sevmediğiniz kişinin cehennemde yandığını görmek ister misiniz sorusu

istemem, midem bulanır, tadım kaçar. yanıyor mu, ölüyor mu, napıyorsa yapsın. ben evimde birami yudumlayıp, sigaramı içip, sevgilimle sevisecegim. , o da ne bk yerse yesin.

bir dine mensup olsaydım ya da ateist olarak ölüp cennetin/cehennemin varlığı ile yüzleşseydim, kime ne olduğunu/olacağını umursamazdım. artık ne olması gerekiyorsa o olsun isterdim. şu an bu fikirlere bile dünyevi yaşam koşullarında sahibim ve 'ahiret' koşulları hakkında gerçek bir bilgim yok. ne hisseder ne düşünürdüm, bunu nasıl bilebilirim ki.. nasıl bir formda ve ne koşullarda devam edecek her şey. bunları bilmiyoruz bile. bilmediğimizi düşündüğüm için dinler mantıksız ve ben ateistim.

günümüzde ortaçağdan kalma adalet anlayışına bağlı çok insan var. yaşamın, dünyanın ve evrenin anlayışlarını değil de matematiksel/fziksel formülasyon ile algılanabilecek bir çeşit adalet uygulamalarının peşindeler. *
sen olsan ne hissederdinci/yapardıncı yaklaşımın objektiviteye bağlı bilimsellikle ve siyaset ile ilişkisi zaten yoktur.
ben olsam belki toplum sözleşmelerine uymaz ve çeker vururdum ama bitmez tükenmez işkenceler yapmak istemeler ve yaşadığı acılara denk acılar yaşatmak istemeler. bunlar hep öğrenilmiş şeyler, zihniyetsel şeyler.
benim hayatım mahfoldu mesela ama yaşayacağım acılara çözüm olmayacak bir intikamı ne yapayım. (kendini intikama şartlamış kişi huzur bulabilir ve toplum böyle bir adalet anlayışına programlanacak ise şikayet de edilmeyecek ortaçağ zihniyetlerinin tepemize geçip hortlamasına)

amcam ölünce 30 yıl sonra almanyada ki çocukları gelmiş oldu.
içlerinden birinin hal ve tavurları olağan dışıydı!
san ki hasta davranışı hareketleri bir accayip, cebinde kutu kutu haplar.
dedim, bunun derdi ne?

maaşı yüksek diye kremasyon fırınında çalışmış (insan yakma fırını)
bir gün tanıdığı bir alman ailenin peşpeşe 3-5 ceset gelip yakınca bu tamamen kendini kaybetmiş, hem dost olup hem fırın da kül olmalarını izlemek, rüyalarına kadar girmişler.
bildiğiniz kafayı yemiş erken emekli etmişler

demem o ki! bir insana nefret kusar kin güdebilir kafasını gözünü kırmak isteyebilirsiniz, ama yakamazsınız çünkü yaktığınız şeyle birlikte yanarsınız.

kısa bilgi: kremasyon fırını çalıştırılarak sıcaklığın önce 900 °c sonra 1200 °c yükselmesi sağlanır. bu süreç sonunda sanıldığı gibi ceset kül haline gelmez geride toplam 2.5–3 kg ağırlığında kemik kırıkları kalır. krematoryum modeline bağlı olarak yetişkin bir cesedin yakılması işlemi 80-120 dk. sürer.

bir şekilde size zararı dokunmuş veya sevmediğiniz insanların -öte tarafa gerek yok- yanmasını istiyorsanız yapmanız gereken basit:
başarılı olun.

peki nasıl başarılı olalım?
onun orasını da sen çözeceksin.* kolay değil ama o kadar zor da değil.

istemem. şeytan görsün yüzünü *

asla. ya da henüz yandığını görmek isteyeceğim kadar sevmediğim birisi olmadı şükürler olsun ki.*
sevmediğim insanlar benden uzak olsunlar yeterli. insanların yandığını görmekten keyif duyacak birisi olmaktan da allaha sığınırım.

sevmediğimiz kişiler belli ki bizlere haksızlık yapmış, istemediğimiz ve bizleri zora sokacak davranışlarda bulunmuş kişilerdir ve eğer böyle değilse sanıyorum sevilmemesi gereken kişiler biz olmalıyız.

diyelim ki sevmemekte haklısınız, gerçek bir kötü bundan daha acımasız olacaktır.
cehennemde yanmak yerine cenneti tatmaları cezaların en ağırıdır.
bu düşünenler için en büyük cezadır. bundan öte işkence çok azdır. bir şeyi tadıp yoksunluğunu yaşamak cehennemde yanmaktan daha acıdır.
allah kimseyi bu kadar acımasızıyla karşılaştırmasın.

cehennem ödül, cennet ceza olabilir insan için.
zarar verebilme potansiyelin varken nötr bakabiliyorsan, her ne yaşamış olursan ol can yakmamaya çalışıyorsan öte alemi bilmem ama bu alemde kral sensin.

sevdiğim adamın ölümünden sorumlu olan idris in ve gelip alimin hayatını berbat eden direktörü seyhanın bedel ödemesini isterdim.
cennete cehenneme inanmıyorum.

gerekirse ve faydam olacaksa kamyon kamyon odun kömür yollarım, dalga mı geçiyorsun?

lcd ekrandan mı izleyeceğinizi düşünüyorsunuz? orasını tam anlayamadım ben. yandığını görmek için yakınlarında olmak gerekir gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var.

ali bak. bak ali bak. ali bak bu tanım: bir soru. ışık ılık süt iç. iç ışık iç. saat bir olmuş yat zıbar, sabah işin gücün var. son bölüm kendime yanlışlık olmasın.*