şebnem ferah

sesi çok güçlü rock müzik ses sanatçısı.
ses rengini beğenen olur beğenmeyen olur, kişisel düşüncedir bir şey diyemem fakat bu kadın gerçekten çok iyi bir şarkıcı. o kadar elektro gitar, bateri vb. onlarca müzik aleti arasında, neredeyse hiç detone olmayarak, kuvvetli bir şekilde şarkı söylemeyi herkes beceremez

bir noktadan sonra müzikal olarak kendisini tekrarlamaya başladığı için dinlemeyi bıraktığım rock vokalistidir. uzun süredir konserlerinde auto-tune kullandığı bilinmektedir. şarkıları rock soundunda görünsede çoktan popüler kültür etkisine girmiştir. rock kraliçesi seçeceksek aylin aslım ve özlem tekin şebnemden daha fazla o makama layıktır.

gökyüzüm masmavi çığlıklar gök yüzünde

umut ve acıyı şarkılarında bir arada hissettiren güçlü kadın

ben sana hâlâ aaaaaaaaşığım diye bağırması ile göz yaşlarımı tutamadığım türk rock kraliçesidir. severiz.

bu başlıkta isviçreli bilim adamlarını, virtüözleri ve daha başka başka çok değerli sanatçıları eleştiriyor, onlara sorular soruyor olacağım.
aynı zamanda bir insandan daha üstün bir form, daha ileride bir varlık olarak gördüğüm şebnem ferah'ı da öveceğim tabii ki.

şayet birisi bana şebnem'i ne kadar çok seviyorsun? diye soracak olsaydı, ona, sevdiği adam şebnem'i ebru gündeş ile aldattığı için gündeş'i dinlemekten seneler seneler önce vazgeçtiğimi ve hala dinlemediğimi söylerdim. üstelik ebru'nun da sesinin iyi olduğu su götürmez bir gerçekken.
evet, kimseye şebnem ferah aşkımı sorgulatmam. bu başlığa girdim çünkü şebnem aşkım nüksetti.
bak, elim ayağım titriyor.
şebnem ferah'ı anlatmaya kalksam, yazdığım kalın bir kitap sayesinde nobel edebiyat ödüllü bir yazar olurdum.
o yüzden sadece kendi hislerimi dökeceğim bu dikdörtgenin içerisine.

şebnem ile aşkımız ben daha küçücükken, günümüzden on altı sene evvel başladı.
o zamanlar şeboist ve şeboizm diye kavramlar vardı. insanlar, yani bizler, kendisini ne kadar çok sevdiğimizi, ona ne kadar çok hayran olduğumuzu belli etmek için ortaya işte bu kavramları çıkarmıştık.
10 mart 2007 istanbul konserini bilen bilir, * işte o konserde olmayı bazen hala çok isterim.
konserinde bulunamasak da bu canım kadın, konseri kayıt altına almış ve bizler görebilelim diye youtube'a yüklemiştir.
işte, henüz gözümde gözlükler yokken, bilgisayar ekranına bu konser sebebiyle bakıp dururdum.
kendisinin resimlerini çizmeye çalışırdım. en sevdiğim fotoğrafı ise o zamanlar neden bilmem, şuydu:

bu fotoğrafını da resmettiğimi hatırlıyorum.

senin gördüğün yanağımdan süzülenler, asıl içimde, içinde yüzdüğüm bir deniz var ! sözleriyle içimizin dışımızın ne denli farklı olduğunu en iyi şekilde anlatmış kadın sanatçı olarak görüyorum kendisini.

şebnem ferah aynı zamanda sözlerin arasına hem gırtlaktan okuduğu bazı kelimeler ekler, hem de kafa sesini müthiş ve dehşet bir şekilde çıkarır. (bkz: falsetto kafa sesi)
şimdi, bilim adamlarına soruyorum.

can kırıkları
yukarıda paylaşmış olduğum, severek dinlediğimiz bu parçanın dördüncü dakika elli dördüncü saniyesinde bu kadın var ! diyor efendim. nasıl var diyor? birisi çıksın desin ki, şöyle. birisi bunu bana açıklasın ya bu normal mi?
hele hadi tamam, bunu işte benim bilmediğim, sizin bildiğiniz çok değerli musiki terimleriyle bir şekilde açıkladığınızı varsayıyorum. peki aynı parçanın beşinci dakika yedinci saniyesinde "can kırıkları" kelimelerini söylerken yaptığı vurguya ne diyeceksiniz çok merak ediyorum (!)

(aşağıda paylaşıyorum.)
bulutsuzluk özlemi'yle beraber sözlerimi geri alamam parçasını söylerken, parçanın üç dakika kırkıncı saniyesinde, bu kadın bu şarkıya ve genel anlamda müziğe yepyeni bir anlam yüklemiştir, bu kadar net !
sözlerimi geri alamam

her biri başka. her bir parçası başka bir dünya. bu kadını nasıl aldatırsın be? yuh sana.
ama şebnemcim durur mu ? yapıştırmış cevabı:

içine girdiğin küçük kaygan deliği yeni ve büyük bir dünya mı sandın ?

...

belki zamanla, daha ekleyeceğim şeyler olacak buraya.

kalın harflerle vurguladığın mısraların ne anlama geldiğini hep merak etmişimdir. demek ebru'yu kastediyormuş.

derin anlamlar yüklü sözleri en içten duygularla söyleyen kadın ve hatta söyleten herkese şarkılarını bağıra bağıra söyleten kadın sana kim aşık değil ki kim hayran değil ki o ses ki tüylerimi diken diken edip beni başka diyarlara alıp götüren offf şebnem ne diyeyim gel bir daha dinleyelim seni canlı

benim türk rock yıldızım. hele şu 2007 konserinde çakıl taşlarını söylerken sahneye hey hey diye girişi yok mu? yemin ediyorum bu kadın kitle yönetir.

kendisi karım olur, isterse babamın fıstık bahçelerini köydeki tarlaları üstüne yapabilirim.

bir insan hayal kırıklığını bile bu kadar zarif dile getirebilir mi??

tina turner artik hayatta olmadigina gore, rock'in babanesidir.

çok başarılı bulduğum bir rock yıldızıdır. tek bir eleştiri yapacak olursam, bazen şarkı söylerken çok cırladığını düşünüyorum. onun haricinde çok iyi.

1972 doğumlu türk rockçı, besteci ve söz yazarı.

ablasını, annesini ve sevdiklerini yitirmiş, bu yitirmeler ise şarkı sözlerine ve sesine yansımıştır.
çakıl taşları
sil baştan
mayın tarlası en bilinen şarkılarındandır.

insanlık namına, biri şu kızın "yüreğindeki sesleri" sustursun lütfen.
ne diyor diye şöyle bi bakayım dedim, amanim düşman başına, "auuu auuuuu" diye inliyor kızcağız!...

(bkz: asena)

sesi muhtesem 1 sanatcimiz.

şebnem ferah’ı düşününce, sanki rock müziğin içinden geçmiş bir süper kahraman aklıma geliyor. ama bu kahraman, pelerin yerine deri ceket giyiyor, gitarıyla dünyayı kurtarıyor ve arada bir “sil baştan” diye seslenip, herkese hayatı resetletiyor!

volvox grubunu kurmuş, yani bir nevi müzikal voltran’ı oluşturmuş diyebiliriz. grubun dağılmasıyla tek başına “rock tanrıçası” olarak yoluna devam etmiş. şarkılarını dinleyince bir yandan “vay be, ne derin sözler!” derken, bir yandan da “bu kadın kalbimi nasıl böyle hoplatabiliyor?” diye düşünmeden edemiyorsun.

şebnem ferah’ın sahnesi de tam bir rock n’ roll arenası... konserlerine gidince, herkesin bir an için tüm dertlerini unutup onun enerjisine kapıldığını görüyorsun. adeta müzikle terapi seansı gibi! ama bu seansın sonunda “sigara” şarkısını dinlerken, tüm hayata kafa tutma moduna giriyorsun.

kısacası, şebnem ferah, hem kalbimize hem kulaklarımıza hitap eden bir rock yıldızı. aynı anda hem içindeki asi ruha hem de melankoli dolu yanına dokunabiliyor. gerçekten de her anlamda “kadın” kelimesinin hakkını veriyor!

sesi cok guzel. ama tipim degil, evlenmem.

aşırı itici bulduğum bir sese sahip şarkıcı. sesine 10 saniyeden fazla tahammül edeni tebrik ederim.

2007 de konserine gittiğim efsane ses.
çok başka bı kadın. çok.