101.
mekan, kahve ve servis olarak sorun görmediğim bir kafe zinciri. ama sorun orayı tercih eden güruhta. yani anlayacağınız sorun tamamen sınıfsal.
devamını gör...
102.
bir bardak kahvenin yanında gün boyu oturacak yer, kablosuz internet ve elektrik hizmeti sağlayan yeni nesil kahvehane.
devamını gör...
103.
hiç gitmediğim ve gitmek istemediğim bir yer.
devamını gör...
104.
en ekonomik kahveci. 20 liraya 3 saat oturuyorsun. yerli kafelerde 3 saat otursan 4 çay, 1 kahve 50 liradan aşağı çıkamazsın.
devamını gör...
105.
kötüleyenlerin fazla abarttığını düşündüğüm aslında ekonomik olan yer, kahvelerinin tadı mükemmel değil aksine yurt dışında vasat kahveci olarak gidiyorlar starbucks'a. bence aynı konseptte daha kaliteli kahveler yapan kafeler olsa kesinlikle tercih edilirdi, burayı sevmemin en önemli nedeni saatlerce başına dikilen kimse olmadan oturabilmektir.
devamını gör...
106.
sevdiğim kahvecilerin başında gelir. zincir markaların en önemli özelliği standardizasyondur hani her şubede aynı lezzeti yakalayabilmek. zincir kahveciler de bunu yapmak için genelde kahveyi fazla kavururlar. ben o kavruk kahve tadını çok seviyorum. hafif yanık tadını ve tütsülü etleri de çok severim.
devamını gör...
107.
filtre kahvesini beğenen kişinin damak tadını sorgulaması gerekir. valla ona para vermeye gerek yok gelin ben yaparım size daha güzelini 5 tl'den...
edit: evet arkadaşlar çok soran oldu(1kişi) sütten ekstra ücret talep etmiyorum. sabit fiyatımız 5 tl'dir.
edit: evet arkadaşlar çok soran oldu(1kişi) sütten ekstra ücret talep etmiyorum. sabit fiyatımız 5 tl'dir.
devamını gör...
108.
biraz biraz fazla amerikanski propagandaski kokusu aldığım işletme. merak ettiği şeyleri bir geek edası ile kurcuklayan biri olarak ciddi ciddi oturdum içtim bunların kahvelerini, mekan konsepti, tasarım vs açısından da irdeledim. vardığım sonuç kocaman bir kapitalizm. kahvelerine gelecek olursak; ben o kadar kahve gurusu değilim. yani değilim derken öyle dem süresi cart curt şeylere takık değilim. ama şahsımın bunca senedir nail olduğu kahve tecrübesine dayanarak tam manası ile ortalama seviyede kahve ürettiklerini söyleyebilirim. ne çok güzel. ne çok kötü. tam orta.
logo tasarım ve tercihlerine ise tek kelimeyle şapka kaldırıyorum. muazzam derecede... o yeşili mavi ya da kırmızı yap. hayatta dönüp bir daha bakmassın. rgb veya cmyk tercihleri açısından tebrik ediyorum.
haa en büyük antipati ise şu; bu arkadaşların dandirik matara, mug vb. ürünleri normalin çok çok üzerinde pahalı. ama zaten, dolar kuru ile gelen ne pahalı değil ? aaa buldum ! kurukahveci mehmed efendi dlskfrjghdlkfh
bu arada kurukahveci mehmed efendi ülke sınırlarında içebileceğiniz en güzel türk kahvesini üretir. aksini iddia eden de yallah arabistana yallah atina'ya... gerçi atina'ya ben de dahil kimse itiraz etmez dflkjhndkh için lan işte mis gibi kahve yapıyor adamlar...
logo tasarım ve tercihlerine ise tek kelimeyle şapka kaldırıyorum. muazzam derecede... o yeşili mavi ya da kırmızı yap. hayatta dönüp bir daha bakmassın. rgb veya cmyk tercihleri açısından tebrik ediyorum.
haa en büyük antipati ise şu; bu arkadaşların dandirik matara, mug vb. ürünleri normalin çok çok üzerinde pahalı. ama zaten, dolar kuru ile gelen ne pahalı değil ? aaa buldum ! kurukahveci mehmed efendi dlskfrjghdlkfh
bu arada kurukahveci mehmed efendi ülke sınırlarında içebileceğiniz en güzel türk kahvesini üretir. aksini iddia eden de yallah arabistana yallah atina'ya... gerçi atina'ya ben de dahil kimse itiraz etmez dflkjhndkh için lan işte mis gibi kahve yapıyor adamlar...
devamını gör...
109.
devamını gör...
110.
saçma sapan bir müessese, bazıları da sırf arkadaş çevresine instagram'da caka satmak için sırf hikaye paylaşımı amacıyla gider, insanın tek övünç kaynağı enayilik olunca, müşterisine de keriz demek pek abesle iştigal olmasa gerek, aynı müşteriler dışarıda bir çaya 5 tl verince kavga ediyorken, kıçı kirik bir kahveye 50tl vermeyi modernlik olarak görüyor.
devamını gör...
111.
starbucks, 1971 yılında seattle pike place market’ta küçük bir mağaza olarak hayatına başladı. her şey kaliteli ve lezzetli kahveleri seattle’a getirmek isteyen üç üniversite arkadaşı (zev siegl, jerry baldwin ve gordon bowker) tarafından başlatıldı. amerikalıların içmeye alıştıkları düşük kalitede tenekede kahveden sıkılıp seattle’a en iyisini getirmek istediler.
kurucular, isim arayışı esnasında “starbucks" ismini buldular. bu ismin ilhamı açık denizi romantizmi ve eski kahve tüccarlarının denizcilik geçmişini çağrıştıran moby dick romanından gelir. siren logosu, denizde limandan limana taşınan kahveyi sembolize eder. efsanelere göre, siren’in karşı konulamaz sesi denizcileri kendine çekerdi.
pike place market’ın (seaatle'da bir bölgeye verilen isim) ekmek fırınları, özel mağazaları ve taze çiçekleri arasında açılan ilk starbucks taze kavrulmuş kahve, çay ve baharatlar satıyordu. bütün bir duvar bütün kahve çekirdeklerine ayrılmıştı ve 30 farklı kahve
satılıyordu. starbucks o zamanlarda kahve demlemiyor veya satmıyordu ama misafirleri daha uzun süre kalıp kahve hikayeleri dinlemeye teşvik için porselen fincanlarda kahve ikram ediliyordu. kahve çekirdekleri mahsul olarak satılıyordu. misafirler elle kepçelenen, tartılan, paketlenen ve satılan taze kavrulmuş çekirdekleri satın alıp evde keyfini çıkarıyordu.
1982 yılında, howard schultz pazarlama müdürü olarak starbucks’a katıldı bir italya seyahati esnasında italyan kafe geleneğini abd’ye taşıma vizyonu geliştirdi. burası bir muhabbet alanı ve bir nevi topluluk, iş ile ev arasında bir “üçüncü yer” olacaktı. howard’ın starbucks kurucularını bu konsepti denemeye ikna etmesi bir yılını aldı ama nihayetinde tam bir italyan stili espresso barı açması için 300 fit kare alan tahsis edildi. mağaza nisan 1984’te açıldı ve amerika ilk latte ile tanıştı.
kurucular, isim arayışı esnasında “starbucks" ismini buldular. bu ismin ilhamı açık denizi romantizmi ve eski kahve tüccarlarının denizcilik geçmişini çağrıştıran moby dick romanından gelir. siren logosu, denizde limandan limana taşınan kahveyi sembolize eder. efsanelere göre, siren’in karşı konulamaz sesi denizcileri kendine çekerdi.
pike place market’ın (seaatle'da bir bölgeye verilen isim) ekmek fırınları, özel mağazaları ve taze çiçekleri arasında açılan ilk starbucks taze kavrulmuş kahve, çay ve baharatlar satıyordu. bütün bir duvar bütün kahve çekirdeklerine ayrılmıştı ve 30 farklı kahve
satılıyordu. starbucks o zamanlarda kahve demlemiyor veya satmıyordu ama misafirleri daha uzun süre kalıp kahve hikayeleri dinlemeye teşvik için porselen fincanlarda kahve ikram ediliyordu. kahve çekirdekleri mahsul olarak satılıyordu. misafirler elle kepçelenen, tartılan, paketlenen ve satılan taze kavrulmuş çekirdekleri satın alıp evde keyfini çıkarıyordu.
1982 yılında, howard schultz pazarlama müdürü olarak starbucks’a katıldı bir italya seyahati esnasında italyan kafe geleneğini abd’ye taşıma vizyonu geliştirdi. burası bir muhabbet alanı ve bir nevi topluluk, iş ile ev arasında bir “üçüncü yer” olacaktı. howard’ın starbucks kurucularını bu konsepti denemeye ikna etmesi bir yılını aldı ama nihayetinde tam bir italyan stili espresso barı açması için 300 fit kare alan tahsis edildi. mağaza nisan 1984’te açıldı ve amerika ilk latte ile tanıştı.
devamını gör...
112.
evde neskafeyle yaptığınız çikolata soslu karışımlarla yeni çekilmiş espressoyla hazırlananların aynı olamayacağını biliyorsunuz değil mi? kahve konusunda kafası karışık yazarlar gördüğüm başlıktır.
başka yerde aldığın kahveden çok daha ucuza kahveni alıp 8 saat oturabileceğin bir yerdir bu kadar.ülkemizde tutma sebebi budur. yurtdışında tutma sebebi ise bizden artı olarak evde demlediği kahveyle fiyat olarak çok da fark etmemesidir. o yüzden uğraşmak yerine işe giderken kahvesini kahveciden alır geçer.
amaç ekonomik durumunla hava atmaksa zaten git semtindeki “seyir cafe”den falan bildir ne içtiğini zira daha pahalı ve küçük posiyonludur.
başka yerde aldığın kahveden çok daha ucuza kahveni alıp 8 saat oturabileceğin bir yerdir bu kadar.ülkemizde tutma sebebi budur. yurtdışında tutma sebebi ise bizden artı olarak evde demlediği kahveyle fiyat olarak çok da fark etmemesidir. o yüzden uğraşmak yerine işe giderken kahvesini kahveciden alır geçer.
amaç ekonomik durumunla hava atmaksa zaten git semtindeki “seyir cafe”den falan bildir ne içtiğini zira daha pahalı ve küçük posiyonludur.
devamını gör...
113.
ilk harman kahvesi 1971 yılında piyasaya çıkan "house blend" kahvesidir.
devamını gör...
114.
son zamlarıyla bir parça üzen, kahve içmek için tercih ettiğim, yaz günü lime'a bayıldığım kahve firması.
devamını gör...
115.
çoğunluktan olan ve birbirine benzeyen sosyal insanların toplandıkları kahveci zinciri.
devamını gör...
116.
oraya gidip masaya araba anahtarı sigara çakmak bıraktığında ya da sadece gittiğinde statü kazandığını düşünen insanların gittiği mekan.(söz meclisten dışarı)
devamını gör...
117.
devamını gör...
118.
ava çıkan ayının ini
devamını gör...
119.
öncelikle komünist yahut dinci yahut sosyalist falan değilim ya da anti kapitalist falan da değilim ama bu markaya tilt oluyorum yahu. adamlar kapitalizmin kralını uyguluyorlar. 5-6 liralık şeyi 20 liraya satıyorlar. ama gel gör ki bizim toplum bu markaya bayılıyor. hani ne olmuş bardağın üstüne yazı yazmasan? hani ne olmuş naneli limonata satmasan? bakın ben burada müşteri olanlara söylemiyorum zaten haddim değil ama bu marka çok tehlikeli ya. zaten binbir tane kahve çeşitleri var, birini ezberleyene kadar canı çıkıyor insanın.
devamını gör...
120.
an itibariyle oturduğum, kimsenin karışmadığı ve yalnızlığımla baş başa kaldığım dünya çapında işletme.
devamını gör...