani bir söz vardır 'özgürlük bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter' diye, bu söz özgürlüğün tanımını yerle bir etmiyor mu? hayatın bize ne göstereceğini seçemezken biz ne özgürlüğünden bahsediyoruz?
bu kavramın arkasına sığınarak kaç kalp kırıyoruz?
anlamını değiştiren ve çok yanlış uygulamaya geçirildiğini düşündüğüm kelimelerden biri de özgürlük!
sosyal medyada fazlaca rastladığımız insanlara yapılan saygısızlıkları, ben özgürüm düşüncemi ifade etmeye hakkım var gibi ifadelerle haksızlığımızı savunacağız?
tekrardan hatırlatmak isterim ki, sınırı olmayan özgürlüğümüz bir başkasının özgürlüğünün başlaması ile sınırlanır...
devamını gör...
gerçektir. en çok özgür hissettiğimiz an, onun ne demek olduğunu öğreneceğiz. sadece zaman.
devamını gör...
özgürlük, her canlının yaşama, yaşamı istek ve arzusuna göre şekillendirme ve yaşamdan zevk alma hevesidir.
insanın özgürlük kavramı(tanrının beşere bahşettiği düşünebilme kabiliyeti) ile, düşüncemizin ötesinde olan, olmak-oldurmak eğilimi. bizi, bizden veya herhangi bir unsuru arzumuza feda edebiliyor, kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanabiliyor, olmamızdandır.

özür olamamak.
başkasının özgürlüğüne mudahele, veya başkasının özgürlüğümüzü kendi çıkarları doğrultusunda kullanması, yönetmesi.

bu kanun okyanusta, havada ve ormanda hayvanlar arasında geçerli olan bir eylemdir.

özgür olduğun kadar güçlüsündür, güçlü olduğun kadar özgürsündür.
devamını gör...
insan sosyal bir canlıdır. ve birey yaşadığı klan aile toplum bulunduğu yerde kalmak istiyor ise ona göre o alanda gelişen normlara uymak zorundadır ve evet bireyin özgürlüğü başkasının yaşam alanına zarar vereceği noktada biter. tek başına kalacağın bir alanda yada adada istediğini yapabilirsin ama toplum içerisinde kısıtlıyız.
devamını gör...
özgürlük yalnızca onu yitirdiğinizde sahip olduğunuzun ayırdına varacağınız bir şeydir. özgürlük bizim onu ne ile sınırlandırdığımıza bağlı olsada başlık sahibinin demek istediği şeyin bu olduğundan emin değilim. sanıyorum ki kişisel özgürlük tanımından ziyade mutlak bir özgürlükten söz ediliyor. insanoğlu için bu kısmen mümkün. mesele tamamen bunun doğuracağı sonuçlarla ilgili.
olası bir mutlak özgürlük kaostan başka bir şey doğurmaz . imkansız olduğu için değil, tercih edilmediği için uygulanmaz ve uygulanmamalıdır zaten. böyle bir durumda insanoğlunun kendi ırkının sonunu getireceği oldukça öngörülebilir.
devamını gör...
anlamıyla uygulamaya geçirilişi zıt düşen bir durum değil midir esasında?
devamını gör...
kendi irademiz ve bilincimiz ile dünyaya gelmedik. özgürlük kısıtlıdır.
devamını gör...
isteyerek ve bilerek var olmadığınız bir hayatta özgürlük kavramından bahsetmek oksimoron kaçar. üstelik ölüm diye bir son varken.
devamını gör...
erich fromm'un kuramıyla yanıtlamak istediğim kavramdır.
erich fromm 12 yaşlarındayken tanıştığı genç ve güzel ressamın intihar haberini alasıyladır. bu olay fromm’u oldukça sarsmıştır. babası ölen genç kadın, babası ile birlikte gömülmek istediği bir vasiyetname yazarak intihar etmiştir. böylesine genç ve güzel bir kadın nasıl olur da yaşamın hazlarından, tutkularından vazgeçerek babasıyla gömülmek uğruna intihar ederdi? fromm bu olaya anlam verememişti.
fromm’a göre ‘insan evrenin hilkat garibesi’dir çünkü insan fizyolojik ihtiyaçları bakımından hayvanlar alemine ait olmasına karşın varoluşsal ihtiyaçlarıyla hayvanlardan ayrılıyordu.tüm bu varoluşsal ihtiyaçlar insan yaşamının bir anlam ve amacı olması gerektiğini ortaya koyuyordu. bu anlam ve amaç arayışı insanın dış dünya ile yüzyüze gelmesine ve dayanılmaz yalnızlık ve güçsüzlük duygusu yaşamasına sebep oluyordu bunun üstesinden gelebilmek için iki yol vardı.
ya bu anlam arayışını sağlıklı düşünce ve inanç sistemi ile karşılayacak sevgi ve çalışmada dünya ile spontan bir ilişki kurarak insanla doğa ile kendisiyle bir bütün olacaktı. ya da intihar eden genç ve güzel ressam gibi mazoşistleşecek babasına tam bir duygusal bağlılık hissedecek babası olmadan hayatın anlamı olmayacaktır. insan geri çekilecek ve özgürlüğünden vazgeçecektir.
devamını gör...
10.
özgürlük ve demokrasi güçlünün ve iktidarların istediği kadardır.
devamını gör...
11.
ne kadar gücünüz varsa o kadar özgür olursunuz. bu yüzden özgürlük sınırları olan bir kavramdır. mesela milyonlarca ışık yılı uzaktaki bir gezegen var. oraya gitmek için can atıyorsunuz. özgürsünüz, kimse oraya gitmeniz için size engel değil. gidebilir misiniz?

özgürlük gücünüz kadar gerçektir.
devamını gör...
12.
ozgurlukteki kasit, arzu edilen her eylemi gerceklestirmekse, hayir degilim/degiliz...
bundan farkli olarak zorla yaptirilan bir eyleme tabi miyiz? (ben degilim en azindan) o zaman ozgurum/ozguruz evet...
devamını gör...
13.
hiçbir şey üzerinde etkimiz yok. her şey deterministik bir şekilde ilerliyor. kurallar ortada. bu yazıyı okuduktan sonra düşüneceğiniz şey de, şu an düşündüğünüz şey de çoktan belli. sizi siz yapan şeyler, şu anki halinizi oluşturdu. iki seçenek arasında kalırsanız neyi seçeceğiniz belli. yüz seçenek arasında kalırsanız da. sadece karmaşık bir sistemden ibaretsiniz. nasıl ki bir nesneye uygulanan kuvvet ona kütlesiyle ters orantılı bir ivme kazandırıyor, sizin için de aynı fizik kuralları devrede. kaçamazsınız. sadece şahit olabilirsiniz. determinizm böyle bir şey. sonuç olarak, özgürlük gerçek değildir. çünkü aslında özgürlük yoktur.
devamını gör...
14.
yalandır.
devamını gör...
15.
modern siyaset biliminin öncüsü olarak bilinen etienne de la boetie öldükten sonra montaigne’nin derlediği bir eser olan gönüllü kulluk üzerine söylev’ de (the will to bondage) yazar özgürlüğü tartışmaktadır. tabii ki la boetie ütopik biri değildir sanıldığı üzere, hatta sosyalist olarak yanlış yorumlanmıştır uzunca yıllar. aksine halk-iktidar ilişkisini destekler niteliktedir eseri. bunun yanında özgürlüğü ise bilinmezlik olarak ele alır. çünkü insan hiç var olmayan şeyi bilemez, onu özleyemez. gerçek özgürlüğün ne olduğunu düşünmeye çalıştığımızda dahi net bir cevabımız olmuyor aslında. la boetie kitabında binek hayvanlarını örnek verir. örneğin bir at, sizin ona verdiğiniz kadar özgürlüğü bilmektedir, onun dışında özgürlük bilinci yoktur ve olamaz da. bir bakıma insanın da bu zincirli halinden kurtulmasının söz konusu olmadığını niteler. hani diyelim ki tam özgürlük var, o zaman bunun da sınırlandırılmamış olduğuna nasıl inanabileceğiz? veya sınırlandırılmadığını nasıl kanıtlayabileceğiz? gibi sorular ortaya çıkıyor bu durumda. çıkar için oluşturulan özgürlükten başka bir özgürlük kavramı bilmiyoruz maalesef.

hani özgürlük, özgürlük diye yanıp tutuşan biz insanlar da özgür varlıklar mıyız, bu büyük bir tartışma tabii ki, hem toplumsal açıdan hem siyasi açıdan.
devamını gör...
16.
14 günlük karantinaya girmişken ilginçtir ki kendimi çok özgür hissediyorum.
devamını gör...
17.
hissetmektir. tabi hayatınızda neleri hissetmenize de bağlıdır , hissiyatın karşılığı ona dokunmaktan ibaret değildir az biraz ruhun da buna katkısı vardır.
devamını gör...
18.
değildir.
devamını gör...
19.
günümüz dünyasının ütopyasıdır.
devamını gör...
20.
kendi kendini öldürmek bile suç. ötenazi yasak. özgür bir şekilde kendi hayatını bile sonlandıramadığın bir yerde özgürlükten bahsedilemez.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"özgürlük gerçek midir sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim