solak olmanın zorlukları

dincilerin pislikmişsin gibi bakmaları. halbuki brn solak olduğum için kaşığı sol elle tutuyorsam ekmeği de sağ el ile tutuyorum. e be ekmeği sol el ile tutan sen nasıl benden daha temiz olabiliyorsun?

sol elle yazıyordum ilkokul öğretmenim zorla sağ elle yazdırmaya alıştırdı. sol elle yiyorum yıllarca baskılamaya çalıştılar günah diye ama başaramadılar.

öğrenmeye heveslendiğim şeylere hayal kırıklığıyla son veriyorum. (bkz: gitar)

ek olarak:şaka değil bazen sağ elimin varlığını unutuyorum.

yemek yerken yanımda kim olursa olsun sürekli kollarımız çarpışıyor çünkü herkes sağ elini kullanıyor! çok kötü bir his ya, böyle kaşığı ağzına doğru götürürken birinin kolu giriyor araya ve üstüne dökülüyor açıkcası buna çok gıcık oluyorum

arkadaşlar arkadaşlar,

soluna duvar, cam vb. şeyleri alıp oturunca bunlarla dövüşürsün. soluna bir insan oturursa da sürekli ona temas edersin. sol taraf boş olmalı.

bıçak sağ elle tutulur. sen sağ elle tutamaz, bıçağı sola, çatalı sağa alırsın.

sağdan yürümek terso gelir, sola geçmen lazım, mesela ben solumda biri varken yürüyor ve konuşuyorsam rahatsız olurum, ben solda olmalıyım, o sağda olmalı, heh o zaman tamam işte.



18 tane daha olumsuzluk sayarım da yeterli.

el de solaksanız çok ter iş. sağımda yemek yemesini istemem kardeşim solak mesela hiç çekilmiyor sağımdaysa.

makas ve cezvenin sağlaklar için üretildiğini farketmektir.

solağım, birilerinin sagıyla yaptığını solumla yapmak neden zor olsun ki.

zorlukları nedir bilmiyorum ama bu solaklardan fena topçular çıkıyor. teknik ve oyun zekası yüksek oyuncular çok örneği var.

“solla nasıl yazıyorsun yeaa?” sorularına cevap vermek.

makas kullanmak.

sağ kanatta 0’a inip içeriye kesmek.

sol elle sağ tarafta kalan makinaya akbil okutmaya çalışmak çok büyük dert bilen bilir kardeşim tatava yapma ağzımı bozdurma benim kaybol beter böcek seni.

dincilerin daha küçük yaşta yemi olmak. şeytanın çocuğu ilan edilmek vs. hıı bir de cezveyi ve bazı makasları kullanmıyorum.

hayatın her kısmı zor bir kere ya... her kısmı diyorum bakın, genelde hastanelerde ya da bankalarda bağlı kalemler vardır ya, onlardan tutun, biriyle tanışırken ister istemez ilk olarak sol elini uzatmaya kadar saçma sapan zorluklar çıkıyor karşısına insanın. enstrüman çalma kısmı ise koca bir kaos! ulan çok kızdım, biz solaklar bir gün tüm dünyayı ele geçireceğiz ve her şeyi solaklara göre ayarlayacağız ve siz sağlakların acı içerisinde bunu kullanarak ölmesini bekleyeceğiz.

yıllarca bizi kutsallıktan uzak olan her şeyle bir tuttunuz, şeytanın çocukları dediniz, cadılıkla suçladınız, sol elimizle yemek yerken günah diye bağırdınız... kurşuna dizeceğiz lan sizi! el kullanımı faşistleri sizi

tarihte cadı diye yakılmış, idam cezalarına çarptırılmış güruhtanız. modern çağda; hâlâ her şey sağaklar için olduğu için, solaklar birçok ölüm riski atlatıyoruz bilerek ya da bilmeyerek. hayatın her alanında, azınlık olarak zorluklar yaşıyoruz. davul çalıyorum. her prova ya da sahne öncesi ve sonrası davul setupımı sola çevirme ve tekrar eski haline getirmeyle uğraşıyorum. söylenebilecek her alanda tahmin edilemeyecek kadar zorluk yaşıyoruz arkadaşlar.

29 yıl boyunca sağ elini kullanmış biri olarak geçirdiğim trafik kazası sonrasında sol elimi dominant kullanmak zorunda kaldım ve gerçekten de hayat solaklar için daha zor.

yemek yerken sürekli günah işlemek.

sağ elimi gerçekten kullanamıyorum ve insanların iğrenç baskılarından bıktım.

yemek yerken sürekli kaşığı diğer elime vermeye çalışıyorlar ama ben yemeği ya döküyorum ya da bir yaşındaki çocuklar gibi tutup insanlara rezil oluyorum. kapıdan girerken, çıkarken sağ ayak kullanma olayı varmış ve bu yüzden de çok bilmiş akrabaların azarını yiyorum. yahu yapamıyorum işte! yani bu benim isteğim dışında olan bir şey.

sol el pis elmiş, iğrençmiş, onunla sadece popo silinirmiş. madem bu el bu kadar iğrenç tanrı niye yarattı? herbokologlardan bıktığım kadar hiçbir şeyden bıkmadım. ailemin zerre umurunda değilken başkasının umurunda olması çok garip ya. kardeşim de her şeyini sol eliyle yapıyor, diğerleriyle yemek yerken çarpıştığım için kardeşimle yan yana oturuyoruz sürekli ve buna bile bir şey buluyorlar. "sağ elini kullanan biri varken yiyemiyorum, kollarımız birbirine değiyor" diyorum "o zaman sağ elinle ye" diyor. seni zeki! hiç aklıma gelmedi zaten. ya bir de elime kaşıkla vurup "değiştir şunları" diyenler vardı. ananıza az sövmedim, bir şeyin evlatları.