kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tablodaki ana resmin içine ; unsurlar şeklinde ; bulmaca gibi ; bir çok insan figürü veya vücut parçası giren dahi ressamdır.
resimlerini izlemek, bulmaca çözmekle eşdeğerdir.
şimdi ismini hatırlayamadığım bir resminde 45 tane insan veya vücut figürü saklıydı.
üşenmedim, oturup saydım.

picassonun resimleri, resim ötesi bir sanattır.
devamını gör...
sanatçılığı dahi boyutlarda, ulaşılmaz bir yerde. dünyanın en çok kazanan ressamıymış. kübizm akımı dışında blue ve rose dönemi tabloları da çok özgün. kişiliğinin ve hayatında yaşadığı karmaşıklıklara göre her döneminde ayrı bir ruhu olması çok etkileyici. blue yani hüzün dönemini ben daha çok beğeniyorum. la vie tablosu özellikle.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kötü hissettiği an, baktığında konu ne ile ilgili olursa olsun sanki kendinden bir şeyler bulabilirmişsin gibi. rengin de çok etkisi var tabi. politik biri olmamasına rağmen yapmış olduğu guernica eseri yıllardır herkesi etkileyebilecek bir boyutta. bütün bu özel yeteneği dışında aşk insanı olduğu ama özel ilişkilerinde maalesef çok vicdanlı olmadığı söyleniyor. sanırım bu, büyük sanatçılara yeteneğiyle birliktelik yüklenen bir özellik gibi çoğu özel hayatında kötü şeyler yaşıyor ya da başarısını bu alanda gerçekleştiremiyor.
devamını gör...
karakalem olarak, kendi yorumlamasıyla stalin'i de resmetmiş büyük ressam.
devamını gör...
en sağdaki "ara güler"
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ara güler, picasso'ya resmini çizdiren tek türk olma ünvanına sahip. hem de bedavaya.
25 ekim 1881 yılında ispanya malaga’da ailenin ilk çocuğu olarak hayata gözlerini açan sanatçının asıl adı “pablo diego josé francisco de paula juan nepomuceno maría de los remedios cipriano de la santísima trinidad ruiz y picasso”dur.
babası güzel sanatlar fakültesinde profesör olan picasso’nun annesi maria hakkında çok şey bilinmese de her sanatçının ebeveyni gibi o da evladiyesini resim anlamında desteklemiş(!)
babasının sayesinde yedi yaşından itibaren resim eğitimine başlayan sanatçı eğitiminin temelini sağlam atmak adına modelden desen ve röprodüksiyona çocuk yaşta başlamış. ilk estetik kaygı güderek yarattığı eser “the first communion” olmuştur. aşağıdaki eserde gördüğünüz üzere hayatının ilk basamaklarında böyle bir resim yapması kendisine haklı olarak bir kolaj, asamblaj gibi farklı sanat disiplinlerine ve en önemlisi çağının ötesinden çektiği bir akıma öncelik etmesine sebep olacaktı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


hayatının ilk virajında 1891 yılında babasının iş değişikliği sebebi ile “a coruna”ya taşınıyorlar. henüz 13-14 yaşında iken 7 yaşındaki kız kardeşini kaybeden sanatçı bu travmayı atlatmakta zorlandığı ve babası yeni bir iş bulabildiği için aile barcelona’ya taşındı. burada babasının ricası üzerine 13 yaşında uzun soluklu bir sınava tabi tutulsa da yaşından çok daha önce akademiye girmeyi başarmıştır.
14 yaşında yaptığı “aunt pepa” tablosu ile aldığı övgüler onu daha da şevklendiriyor.
16 yaşında amcası ve babasının kararıyla madrid’de san fernando sanat akademisine başlayan picasso buradaki eğitimi beğenmeyip yarıda bırakıyor. orada alacağı eğitim yerine prado müzesinde büyük ustaların resimlerini taklit ediyor kendini bildiği ve sevdiği yoldan geliştiriyordu.
1900 yılında sanat başkenti parise yerleşen sanatçının resimleri biraz daha sembolizme evrilecek ve yakın zamanda başlayıp kendinden tüm zamanlarda bahsettirecek olan mavi döneme giriecekti. bu kasvetli resimlerin sebebi ise pariste yaşadığı ve bunun yanında arkadaşının intiharının da picassoyu etkilediği düşünülmekte. mavi dönemi 1904 yılına kadar süren sanatçı, 1906 yılına kadar da gül dönemiyle birlikte sıcak tonları da kullanmaya başlıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


montmartre'de bateau-lavoir atölyesine yerleşen sanatçı burada yıllarını paylaşacağı fernande olivier ile tanıştı. atölyesine yakın bölgedeki sirk’e sık sık gitmesi resimlerine yansıyan sanatçı zaman içinde evrilen resminin de farkına varıyor hatta resminin nereye evrileceğini de görebiliyordu. sirklerde akrobatların giydiği kareli kostümlerden esinlendiği düşünülen sanatçı 1906 yılında braque ve derain ile tanışıp kübizmin temellerini attılar diyebiliriz. bu temelleri asıl atma şekilleri ise formları geometrik şekillerle tanımak ve yansıtmaktı.
1907 yılında "the girls of avignon" resmiyle büyük ses getirdi. resim şu an new york sanat müzesinde sergileniyor

1909 yılında düzenlediği gezi ile üretimine farklı bakış açıları katmayı hedefleyen picasso, horta de ebro'da en güzel en verimli dönemini geçirmiştir diyebiliriz. burada ürettiği kübist peyzajlar bu akımın odağına oturtulacaktı.

ek bir bilgi olarak her ne kadar kanıtlanmamış olsa da mona lisa’yı zamanında picasso’nun düşünüyorum.
1912’li yıllarda sentetik kübizm picassonun fırçasında kendini belli etmeye başlamış, braque ile sıradan nesneleri kullanarak kolaj asamblaj ve resimler üretmeye başlamışlardı ve 1915 yılının ikinci yarısında üretildiği düşünülen deneysel eserleri gelinen en uç nokta olacaktı.
hemen ertesi yılda yani 1916’da rus balesi ile italyaya gitti. burada sahne için dekorlar ve kostümler tasarladı. bu tasarımların bir çoğu da geçtiğimiz yıllarda izmir “arkas sanat galerisi”nde sergilendi. picassonun yaptığını bilmek bile insanı büyülemeye yetiyor.
italyada balerin olga khoklova ile tanışıp 1918 yılında pariste evlenen sanatçı 1921’de baba oldu. eşinin sanat disiplinini yakından takip eden zengin kesim picasso’nun da hayatının dönüm noktası oldu.
1920’li yıllarda heykelle yakından ilgilenen sanatçının desen bilgisi heykellerinde de kendini göstermişti. o yıllarda marie walter ile tanışan picasso parisin kuzeyine taşınıp burada bir heykel atölyesi açtı ve yaratımına devam etti. birlikte olduklarında picasso 46, marie 17 yaşındaydı ve marie, picassonun ölümünden sonra intihar etti.
1935 yılında marie ile picasso’nun kızları maria de la concepcion dünyaya geldi. birkaç yıl sonra ispanya hükümetinin pariste açılacak dünya fuarı için sanatçıdan istediği duvar resmi, konusunu guernica’ya yapılan hava saldırısından alacaktı. bu alegorik başyapıt 1937 yılında resmedildi.

kırklı yılların başına gelindiğinde parisin işgaliyle atölyesini kullanamayan sanatçı, ressam françoise gilot ile tanışıp güney fransaya taşındı. uzun yıllar seramikle de yakından ilgilendiği bilinen sanatçının buradaki çalışmalarında gilot da yer almaktaydı.
kendisinden önceki ustaların eserlerinin çeşitlemeleriyle sanat hayatına devam eden sanatçı 1961 yılında nortre dame de vie villasına taşınmıştır. sanata doyan sanatçıların aksine picasso'nun icra ettiği sanat ömrünün sonuna doğru doruk noktasına ulaşmıştı. villaya taşındığı sene evlendiği jacqueline roque’un sayısız portresini yapmıştı.
1953 yılında evlendikleri eşi jacqueline roque’da 59 yaşında kendini vurarak öldürmüş. gördüğünüz gibi herifi tanıyan intihar ediyor.

dip not. arkadaşlar adam sultan süleymandan daha kalabalık bir hareme sahipmiş fakat zamana yaydığı için belli olmuyor.
devamını gör...
sanat tarihinde pek çok dahi vardır. yarısı koftidir. misal salvador dali ve eriyen saatli resmini biri bana sanat harikası diye yutturmaya çalıştığında picasso da ressamdı bu dallama da diye düşünürüm. hatta dali çok daha büyük paralar kazanmıştır zira onunki sanat değil popüler olanı bulup deforme bir biçimde yeniden tasarlamaktı. andy warhol, dali'yi ıslak rüyalarında görmüyorduysa bana da icarus demesinler. picasso ise öyle bir adam değildi.

van gogh psikozunun en yüksek olduğu dönemlerde boya tüplerini içtiğini anlatır kardeşine mektuplarında. hastalıklı bir dehası vardır. müzede resimlerine baktığınızda her şey yerli yerine oturur. kalın fırça darbeleri resmen çalakalem çizilmiş bir eskiz gibidir fakat tam yerine oturmuştur işte. buna doğal deha derim. plan, program tutmaz. saftır. picasso öyle de bir adam değildi.

picasso alabildiğine planlı, programlı ve ne yaptığını bilen bir adamdı. çizgileri netti, çalakalem değildi. orada olması gerektiği için oradaydı o çizgiler ve boya katmanları o kadar nizamidir ki anlam veremezsiniz bu mükemmeliyetçiliğe. bambaşka boyutlara vardırır olayı. hele ki bir nokta vardır picasso'nun kafasında fitilin ateşlendiği. o noktada kübizmi koymuştur sanat tarihinin geniş barok ayaklar üzerinde duran masasına. görüyü bu kadar deforme etmişken bir hikaye anlatmayı başarır. hikaye anlatmadığı zamansa hegel'in deyimiyle tin'i gıdıklamayı becerir. bir materyalist olarak bu resmi anlatırken hegel'e sarılıyorsam varın ne kadar karışık bir duyguya itiyor picasso insanı.

bu deha sanatını pazarlamaya gerek görmez. sanatı politiktir. her yerde o konuşulur zaten. zirveye ulaşmak için psikoza ihtiyaç duymaz. zira üzüntüsünü de sevincini de yansıtabilecek kadar açık bir adam vardır karşınızda. onun dışında şöhrete yenilmemiş olduğunu görürsünüz. şöhretin avantajlarının farkındadır. bir münzevi hayatı yaşamaz fakat dali gibi entelektüel bir don juan, süperstar olmaya da çalışmaz. arzuları nereye götürürse oraya gider ancak duracağı yeri bilerek.

işte ben dahi sanatçı diye buna derim. sizi ne onu sevmekten utandırır ne de ayağa düşecek kadar ucuzlaşacağı işlere imza atmıştır. zekidir her şeyden önce. fazlasıyla zeki. dünyanın en güzel yüzüne sahip olmasa da insanları çekmeyi başarabilecek bir kişiliğe sahiptir. resim gibi 19.yüzyıldan sonra bir kenara atılmaya başlamış bir sanatla dünyanın en ünlü figürü olmayı başarmıştır.

velhasıl kendisi de bitirilmiş, nizami ve muhteşem bir resim gibi bir karakter işte. sanki kendi tekniğiyle kendini çizmiş gibi. diyagonal çizgili t-shirt bir pablo'ya bir de dalton kardeşlere bu kadar yakışmıştı. hey gidi pablo. bir kadeh de seninle parlatmalıydık.
devamını gör...
picasso hakkında ilginç bir anektod aktarayım; bir zamanlar, picasso, bir kafede otururken kendisini tanıyan bir kadın yanına yaklaşarak "siz pablo picasso'sunuz, değil mi?" diye sormuş. picasso "evet, benim" demiş.

kadın "bana bir şey çizmenizi isteyebilir miyim? lütfen!" diye sormuş.

picasso, bir kağıt parçası alarak hızla bir çizim yapmış ve kadına uzatmış. kadın memnun kalmış ve "teşekkür ederim, ama bunun ödemesi ne kadar olacak?" diye sormuş.

picasso "5.000 dolar" demiş.

kadın şaşırmış ve "ama bu sadece 5 dakika sürdü!" diye itiraz etmiş.

picasso "hayır hanımefendi, bu 50 yıllık tecrübeye dayanarak 5 dakikada çizilmiştir" yanıtını vermiş.
devamını gör...
aslında mardin'de yaşamıştır. ismi hasan, soyadı bilinmiyor. babası belli olmadığı için lakabı piç haso'dur. gizli müslümandır.
devamını gör...
ara güler'in kadrajına girmiş, 1881/1973 yılları arasında yaşamış ispanyol ressam, yazar, şair.

kübizm'in temelini atmıştır.
guernica ve avignonlu kızlar en bilinen eserleri arasında kabul edilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bradley simpson - picasso ( 2024 )

devamını gör...
hayranlık uyandıracak bir yeteneğe sahip olduğu halde neden bir türlü sevemediğimi şu videoyu izleyince çok net anladığım ressam. iyinin olmadığı bir güzel, güzelin yer almadığı bir sanat anlamsız benim için. mavi, depresyonun rengi olabilir mi konusuna hiç girmiyorum bile.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"pablo picasso" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim