sözlüğü bırakmak

“hoççagalın gidiyommm” diyenlerin en iddialısı 4 ay bırakabildi.
kandırmayın kendinizi*

yapacağım zaman gazeteden ilan verir gibi değil, sessiz sedasız yapacağım eylem.

sözlüğü bırakmak çok kolay. basit ve zararsız yolu varken, rahatsız ede ede bırakmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. bir şehri terkederken, tüm şehri yakıp gitmek ne kadar mantıksızsa; sözlüğü bırakırken küfür ede ede gitmek o kadar mantıksız geliyor bana.

hoçça ğal evlat.

güle güle. bekleseydin belki severdik seni de... dedik ve uğurladık saygı değer yazarımızı.

özgürlüktür. nasıl yapılması gerektiğine kimse karışamaz.

bırakan 2 gün sonra tekrar dönüyor lakin bırakmadan önce ise gılgamış destanı gibi tanım girip yapıyor bu işlemi. bu tür aksiyonlara hiç gerek yok bence sevdiğiniz yazarlara özelden belirtin sözlüğü bırakacağınızı yeter.

ayrıca hiçbir şey hayatımızda vazgeçilmez değildir, sözlüğü bırakmak da zor değildir kanımca. ulan bir insan kaç yıllık eşinden ayrılıyor sözlük ne ki? hiç yani.

bırakırsam kesin bu türkçe tanrıları yüzünden bırakırım. büyük konuşmamak gerek o ayrı.

bir lokantaya gidersiniz, genelde esnaf lokantalarının girişindeki camekanın arkasında tepsilerde tencerelerde çeşit çeşit yemekler bulunur içlerinde çok leziz yemeklerde vardır sizin hiç sevmediğiniz türden de yemekler vardır. o gün ve takip eden günlerde beğendiğiniz yemeklerden yersiniz. fakat bir süre sonra lezzet bozulur lokantanın kapısını açtığınızda açlığınıza rağmen mide kaldıran bir koku alır ve kusmamak için kendinizi dışarı atarsınız.

burada burnuma gelen kötü kokular iki başlıktan birinin, ergen kokan belden aşağı başlıklarıdır. hayatlarının merkezi yalnızca oraları olup. kafalarının içi foseptik tankı niteliğindedir. hergün o foseptik tankının taşmasından mütevellit etrafa pis kokular sanmaktadırlar.

şimdilik güzel başlıklar bulup okuyup bazende yazıyorum.
ama foseptik kafalıların başlıklarına tahammül edemediğim gün bir daha uğramamak üzere bırakacağımdır.

arada hepimizi şöyle bir yokladığını düşündüğüm istek.

vallahi ben de destan yazıp gitmiştim ama birilerine laf sokmak, küfretmek ya da benzer şeyler yapmak amacıyla değil. "nerede bu, ne oldu?" falan diye sorulmasın sağda solda, "nereye gittiğini yazmış işte" diye okusun merak eden olursa diye yazdım. zaten "daha da gelmem, yere batsın sözlüğünüz" kafasıyla da gitmediğim için sonra gönül rahatlığıyla döndüm geri. giderken dönüp dönmeyeceğim belli olmadığından yazmak istemiştim, gidip de dönmemek var düşüncesiyle.

yani öyle "gidiyorum" diye tanım yazanlara hiç kızmıyorum. ne olacak yazsa? o tanım gelip beni evimden mi atacak? mesleğimi elimden mi alacak? sevgilime mi göz dikecek? akşama kadar ne boş tanımlar yazılıyor, bir o mu batacak gözüme? ertesi güne bile kalmadan görünmez olacak hatta sol frame'de ki bence üzücü bile bu durum, öfkelendirici olmaktan ziyade.

küfür falan etmeden, kimseye hakaret etmeden gideceğini belirtenleri seviyorum ben. "nerede ki bu? bir şey mi oldu? hasta mı yoksa ölüm falan mı allah korusun?" diye düşünmek sıkıntısından kurtarıyorlar beni de herkesi de. o kişiyi merak etmeyen zaten okumuyor bile ne yazdığını. merak edenlere de bilgi vermiş oluyor ne güzel.

bırakma şekline göre değişir;

eğer tanınan bir yazarsa ve bırakırken bir entry girme ihtiyacı hissetmişse, bir süre sözlüğe giriş yapmadan ardından yazılanları okur, daha sonra ortalığın durulduğunu hissettiğinde geri gelir.

bunu yapmayıp günlük online süresi gitgide düşüyorsa, yani azalarak gitmişse o bir daha gelmez.

yeni bir nick bulunup tekrardan gelinecek durumdur. üyeliği açtığımda ilk mesaj atan moderatöre söyleyeceğim bunu silin diye evet. ne saddam ne anonim hesap. siee.

edit: yolladım. evet evet silin bunu.

bu ne kardeşim, öğlen geziniyoruz, tarikat cemaat falan, akşam geziniyoruz ''lololo gemalistler şöyle de böyle de'' falan.
nereden geldiniz la siz, içine *tınız lan ortamın.
ben, ne fiziksel hayatımda, ne dijital platformlarda, türkiye'ye, türklüğe,atatürk ve inklaplarına ne de islam'a evet islam'a bile laf ettirmedim.
ya uzaklaştım, ya da uzaklaştırdım.
her ne kadar islam benim inancım olmasa da, dini bir değer niteliği taşıyor.
kısaca türkiye'ye zarar vericek bütünlüğü bozucak, her türlü karalama planına karşıyım.
baktık olmuyor, bir yerden gönderiyoruz, başka yerden parazit gibi türüyor bu hasta ve bölücü zihinler.
e bana da yeter o zaman.
uğraşamam.

#1689520 ha bu arada sen kafayı sıyırmışsın, normal değilsin.

siyasetle ilgilenmeyince böyle dertler olmuyor.

gitme. ben düşüjndüm. denedim olmuyor yapamıorsun inan.
alışmak sevmekten daha zor geliyor.

birkaç tane daha gidicek varsa, hep beraber el ele tutuşup uçalım. bende gidiyorum..

an itibariyle aldığım karardır. yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. bana ayrılan sürenin sonuna geldik. haydi kendinize iyi bakın, iyi günler.

hesap kapatma olayı olsaydı hesabımı kapatacaktım lakin böyle bir şey yok o yüzden hesap dondurma şu aşamada daha mantıklı. neyse, fazla söze gerek yok. black rose immortal kaçar. *

edit: geri döndüm de bu beğeniler ne lan? çok ayıp hiç yakıştıramadım.

hayatımda bir şeyler yolunda gitmediğinde ya da kendimi çok meşgul hissettiğimde aklıma gelen ilk düşünce. lan sözlük ne alâka?! size kızsam ya da artık burayı sevmesem hadi neyse ama cidden burayla hiç ilgisi yok konunun ahahah. resmen kendimi sözlükten mahrum bırakarak cezalandırmaya falan çalışıyorum. neyseki ne zamandır böyle düşünceler gelmiyor.

gerçekten gidenler genelde sessiz sedasız gidiyorlar.

100 madalya hedefini tutturmuş bir tatlış yazarın vedasına şahit olduk..
sen geldiğinde de biz olmayabiliriz canım yazar.. severdik seni. allah'a emanet ol.

rutbe aldıktan sonra benim de yapacağım şeydir.
fakat kastım uzun sureli ara vermek.
burayı keşfettigimden beri ne kitap okuyorum ne resim çiziyorum. boş vakti burada öldürüyorum.
mutlu musun imamoğlu?