savaşların aptalca olması

aptalların savaşmasından doğan bir kavramdır.
çanakkale gibi centilmen savaşlar aptalların işi değildir!

silah tüccarları kazanır, aptallar ölür.

savaş olmasaydı barış bu kadar güzel olmazdı.

iyilik kötülük tanımları yapmadan; savaşlar olmasaydı düzensiz artan insan nüfusuyla birlikte muhtemelen tarihten binlerce yıl önce silinmiştik.

savaşların bir zamanlar gelişimi hızlandırdığı bir gerçek ama artık bir pazardan başka bir şey değil. silah üretmeye devam edelim ama artık insanlar yerine bilinmeyen ufuktaki tehlikelere doğrultmak üzerine.

savaşın ne kadar aptalca bir şey olduğunu ancak gerçek askerler bilir.

petrol yüzünden savaşıyor enáyiler. güzel güzel ithálat ihrácátını yap.

insanın insanı öldürmesi aptalca değil çünkü mantıklı bir açıklaması var. insanın bir medeni doğası bir de medeni olmayan ilkel beyni var. bu ilkel beyni diğer hayvanlarla paylaşıyoruz. hoşumuza gitsin veya gitmesin bizim hayvani bir yönümüz var.

bu hayvani yön öldürmenin insan doğasının bir parçası olmasını getiriyor. buraya kadar olan kısım nasıl öldürdüğümüzü ifade ettim bundan sonrasında da neden öldürdüğümüz kısmına geleyim.

dünyada kaynaklar eşit dağılmış değil. bu kaynakların eşit dağılmamış olması bir paylaşım meselesini ortaya çıkarıyor.

aydınlanmayı yaşamış yani aklın ve bilimin öncü olmasının önemini kavramış avrupa teknolojik olarak ilerledi. bunun getirisi askeri teknolojinin ilerlemesiydi. asimetrik güç dengesi oluştuğu için 1500 lerden beri başlayan sömürgeleştirme süreci bugün daha da hızlandı çünkü kitle imha silahları düzeyine ulaştık.

sonuç olarak bizi bilimden uzak tutmak aslında bir savaş stratejisi. aklını kullanmayı öğrenemeyen bireylerin oluşturduğu toplumlar yok olmaya mahkum . eskiden insan gücüne (köle) ihtiyaç vardı. robotik teknolojilerle buna gerek kalmadı. artık parası olan nüfus önemli . covid 19 neden en çok fakirleri öldürdü bunu sorgulamak gerek. elbette avrupada yaşlı insanlar öldü ama dünya genelinde en yüksek meksika sanırım. refah yoksa sağlık gideri de yok. komplo teorisi olarak bakıyorum diye yazmıyorum. dünya giderek fakirler ve zenginler olarak ayrılacak. bugün bile 13 bin lira yoksulluk sınırı varsa 10 yıl sonrasını düşünemiyorum. sosyal güvenlik sistemi için biriken paraları yersek bir sonraki savaşta pardon salgında kurşun atmadan fakirler ölmeye devam edecek çünkü doktora ilaca aşıya erişimi olmayacak .

üst edit:

meşhur bir latince deyim vardır. si vis pacem para bellum. yani barış istiyorsan savaşa hazırlıklı ol.

dünya ısınıyor ve çöl iklimi yayıldıkça fırat ve dicle gibi su kaynaklarının değeri sonsuza yaklaşıyor. adamlar şimdiden 100.000 kişilik düzenli ordu kurma noktasına amerikanın silah, mühimmat, uzman desteği (özel kuvvetler) ile ulaşma yolunda .

savaşa bir tercih gibi bakamayız çünkü dünya ısınıyor . kaynaklar tükeniyor . bizi haritadan silmek istemeleri de çok mantıklı. ben olsam aynısını yapardım.


kapitalizm matrixte mimarın açıkladığı gibi kusurlu. teknoloji ilerledikçe üretim artıyor. iç piyasa doyduğu için dış piyasaya satıyorsun. o da doyuyor ve yeni pazar yaratıyorsun. ayrılıkçı grupları destekleyip iktidarı silahlı güçlerle değiştiriyorsun. bunu başaramazsan görev gücü ile taş üstünde taş kalmayana kadar bombalıyor ve bombaların parasını da savaş tazminatı olarak alıyorsun. senin müteahhitlerin seni sözde akıllı bombalarınla yok olan sivil binaları sıfırdan dikiyor.

her 20 50 100 yılda sil baştan.

bu başlığı kafasına göre açan yazarın düşünceleri çok daha aptalca bence.
önce ordu sonra devlet daha sonra ultimatom kavramlarını iyice hazmetmek gerek.
polyannacılık mantıksız, militarizm bir yaşam biçimidir.
silahlar, iyi ki varlar, ordu, emir komuta sistemi şükür var.
salaklık yapmayın.

katıldığım tespit , bakın nasıl güzel anlatmış büyük usta ferhan şensoy :

savaş yüksek oktavlı gayet boktan bir şeydir

ayırca selda bağcan hanımefendinin ağladım anne şarkısı da anlatıyor durumun b*ktanlığını.

doğru söze ne denir?

ekonomiye gerçekten kafam basmıyor.
ama şöyle bir şey duymuştum: ekonomik buhranları sonlandırabilecek tek şey savaşlardır.
neden, yıkım nasıl ekonomik canlanma getirebilir ki?!
velhasılı kelam, her ekonomik buhran sonrası bir savaş patlak vermiştir.
kısacası aptalca değil, ancak bunu anlayabilecek, kapasitemiz yok.

hiç anlayamadığım iki şey var.

insanın insanı *ikmesi ve insanın insanı öldürmesi.

bu güdü nefes alan her canlının içinde olan bir şey. dünya tarihini oluşturan ve tarih derslerinde anlatılanların bile %90'ı savaşlar ve neticeleridir. insan bir şeyi seviyorsa, aksine nefrette edebilir, bunu o insanın içinden söküp alamazsınız. sevgi bazen yapmacıktır ama nefretin sahtesi olmaz.

ticaret yaparak karşılıklı refahı artırmak varken savaş yapanlarda hakikaten beyin yok.

ne hikmetse savaşları dâhi gözüken insanlar çıkarır.

savaş çıkarmak zeka ister. durdurmak ise daha fazla zekâ.
savaşmak için ise, inandırılmış olmak yeter.

yoo mesela 6 gün savaşı. tıpkı araplara karşı yapılan her savaş gibi aşırı inanılmaz haklı mükemmel bir savaş.

savaşı çıkarmak için çok zeki olmak gerek fakat.
savaşmanın kendisi aptalca olabilir.

bernard shaw'un sözü sanırım:
savaş birbirini tanıyan yaşlı peze...klerin çıkarı için birbirini tanımayan gençlerin birbirinin vücuduna zorla çelik parçası sokmasıdır.
tanımadığın bir insanı öldürmek... aptallığın en uç tanımını yap deseler herhalde bu olur.