salça

domatesten ve biberden elde edilen kırmızı renkli yemek malzemesi. açken ekmek arasına sürüp yemek ucuza lezzet patlaması yaşatır.

konulduğu her yemeği güzelleştiren gıda maddesi. bir tek yumurtada güzel olmuyor.

domates ve biber salçasını zeytinyağında kavurup sarımsak ceviz kimyon ve karabiber ekleyip kızarmış ekmeğe süresim geldi şu saatte

pis yedili dizisindeki bir karaktere takılmış lakaptır. fena lakap da değildir.

yaz mevsiminin sonlarına doğru sıkça görülen bitki örtüsüdür.

ev yapımı olanını yedikten sonra bir daha asla fabrikasyon olanını beğenmeyeceğinız ve ikisi arasındaki bariz lezzet farkını anlayacağınız gıda maddesi türü.

bilip bilmediğini her konuya, her lafa söze atlayıp, yapılan her türlü programlara veya kurulan diyaloglara musallat olan tiplerin yaptığı eyleme verilen ad.
(bkz: salça olmak)

italyanca kökenli bir sözcük salça. yemekler için kullanılan sosların geneli için kullanılan bir terim. son 30-40 yılda anlam daralmasına uğrayarak yalnızca domastes salçası için kullanılır hale geldi. öncesinde mesela beşamel sos için beyaz salça teriminin kullanıldığına tanık olmuştum.

adanalı arkadaşımın kendi yaptıkları biber salçasından bir büyük kavanoz getirmesinden sonra, dedim "işte bu!" ah ah! yemeğin tadına tat katıyor

evde yapınca o kadar uğraşın sonucunda eser miktarda elde edilen, hemen hemen her yemeğe güzel gidebilecek, yemekler dışında kahvaltılarda da çemen, kahvaltılık soslarda yer eden kurtarıcı bir şey.

biraz daha su mu koysam

ocakta pişirilen incecik ekmeğin üzerine az miktar yağ ve kuru nane ilave edilerek sürüldüğünde muhteşem bir lezzete dönüşür. bazı yerlerde eskiden evde salça yapmak için sokakta biber satıcıları beklenirdi. acı ya da tatlı birkaç çuval biber alındıktan sonra biberler gerektiği gibi temizlenir ve salça yapım aşamasının birinci kısmı tamamlanırdı. komşulardan istenen koca tepsiler, geniş bir dama yan yana serilir ve genellikle evin en yaşlı üyesi tarafından sürekli karıştırıldı. gece yarısı aniden bastıran yağmur "çıkmak" tabiri ile ifade edilen salçanın en büyük düşmanıydı.

her türk yemeği (ve yemek katkısı gibi) "gavur" kökenli bir gıda maddesi. bunu icat edenler de italyan azizim. italyanlar salsa (di pomodoro) diyolla buna.

yemeğin salçalısı kadının kalçalısı diye sıkıntıdan yazmak için yazdığım tanım