pavyona giden insan

muhtemelen köydeki inek öküz tarla ne varsa satmıştır hesabın ne olacağı alsa belli değildir gece her zaman mutlu sonla bitmez.

blu tvde pavyon belgeselini izlemenizi tavsiye ederim.

keriz tokatlama mekanı.

gittim. ama bir sor niye gittim. bir gün gece saat 12'de eve dönmeye çalışırken toplu taşımadan indim. çok çişim gelmişti. her yer kapalı. sağa sola koşturarak işemeye yer arıyorum. yanarlı dönerli bir kapı gördüm. kapısındaki yetkili bir abiye benzeyen kişiye ''altıma işeyeceğim nolur girip tuvaleti kullanayım'' dedim. o da gir dedi. girdim işedim. fakat tuvaletten çıkan kişiler tuvaletin başında bekleyen kişiye para veriyorlar. ilk defa böyle bir uygulama gördüm. bir mekana bağlı olmasına rağmen ücretli tuvalet. adamlar para koparmanın her türlü detayını düşünmüşler. hemen bir göz atıp ortalama verilen bahşişi hesapladım. 10 liralar 20 liralar havada uçuşuyordu. 5 lira verdim çıktım. hayatımın en pahalı tuvaletiydi.

hiç de keriz tokatlama mekanı değildir. kişi kendini bilirse muazzam deneyimler ile çıkıyor. geçen yıl bursa'da ortalama bir barda ya da pubda biranın şişesi 25-30 civarıydı . pavyonda 25 lira. bir bira parasına da üç dört çeşit meze geliyor. tutup barzo gibi kons oturtup içki ısmarlamazsanız bir şey olmaz. ha ortam nasıl? bence kayıp dünya. psikoloji ve sosyoloji öğrencileri için muazzam bir araştırma sahası yemin ederim.

bir ankaralı olarak 3-4 kez icra ettiğim eylem.
gene giderim. toplaşın la bebeler, pavyona gidiyoruz.

gereksiz bir, burada vakit öldürecek insanların pek topluma yararlı bireyler olduğu söylenemez uzak durun.

açılın gece gece komik hikaye anlatıcam akgflrjhşl ahahahha ama önce ben güleyim ahahahahha

şimdi efendim bundan 3 sene önce (yalan olmasın 4te olabilir) ankara'ya kardeşimi ziyarete gittim. tesadüfen eski iş arkadaşlarımında ankara'ya geldiğini öğrendim iş için ertesi gün de döneceklermiş e tabi haliyle yanlarına uğradım. şimdi onlar misafir sayıldığı için yanlarında bir adet rehbervari biri vermişler işte bir şey lazım olursa diye- yemek-içmek-gezmek kısmında onların yanında neyse bu rehbervari abimiz şimdi bu arkadaşların son günü çok da çalıştılar diye eğlenceli bir akşam organize etmiş ben de davetli oldum (parantezi neden açıyorum hikaye ankara'da geçiyor eğlenceli de bir akşam teklifi bu aşırı ankaralı abiden gelince içimden dedim inşallah olmaz hani konduramıyorum da bizim gibi insanları -hadi ben sonradan dahil oldum da arkadaşlarımda öyle- böyle bir şey düşünerek götürmez dedim) işler toparlandı falan çıktık yola 8 kişiyiz 2 araba gidiyoruz ( 8 kişi: 4 erkek 3 kız + rehberimiz onu unutmayalım o baş kahraman) şimdi hepimiz az çok biliyoruz ankarayı tamam da bizim bildiğimiz yerler, yollar belli ama şimdi olur olmadık yollar yerler allahım diyorum nolur olmasın nolur sonra benim düşündüğümü düşünen arkadaşlarımdan birinden sesli olarak söylendi bu niyet dedik adam bizi pavyona götürmez herhalde yok artıklar falan havada uçuyor ama sonra dayanamadık aradık dedik bak eğer öyle bir durum varsa geri dönelim hemen "aaa dedi olur mu öyle şey yok orası çok nezih bir yer merak etmeyin" e dedik tamam o zaman.

gerçekten hala daha bilmiyorum hatırlamıyorum da adını ama cebecide bir otel dedik herhalde roofbar tarzı bir yer park ettik arabaları girdik içeri bakın az çok hepimizdeki gerginliği tahmin etmişsinizdir yemin ediyorum ayıp olmasın diye düştüğümüz haller acayip neyse durduk asansörün önünde asansör geldi kapı bir açıldı pavyon asansörden başlıyor o an nasıl bir salak anımız olmuş nasıl tutulmuşuz da hiç birimiz yok diyemedik bindik asansöre kurbanlık koyun gibi çıkıyoruz yukarı sonra dedik belki de değildir (ne değildir salak insene sen gitmesen hala bir saflık bir naiflik)

asansörün kapıları açıldı veeee welcome to pavyon!

bizim yağız delikanlıların dili çözüldü sonunda dedi abi biz gelemeyiz sorduk sana keşke söyleseydin diye ya yok bakmayın böyle olduğuna burada eğlence var ondan böyle diyor çıldırıcam! böyle diye diye oturttular mı bizi masaya aklımda polis baskınları oldu haberlere çıktık rezaletin simülasyonunu yaşadım kafamda neler neler kavga çıktı millet birbirini vurdu falan kafam senaryo doldu dedik biz biraz oturur kalkarız kızlardan biri demesin mi "ben bir lavaboya gideyim" dedim gidersin tabi de geri gelemeyebilirsin sen bilirsin alık hala anlamadı.

masa hazır tam bir pavyon masası hani bilmesen de anlıyorsun çocuk geldi ne içersiniz rakı mı yooo dedik biz birer bira içer kalkarız yorgunuz işten çıktık falan oturduk yapacak bir şey de yok izliyoruz etrafı şimdi bizim çocuklar iri yarıdır falan ama hani bug oldu hepimizde o an öyle etrafa bakıyoruz bizim masa gözlem altında ama ben ayrı bir gözlem altındayım dedik hayır olsun biraz daha etrafa bakınca mekanda bizim diğer kızlar hariç "ben dahil tüm kadınlar çekik gözlü" (evet-çekik gözler-) inanamadım bir daha baktım evet hepimiz aynıyız dedim çabuk kalkın gidiyoruz dediler nasıl dedim bir bakın bakalım niye bu kadar çok bakıyorlar buraya
şu kadınlar kime benziyorlar anlamadılar başta tabi dedim bir de bana bakın aldı mı bizi bir gülme tabi rehbervari pavyoncu bey bak sevdiniz di mi diyor elimdeki bardağı kafasına atmama ramak kaldı o kadar sinirliyim ama dedik böyle olmaz başımıza bir şey gelse kimse bizi bulamaz sonra işte konuştuk biralar geldi içerken dedik acil durum bir şey olsun öyle çıkalım telefonlardan birini aradık aa öyle mi böyle mi şöyle mi tüh tüh vah vah kapattı telefonu dedi bizim gitmemiz lazım hemen çok acil cenaze var ama nasıl tutuyoruz kendimizi gerildik de çıkalım diye ayaklandık biz hemen o an bir tip geldi dedi sorun mu var dedim var kardeşim acil durum hastamız vardı vefat etmiş sağ olun ama kısmet değilmiş bizim gitmemiz gerek ve biz alkışlarla terk ettik mekanı rehbervari pavyon güzeli orada kaldı bir de gelmedi tabi sonradan biz anladık ki yeme içme masrafları şirketten olunca uyanık pavyon sefasını bize kitledi tabi öyle olmadı ertesi gün olay şirkete yansıdı falan

velhasıl kelam benim de az daha güme gideceğim hatta gideceğimiz bir pavyon anım olmuştur. rezalet komik hikayem bitti. teşekkürler.

not: hoş bir ortam değil.

kuvvetle muhtemel ankaralidir. evet.

gayet de gidilebilir illa yanınıza 20 yaşında bir hatun gelicek diye bir şey yok.
güzel müzik yaparlar ışık mışık hoşdur.
amma kafa çakır cila için gitmek lazım gelir şayet burada sarhoş olunmaz. kaba etindeki seher yıldızını çeker alırlar.

karısının bile tahammül edemediği, pavyon da olmasa öyle hatunu rüyasında bile göremeyecek olan yağlı, göbekli, dişleri sigaradan sararmış dayılardır ekseriyetle. çoluğundan çocuğundan kıskandığı hasat parasını 1 gecede çakma sarışınlara yedirmekte bir beis görmezler. parayla masasına oturttuğu kadını 2 ay kahvede kadına şöyle yaptım böyle yaptım diye palavra da sıkar. pavyon, insanın kendine yakışmayanı giymesidir.

bir defa yanlışlıkla girmiştim... fotograflarla belgelerle ispat isteyecekler olmasa* komik bir anı olarak anlatabilirdim. neyse anlatasım gelirse anlatırım.