sözlüğü çok ciddiye almak

ne alaka bilmiyorum ama ben summer queen diyorum.

ciddiye almadığım bir yerde bir dakika bile durmam... elbette alıyorum, ikinci evim burası...
ha, nickaltıma kötü bir şey yazıldığında oturup ağlamıyorum, velev ki çok ciddiye almak oysa. ama ciddiye alıyorum. sevdiğimiz şeyler, ciddiyet ister...

bunları gördükçe sahiden üzülüyorum ya. yazılan çizilen her şeyi ciddiye alıp ayrı ayrı triplere giriyorlar. yahu senin hiç mi bar kulüp ortamın yok, çıkıp dağ bayır gezecek eşin dostun yok, eğlenecek gülecek kimsen mi yok, ulan hiç mi sosyal hayatın yok senin de sürekli buradasın ve her şeyi üstüne alınıp kendini deli gibi yapıyorsun.

(bkz: bazı yazarların ciddiyet nedir unutmuş olması)

ciddiyet mi o da nedir ulan?

troll başlık da olsa katılıyorum. sanki kariyer yapacakmış gibi hayatın ortasına koymanın, milletle kavga etmenin alemi yok.
ama dışarı çıkma konusuna katılmıyorum, zira pahalılıktan totomuzda ayı bağırıyor.

napiyolar kaslari catik mi tanim giriyolar

bunlardan biriyim demin bir yazar yazdığım yazı için gözüm kanadı yazmış. cevap da veremedim mesaj da kapalı. ee ne olacak şimdi ben o kadar metaverse yazayım gözüm kanadı desin. hadi gözüm kanadı neyse onu bir şekilde tolere edebilirim. ama ösym'nin paragraf soruları gibi olmuş demiş. işte bu çok ama çok ama çok ağır oldu. ömrü paragraf soruları ile geçmiş bir adama söylenecek söz mü bu. kavgada bile söylenmez şu söz (boşluk bırakmadan yazmaya da devam edeceğim. ben yazarken yoruluyorsam okuyan da biraz emek sarfetmeli). minnak kalplerimiz var bizim ciddiye alanlar olarak bilin artık bunu tamam mı

yani, öylesine ciddiye alacaksın ki sözlüğü,
yetmişinde bile, meselâ, tanım gireceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yani ağır bastığından.

(bkz: ciddiyetle sıçmak)

şu işin ortasını bulsanız rahat edeceksiniz. siz bu insanları sözlüğü aşırı ciddiye almak ile itham ederken onlar da sizi gayri ciddi insanlar olarak görüyorlar. bir kesim takım elbise giyip klavye başına oturuyor. diğer kesim çıplak vatandaş gibi ortada arzı endam etmek istiyor. birbirinize sallıyorsunuz ama işin sıkıntılı kısmı şu; madem onlar bu ortamı çok ciddiye alıyor ve siz hiç ciddiye almıyorsunuz. peki neden aranızda bu ciddi tartışmalar yaşanıyor? aslında işin özü şu; bir kesim kendisini aşırı kasıyor. haklı eleştiridir katılırım. bir kesim ise hiç kasmıyor gibi görünmeye çalışıp, aynı oranda kasım kasım kasılıyor ki bunun da diğerinden farkı yok. bir tarafta her konudan duyar kasabilecek ciddi diye yaftaladığınız tayfa, diğer tarafta her şeyle kafa bulayım görüntüsü veren ama bir o kadar takıntılı diğer tayfa. aslında bu iki kesim arasında çok fark yok. * kardeş bile sayılabilirler. birisi olanca ciddiyeti ile burayı kendine uygun bir mecraya çevirmeye çalışırken, diğeri olanca gevşekliği ile burayı kendine uygun bir oyun alanı haline getirmeye çalışıyor. üzgünüm ama bunu birinin söylemesi gerekiyor; iki kesim de hayatsız kanımca.

bu arada, bulunduğunuz ortamı ciddiye almak iyidir. bulunduğunuz ortamda eğlenmek de gerekir. ikisinden birinden feragat edip burada zaman geçiriyorsanız, sorunu kendinizde aramanız lazım. yani önce iğneyi kendinize batırıp, sonra çuvaldızı diğerleri için kullanmanızda fayda var. dışarıda gürül gürül akan bir dünya olduğu tezine sarılıp, bu insanları bu kadar kafaya takmakta sıkıntılı bir tutum olur. onun da altını çizeyim. kabuk dolusu selamlar olsun benden size. uvv çok ciddi mi yazdım ne yaptım acaba? gideyim kendimi biraz hesaba çekeyim. *

(bkz: ciddiyetsizm) bir akım olsa ben popülaritesi geçtikten sonra katılırım şahsen. ama insanları taraf göstermek doğru değil. istediği gibi takılan insanlara belli noktalara kadar tahammül ediyorum görmek istemiyorsam görmüyorum bazen dahil oluyorum bazen hariç ama bundan size nesi? bence de öyle kardeşim çok haklısın.

konumlandırma bitince haber verin.

normal durum.

bence aşırı ciddiyet de aşırı ciddiyetsizlik de aynı seviyede kötü. ortasını bulan yazıp çıkıyor, bulamayan da ona buna salça oluyor.

hem onlar bundan rahatsız değilse biz neden olalım ki? sen boş ver hepsini sevgili başlık sahibi, gel biz sevişelim şu kenarda!
*

yukarıda 1 sözlük abisi noktayı koymuş tek kelime söylemek fazla olur.

en sevdiğim* eylem

bay efendi çok ciddiye almış buraya sallıyor yine. sabutay kohen kafayı yemiş.

he yazık o yazara. manyarsın bak fjfkfk. neyse en azından bu da bir şeydir. havlayan köpek ısırmaz.

her şeyin çözümü olacağını düşünüyorum.

hep sözlüğü fazla ciddiye almaktan bunlar.

yapmayın efendim, yazın geçin işte ya bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum.

yani tam olarak ne kadar ciddiye almaliyiz mesela?

bilen bi gerzek bana gosterebilir mi ne kadar ciddiye almamiz gerektigini?

gun icinde her bos kaldigimizda buraya bir goz atiyor, buradan insanlarla tanisiyor, bira iciyor, sevisiyor, dertlesiyor, nudelesiyoruz sonra vay efendim cok ciddiye almayin.

ulan kimse cikip sana demedi mi
(bkz: senin fikrinin ne önemi var vasat herif)

sözlük kızı, popo, ifade özgürlüğü.. özgürlük, ciddiyet, popo, ifade, temmuz libidosu, sözlük kızı, sözlükten kız düşüyor mu? nereye düşüyor? düşünce tutabiliyor muyuz? sözlüğü bunun için mi kurdular? ifade özgürlüğü, ciddi misin?
sözlük- kız- popo- ifade özgürlüğü.


belki de bugün başlıklarda bir tuhaflık vardı. onu ciddiye aldım. bir ciddiyeciye görünmem şart.

anonim kimlikle yazdığımız bir platformu ne kadar ciddiye alıyorsak o kadar almalıyız ama bazen de ciddiye almak gerekiyor sanki. bugünkü yazılan şeyler mesela, ne kadar doğru bilemem ama ciddi şeyler. çoğu zaman goygoy gayet güzel de karşımızdaki sedat peker gibi biri mi değil mi bilemiyoruz. ben rahat biriyim istediğimi yazar istediğimle istediğim gibi konuşurum. az önce de yazdım adamın birine dötümü attım. endişeli miyim değilim ama bugün bilemedim. gerçi ne olacak o da muamma işte ama ama ama...