psikiyatri

türkiye devletinde gitmemenin imkansız olduğu ama devletin sana deli muamalesi yaptığı polikniliktir. memuriyet ve kolluk kuvvetlerine alımlarında detaylıca inceler en ufak psikiyatri muayenesinde bile sıkıntı çıkarır.
(ben sırf eskiden psikiyatriye bir iki kez gittim diye subaylığa giremedim. çok sıkı çalışıp emek vermeme rağmen)

türkçeye ruh sağlığı ve hastalıkları olarak girmiş tıp dalıdır. yani psikiyatri sadece bozukluklarla değil sağlıklı olanla da ilgilenir, daha iyisi için yol göstermeye çalışır. psikiyayrik hastalıkların geçmişi hipokrat'a kadar uzansa da bir dal olarka psikiyatri henüz bebeklik dönemindedir. tıptan dışlanmaya, bedenden uzak tutulmaya çalışılır. oysa "ruh" diye çevrilen şeyden kasıt, psişe, mind yani zihindir. ve bedenden ayrı değildir.

çoğunun psikolojisi bozuktur.

gerçek akıl ve ruh hastalarının hastaladığı insanların göründüğü bölüm. gerçek hastalar tedavi olmuyor. onlara tahammül ediliyor. lanet olsun.

birgün tıp fakültesinde ögrencinin biri hocasına sorar.
hocam gerçekten ruh hastası biriyle, öyle olduğunu iddia eden birini nasıl ayırt ederiz?
hoca: buna gerek yok.
öğrenci : hocam nasıl gerek yok sağlam birini haplayıp, rapormu vericez?
hoca: oğlum gerçekten ruh hastası olan insanlar her yerdedir, evdeki babandır, otobüs şoförüdür, köşedeki bakkaldır. gercekten ruh hastası olan kişilerin hiçbiri hasta olduğunu düşünüp psikiyatriste gelmez, onlar 7 gün 24 saat dünyayı cehenneme çevirmek için elinden geleni yapar ama asla buraya gelmezler. gelselerde onlar için yapacak bişeyimiz yok. beynin içindeki hasarı düzeltebilecek ne bir hap var nede cerrahi bir yöntem.
senin önüne gelecek kişiler gerçekten ruh hastası olan insanların eziyet ettiği sağlam insanlar olucak zaten, biz sakinleştirici hap veriyoruz, terapiye yolluyoruz böylece tekrar onları topluma kazandırmaya çalışıyoruz.