1.
ilah said nursi'nin ilahi kitabı(!)
içinde hikmet falan barındırmaz. bu kitabı okuyanlar kuran-ı kerimin yüzüne bile bakmıyorlar!
edit: islam tahribata uğradığı için kuranı anlayamıyorlarmış falan, güldürmeyin. bu kitabı anlayan varsa kanıt getirsin eski osmanlıca ile yazılmış ağdalı bir kitap ki osmanlıca bilenler bile bu kitabı anlayamıyorlar. (kürtçe ve osmanlıca karışık)
bu kitabı yazan kişi **allah tarafından yazdırıldığını** iddia eden bir müşrik şizofren.
edit 2: "islam tahribata uğradığı için kuranın anlaşılamadığı zamanlarda bediüzzaman said nursi tarafından yazılmış kitap" yazan kişi entry'sini silmiş.
içinde hikmet falan barındırmaz. bu kitabı okuyanlar kuran-ı kerimin yüzüne bile bakmıyorlar!
edit: islam tahribata uğradığı için kuranı anlayamıyorlarmış falan, güldürmeyin. bu kitabı anlayan varsa kanıt getirsin eski osmanlıca ile yazılmış ağdalı bir kitap ki osmanlıca bilenler bile bu kitabı anlayamıyorlar. (kürtçe ve osmanlıca karışık)
bu kitabı yazan kişi **allah tarafından yazdırıldığını** iddia eden bir müşrik şizofren.
edit 2: "islam tahribata uğradığı için kuranın anlaşılamadığı zamanlarda bediüzzaman said nursi tarafından yazılmış kitap" yazan kişi entry'sini silmiş.
devamını gör...
2.
hakkinda kaynaksiz ithamlarin yapildigi kitap takimi.
devamını gör...
3.
baştan sona tüm kitaplarını bitirdiğim. gerçekten evrensel ve dostane mesajlar veren kur'an'ın tefsiri olmakla beraber okunanlar tarafından bir dönem büyük istismara uğramıştır.
devamını gör...
4.
içeriğinde; kuran'a aykırı, şirk olarak vasfedilen şizofrenik* dini bilgiler(!) barındırır.
ebced ve cifr ile gelecekten haber vermek
hamza* nın ruhuyla konuşmak
abdulkadir geylani* den medet dilenmek
risalelerin vahiyle yazdırıldığını iddia etmek
konyalı cello rumi'den farkı yoktur.
ebced ve cifr ile gelecekten haber vermek
hamza* nın ruhuyla konuşmak
abdulkadir geylani* den medet dilenmek
risalelerin vahiyle yazdırıldığını iddia etmek
konyalı cello rumi'den farkı yoktur.
devamını gör...
5.
apaçık bir şekilde indirdik denilen kur'an'ı açıkladığını zanneden ,çeşitli olaylara göre deli olduğu düşünülen, peşinden gidenlerin şirk içinde olduğu varsayılan kişinin yazdığı eserlerin genel adı.
devamını gör...
6.
doğu anadolulu bir alim olan bediüzzaman said nursi tarafından yazılmış 300 kadar kuran ayetini açıklayan/tefsir eden risalelere verilen isimdir. dili farsça ve arapça kelimelerı çokça içinde bulundurur bundandır ki çoğu insan bu risaleleri anlayamaz ancak osmanlı türkçesinin en elit diline vakıf olan zümrece anlaşılabilen bir dile sahiptir. said nursi'nin hayatı zindanlarda ve sürgünlerde geçmiştir.
bu alim 1. dünya savaşında kafkas cephesinde gönüllü olarak savaşmıştır ve milislerden oluşan 5000 askerlik bir alaya kumandanlık yapmıştır savaşın sonucununda esir düşmüş ve bolşevik ihtilalini fırsat bilerek kaçar ve kafkaslar'dan esir alınmışken balkanlardan vatana geri döner.
gençlik yıllarından itibaren çok siyasi/politik bir şahıs olmuştur ve büyük bir zümrece fikirleri görüşleri kabul görmektedir. öyle ki istanbulun işgali sırasında ingiliz mandası isteyen istanbuldaki alim sınıfını uyararak hizaya getirmiş ve ingiliz mandasının esaret olacağını hutuvat-ı sitte ile tüm istanbul'a bildirmiştir. hatta bu başarılarından dolayı musatafa kemal tarafından meclis kurulduğundan meclise davet edilmiştir. meclisteki vekillerin dinden uzak olduğunu namaz kılmadığını gördüğünden onlara çeşitli uyarılar yapmıştır.
namaz kılmalarını kendi benliklerine dönmelerini doğuda doğunun batıda ise batının galip geleceğini yani özentilik içinde dururlarsa uğraşlarının bir gün zayi olacağını söylemiştir
hilafetin kaldırıldığı zamanda şeyh sayit isyanına karışmamıştır. karışsaydı olayların farklı bir yola evrilebileceği birçok otorite tarafıdan bilinir. bunun sebebi hitabeti ve bilgisi çok fazla olduğundan onun dediklerine tabi olan kitlenin fazla olmasıdır.
isyanlara karışmamasına rağmen sürgünlere gönderilmiştir o sürgünlerden biride ısparta'nın barla köyüdür burada siyaset ile ilgilenmeyi bırakır ve kendini insanlara vakfeder kendisi barla'dan sonraki hayatını yeni said olarak tanımlar.
burada risale-i nur eserlerinin çoğunu ortaya getirir. ve takipçileri artar ve bugün dahi türkiye'de en fazla üyesi olan dini topluluk nur cemaatleridir.
"ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, islamın sadası olacaktır."
bediüzzaman said nursi
bu alim 1. dünya savaşında kafkas cephesinde gönüllü olarak savaşmıştır ve milislerden oluşan 5000 askerlik bir alaya kumandanlık yapmıştır savaşın sonucununda esir düşmüş ve bolşevik ihtilalini fırsat bilerek kaçar ve kafkaslar'dan esir alınmışken balkanlardan vatana geri döner.
gençlik yıllarından itibaren çok siyasi/politik bir şahıs olmuştur ve büyük bir zümrece fikirleri görüşleri kabul görmektedir. öyle ki istanbulun işgali sırasında ingiliz mandası isteyen istanbuldaki alim sınıfını uyararak hizaya getirmiş ve ingiliz mandasının esaret olacağını hutuvat-ı sitte ile tüm istanbul'a bildirmiştir. hatta bu başarılarından dolayı musatafa kemal tarafından meclis kurulduğundan meclise davet edilmiştir. meclisteki vekillerin dinden uzak olduğunu namaz kılmadığını gördüğünden onlara çeşitli uyarılar yapmıştır.
namaz kılmalarını kendi benliklerine dönmelerini doğuda doğunun batıda ise batının galip geleceğini yani özentilik içinde dururlarsa uğraşlarının bir gün zayi olacağını söylemiştir
hilafetin kaldırıldığı zamanda şeyh sayit isyanına karışmamıştır. karışsaydı olayların farklı bir yola evrilebileceği birçok otorite tarafıdan bilinir. bunun sebebi hitabeti ve bilgisi çok fazla olduğundan onun dediklerine tabi olan kitlenin fazla olmasıdır.
isyanlara karışmamasına rağmen sürgünlere gönderilmiştir o sürgünlerden biride ısparta'nın barla köyüdür burada siyaset ile ilgilenmeyi bırakır ve kendini insanlara vakfeder kendisi barla'dan sonraki hayatını yeni said olarak tanımlar.
burada risale-i nur eserlerinin çoğunu ortaya getirir. ve takipçileri artar ve bugün dahi türkiye'de en fazla üyesi olan dini topluluk nur cemaatleridir.
"ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, islamın sadası olacaktır."
bediüzzaman said nursi
devamını gör...
7.
bir delinin hatıra defteri gibidir. ama olumsuz anlamda.
devamını gör...
8.
yazım hatalarıyla dolu, ağır bir dille yazılmış binlerce sayfalık deli saçması. bunu okumak dünya'nın en boş şeylerinden birisidir.
devamını gör...
9.
kuran-ı kerim'in ufak bir tefsiri. anlayana çok şey anlatır anlamayan olmamış der.
devamını gör...
10.
risale i nur, kuran tefsiri değildir.
neden?
çünkü; kuran tefsiri olabilmesi için, belli bir metodoloji yöntemi olması gerekir;
kuran metodolojisi;
1) ayeti, ayet ile açıklama;
bu yöntem bazı ayetleri, bazı ayetler ile açıklama yöntemidir. bazı ayetler kilit, bazı ayetler anahtardır. yani doğru anahtarı, doğru kilidi açmak için kullanmak gerekir.
2) ayeti, hadis ile açılama;
bu yöntem peygamberin(saa) hadisleri ile, ayeti açıklama yöntemidir. şu an için uygulama noktasında sıkıntılıdır. çünkü sahih hadis ile uydurma hadis birbirine o denli karışmıştır ki; bu yöntemi kullanılamaz duruma getirmiştir.
3) ayeti, sünnet ile açıklama;
bu yöntem peygamberin(saa) hayatından, (siyer) ayetlerin hükmünün uygulanması yöntemidir. tıpkı hadis gibi birçok uydurma hüküm de bu sayede uygulamaya girmiştir. doğru ile yanlış içiçe geçmiştir.
4) ayeti, muhattabının (sahabenin) anladığı kavram ile açıklama;
ezan okunurken; "hay yalel selah" dendiğinde, sahabe namaz kılmaya giderdi.
ama selah kelimesi; "ınkılab ateşi", 'kıyam", "cihad", "dua" gibi anlamlar içinde kullanılıyordu. sahabe neden kılıç kuşanıp mücadele etmeye değil de, mescide namaz kılmaya gidiyordu? işte bu sorunun cevabı sahabenin anladığı islam idi.
risale i nur tarihsel olaylar ışığında incelenmelidir. zaten verdiği mücadele yazıldığı dönem ile ilgilidir.
risale i nur yazıldığı dönem, komünizm dünyayı kasıp kavuruyordu. komünizm rüzgarı; ülkeleri uygarlıkları allahsızlık düşüncesi etrafında birleştiriyordu. bir çok ülke, komünist rejimi kabul etmiş ve bu rejimi ihraç etme savaşındaydı. risale i nur bu düşünce savaşında yazıldı. yani yazılma amacı tefsir değil, tarihsel süreçte edilen mücadeleydi.
risale i nur müslüman toplumu muhatap almaz. çünkü; risale i nur, müslüman olmayan topluma allah inancını tanıtma görevi üstlenmiştir.
neden?
çünkü; kuran tefsiri olabilmesi için, belli bir metodoloji yöntemi olması gerekir;
kuran metodolojisi;
1) ayeti, ayet ile açıklama;
bu yöntem bazı ayetleri, bazı ayetler ile açıklama yöntemidir. bazı ayetler kilit, bazı ayetler anahtardır. yani doğru anahtarı, doğru kilidi açmak için kullanmak gerekir.
2) ayeti, hadis ile açılama;
bu yöntem peygamberin(saa) hadisleri ile, ayeti açıklama yöntemidir. şu an için uygulama noktasında sıkıntılıdır. çünkü sahih hadis ile uydurma hadis birbirine o denli karışmıştır ki; bu yöntemi kullanılamaz duruma getirmiştir.
3) ayeti, sünnet ile açıklama;
bu yöntem peygamberin(saa) hayatından, (siyer) ayetlerin hükmünün uygulanması yöntemidir. tıpkı hadis gibi birçok uydurma hüküm de bu sayede uygulamaya girmiştir. doğru ile yanlış içiçe geçmiştir.
4) ayeti, muhattabının (sahabenin) anladığı kavram ile açıklama;
ezan okunurken; "hay yalel selah" dendiğinde, sahabe namaz kılmaya giderdi.
ama selah kelimesi; "ınkılab ateşi", 'kıyam", "cihad", "dua" gibi anlamlar içinde kullanılıyordu. sahabe neden kılıç kuşanıp mücadele etmeye değil de, mescide namaz kılmaya gidiyordu? işte bu sorunun cevabı sahabenin anladığı islam idi.
risale i nur tarihsel olaylar ışığında incelenmelidir. zaten verdiği mücadele yazıldığı dönem ile ilgilidir.
risale i nur yazıldığı dönem, komünizm dünyayı kasıp kavuruyordu. komünizm rüzgarı; ülkeleri uygarlıkları allahsızlık düşüncesi etrafında birleştiriyordu. bir çok ülke, komünist rejimi kabul etmiş ve bu rejimi ihraç etme savaşındaydı. risale i nur bu düşünce savaşında yazıldı. yani yazılma amacı tefsir değil, tarihsel süreçte edilen mücadeleydi.
risale i nur müslüman toplumu muhatap almaz. çünkü; risale i nur, müslüman olmayan topluma allah inancını tanıtma görevi üstlenmiştir.
devamını gör...
11.
çok popüler olduğu için merak ettiğim ama said nursi'nin atatürk hakkındaki sözlerin okuduktan sonra asla okumayacağım kitap.
devamını gör...
12.
malum kesim tarafından, kur'an gibi okunup tefsirlenen külliyat.
100 senelik bir kitabın peşinde ülke nüfusunun neredeyse 1/4'ü gidiyor.
kemalistlerden ne farkınız var ki sizin?
100 senelik bir kitabın peşinde ülke nüfusunun neredeyse 1/4'ü gidiyor.
kemalistlerden ne farkınız var ki sizin?
devamını gör...
13.
cahil ve sapkın bir kürt milliyetçisidir. aksini iddia eden "iki mekteb-i musîbetin şahâdetnâmesi yahut divan-i harb-i örfî ve saîd-i kürd-î" kitabını araştırabilir, (bkz: hüseyin nihal atsız)'ın bu kitapla ilgili verdiği ayara ve makaleye "nurculuk denen sayıklama" aramasıyla ulaşabilirler.
devamını gör...
14.
çocukluğumu cematlerinde çürüttüm.
devamını gör...
15.
kelam ilminde muazzam etkilidir. nur risalelerini okuyanlar güzel hitabette müthiş maharete ulaşırlar.
devamını gör...
16.
ilk yazdığım moderatörler tarafından silinmiş zorunlu edit:
osman pamukoğlu'nun bir lafı vardır: horoz resmi çizip altına horoz yazılmaz, horoz dünyanın her yerinde horozdur. geri adım atmıycam. bu sözde kitabı fetullahçılar okuyor. evet ülkeye darbe girişiminde bulunan feto. ülkeme darbe yapanların kitabına safsata yazdım diye şikayet edilip ceza alacaksam alayım. cumhuriyet ve kurucu liderimiz mustafa kemal paşa'nın düşmanı bir herif tarafından yazılmış çöp. dindarlar bunları okuyacağına neden açıp kuran'ın kendisini okumaz ki?
osman pamukoğlu'nun bir lafı vardır: horoz resmi çizip altına horoz yazılmaz, horoz dünyanın her yerinde horozdur. geri adım atmıycam. bu sözde kitabı fetullahçılar okuyor. evet ülkeye darbe girişiminde bulunan feto. ülkeme darbe yapanların kitabına safsata yazdım diye şikayet edilip ceza alacaksam alayım. cumhuriyet ve kurucu liderimiz mustafa kemal paşa'nın düşmanı bir herif tarafından yazılmış çöp. dindarlar bunları okuyacağına neden açıp kuran'ın kendisini okumaz ki?
devamını gör...
17.
atatürk'ün "gökten indirildiği sanılan kitaplar" diye kastettiği kitap.
devamını gör...
18.
sağlıklı bir düşünceye sahip olmak için okunmaması gereken kitaptır.
devamını gör...
19.
bir delinin hezeyanlarını anlatan, adını duyanların burunlarına çorap ve maklube kokusu getirmesiyle bilinen kitaplar silsilesi.
devamını gör...
20.
ülkemizde nurcular olarak bilinen tarikatın kutsal kitabı. kuran dahi okumayıp bunu okurlar. bu tarikatın en bilindik kolu da fethullahçılardı. diğer kolları ülkemizde hala devam etmekte ve devlet kurumlarına sızmaya devam etmektedirler. sözlerim bu kadar.
devamını gör...