sana layık değilim

bir insanı çukurumdan aşağı atmış hissini veren söz. evet.

vakit oldu o zaman biz kalkalım deme vaktidir. içinizden kendi kendinize 'ben neymişiö böyle bee' deyip egonuzu okşar mutlu olursunuz.

karşıdakine “acaba ona çok mu yetersiz hissettirdim?” “acaba çok mu egolu davrandım?” diye düşündüren söz. neyse onu diyin ayrılırken. saçma sapan yalanlara gerek yok.

bazen gerçekten değildir.*

daha iyisini buldum seninle geçirdiğmiz vakit hatrına sana bu cümleyi kurayım hadi.

t: 1965 yapımı başrollerinde sadri alışık, türkan şoray, önder somer, gülbin eray gibi isimlerin olduğu süper ötesi siyah beyaz film.


trafik memurunu türkan görüyorum abi iyi mi?

kendi çapının farkında olan insan sözü. ay ne büyük farkındalık, canım gel bir sarılalım. bu insan kişisi ilerde mutsuz olacağınızı anlar ve sana layık değilim der. büyük bir söz. ben daha iyilerine layığım demesinden iyidir.

baş rolünde avrupa sinemasının yaşamış en yetenekli aktörü olan sadri alışık'ı barındıran film. gerçekten de sağlam bir aşk filmidir. mutlaka bir şans verip izlemenizi öneririm.

şu altı dakikalık tradı az önce 601. kez izlediğim muhteşem film.

türkçe meali, bana layık değilsin'dir.

sadri alışık'ın ısrarla cames bont deyip sinirimi bozduğu filmdir.
şaka bir yana önder somer'e hayrandım küçükken. onun da bu filmde oluşu beni mutlu ediyor.
türkan şoray'ın güzelliği falan derken o siyah beyaz film beni mest etti.
ama ah o arabaya nolur bir kez daha cames bont deme artık ya.

bu söz bana “ sana layık değilim, sen iyi, saf birisin. senden daha iyisini, daha fenasını, seksisini işte senin bir üst modelini buldum” demek gibi geliyor. nitekim bence öyle :) hipergami falan işte takılmamak lazım artık.

aşırı dillendirilip anlam berraklığına kavuştuğu için ne denilmek istendiği de kabak gibi ortada artık.

ayrılıklarda hala bu cümle kullanılıyor mu bilmiyorum ama artık tarihin gizem çöplüğü müzesindeki yerini alması gerekir. bunu yiyen kalmadı artık çünkü.

eskiden belki hem birini kırmadan , dökmeden , incitmeden nasıl ayrılırım, hem de ayrılığın bütün sorumluluğunu karşı tarafa nasıl itelerim kafası yaşayanların kullandığı bir cümle idi ama artık resmen hakaret anlamı içeriyor.

yani sana karşı en ufak bir şey hissetmediğim gibi , seni erkek olarak dahi görmüyorum , senden bi bk olmaz, benim tek bir hücreme dahi ne cinsel ne de hormonsal bir enerji veremiyorsun, sana karşı duvar hissi besliyorum, benim için oyuncak ayıdan farkın yok , hatta 1000 tane şeyim olsa birini bile vermem , hadi şimdi şurdan çektir git gibi bir hakaret yani.

sadri alışık ve türkan şoray’ım başrollerini oynadığı film. sadri alışık’ık efsane tiradını hatırlatmak fayda var.



buradan