starbucks

rize çayı satmaya başlayacak olan kahve zinciri.
işte böyle yola getirirler adamı.

(kahveler pahalandığı için çay satışına başlayacak zincir. fiyatı ne olur bilmiyorum ama 15-20'den aşağı olmaz bana kalırsa.
çayı çok severim ama o paraya çay alacağıma filtre kahvemi alıp içerim daha iyi)

pahalı diye adı çıkmış olan kahveci.

artık fiyat algımı yitirdiğimden neyi pahalı neyin ucuz olduğunu anlamıyorum.
geçen bir mekana gittik. filtre kahve 50 lira.
hem de frenç pres'te getiriyorlar.
hem de sütlü dememe rağmen sütü yarım saate sonra getirdiler.
frenç'te içeceksem neden dışarıda içeyim?
evimde yaparım içerim.
250gr filtre kahve 50 lira. 1 kupası 2 liraya geliyor. 3 liralık kahveyi sana 50 liraya iteliyorlar.

şimdi baktım starbucks'ta küçük boy 22, büyük boy 29 lira.
hem tadı çok daha iyi, hem daha ucuz, hem daha hızlı, hem de kahveni alıp istediğin gibi takılıyorsun.

yerli ve milli mekanlar müşteriyi iyi düdüklüyor.

güzel şeylerin hakkını vermek lazım diye düşünüyorum, kusura bakmayın ama birsürü yerde kahve içtim hatta festivale gidip günde 34 bardak kahve içtiğimde oldu ama yok abi starbuckstaki şurubun tadı kahvenin yumuşaklığı yok hiçbirinde. ya kahvesi yanık, ya aroması yok çeşitlerin hepsi birbirinin aynı.

kahveleri falan hoş. mesai çıkışlarında, yakın olduğu için arkadaşlarımla oturmak için tercih ediyoruz arada. küçük boy istediğimi söylediğimde ''tall boy yani.'' diye düzeltti barista. yorgun olduğum için hayır küçük boy diye diretmeyip evet dedim sadece. ne gerek vardı şimdi böyle bir düzeltmeye?? sanki türkçe bilmiyon.. sanki küçük dediğimde anlamadın...

genelde vatana millete hayri olmayan ve olmayacak kompleksli tiplerin gittigi mekanlardır.
buraya gidenlerin toplum icinde var olma telaşesi icinde oldugunu dusunuyorum.
hee bide cok iyi keriz silkerler yoksa bu kadar subesi olmasinin baska nasil aciklamasi olabilir.

americanosunu sevdiğim kahve zinciri markasıdır

amerika kökenli ve pahalı bir marka olmasından dolayı havalı sayılan ve türkiye'de bu nedenle popüler olan bir yer.

sıcak kahvelerinde şeker oranı yüzünden filtre kahve harici çok hoşlanmasam da, yazın nane şurubu eklettiğim çikolatalı frappuccino'sunu bayılarak tükettiğim marka. ama o da şekerli.

muhtemelen şeker oranını ayarlamamalarında bir neden vardır. insanın içi bayılıyor. kardeşim türkiye'deyken değişik tatları keşfetmeye giderdik o zaman daha normal ücretleri vardı.

şimdi özel günlerde filan gidilir.
*

hiç gitmediğim gitmeyi de düşünmediğim kahve zinciri. tabi zevk meselesi ama bir bardak kahveye ederi olmayan parayı vermeyi de, sırada beklemeyi de düşünmüyorum.

standart yani aynı tadı yakalamak amacıyla kalitesiz çekirdekleri en kalitesiz şekilde pişiren, dolayısıyla oldukça kalitesiz kahveler satan, kahverengi, siyah vb. renkleri sarı ışıkla bezeyen bu açıdan da tasarımsal hatalar barındıran kahvecidir. tasarımda koyu özellikle de kahverengi kullanımı bir süre sonra müşteriyi bastığı için 1970'lerden kalma bir anlayıştır. böylece masa sirkülasyonu sağlanması amaçlanır ki yapılan araştırmalar bunu ispatlamıştır. sarı ışıkta keza göz için yararlı olduğu iddia edilse de bir süre sonra yorgunluk, düşük enerji etkisi sağlamaktadır. böylece normalde içileceğinden daha fazla adet-boy kahve satışı sağlanır veya sirkülasyon sağlanır.

sözün özü bir şeyin dünya geneli bayiiliğinin olması, onu kaliteli veya rastlantısal yapmıyor altında yatan standizasyonu ve bilimsel ölçütleri bilmek gerekiyor.

meraklısına notlar: neden en ucuz kahve en kötü şekilde pişiriliyor? çünkü kahve çay gibi değildir, daha nazlıdır. aynı bitkinin farklı yönlere bakan dallarında bile aroma farkı oluşur. ha keza aynı bitki her biçimde aynı tadı-aromayı vermez, hasat dönemi oluşan /oluşmayan rüzgar bile fark yaratır. bundan en az etkilenen brezilya çekirdekleridir ve en aroması az olan kahvedir, maliyetide en ucuz kahvedir. bunları alıp, yakmaya yakın bir oranda pişirilir. yani aroması en az olan çekirdek, aroması dümdüz olacak şekilde pişirilerek şubeler arasında tat stardizasyonu sağlanır.

tek avantajı sabaha kadar otur kimse bişi demez, başka da bir olayı yok.. ^^

edit: bu entry'de kimse starbucks'a gitmesin-içmesin anlamı çıkaranlar olmuş. öyle bir iddia-talep yok sadece "yaa starbucks abiiğğ" tayfasına atfen yazılmıştır, bir şeyin marka olması kaliteli olduğu anlamına gelmiyor. 2000'li yıllarda ki ünlü-değerli markalar bile artık kaliteden kopuk haldeler, reklam, marka gücü ve trend odaklı bir tüketim evresindeyiz. hani nasıl uluslararası hamburgercilerin ürünlerinde et değilde etimsi var ya hah o misal burada da standartın altında kahve satılıyor, kahvemsi ürünler kalite olarak..

şu sıralar kitap satanların kıyasladığı kahve zinciri. neymiş bir bardak kahve yerine kitapmış.

short boy (en küçük) americano kahve 32 lira olmuş.

ama yine de diğerlerine göre ucuz sjsjsj

artık gitmediğim kazıkçı kahveci. 6 ay önce eve nespresso aldım. 10 lu kapsül 60 lira. 10 kez starbucks ın artık bozduğu kahvelerden içmek yerine, evde aynı kahveleri yapıyorum. 1 fiyatına 10 adet.
1400 e aldım tabi makineyi şu an 2000 falan. yine de sürekli gidenler için mantıklı kurtuluş yöntemi. tavsiye ederim.

aslı şafak'ın paylaşımı sonrası bir kez daha antipatimi kazanan marka.

abi bu adamlar eşek yükü kadar devlete vergi veriyor, niye şimdi bunlara çatıyorsunuz ki? onlardan vergi, bizden vergi alan ama hala hepimizi yardıma muhtaç edenleri boykot edin.

he kaldı ki tek bir cümle yayınlamasınlar, umurumda değil ama şubelerini açtıysa, yiyecek/içecek dağıttıysa ya da gönüllü çalışmalara katıldıysa yetmez mi? illa reklamını mı yapsınlar?

teyit edilmeyen hiçbir bilgi için böyle karalama olmaz!

kaldı ki, hani gezi direnişinden sonra da boykot ediyordunuz? kapılarını hiçbir direnişçiye açmamışlardı, ne oldu zamları bindirse bile kapısında kuyruk olmaya devam ettiniz. yarın da aynısını yapacaksınız, adım gibi eminim!

ama yanlış yere çeviriyorsunuz ivmeyi, şu an markaları konuşma zamanı değil, toplanan vergilerle neden yardımların yapılmadığını, nasıl böyle yapılara izin verildiğini sorgulamanın zamanı!

gezi zamanında 6 ay bir şubesini bile boykot etmeyi beceremeyen ılık muhalifler bir hafta sonra starbucks i doldurur hiç merak etmeyin.

türk beyaz yakalisi konformisttir gotunun keyfinden ödün vermez.

iyi ki hiç gitmemişim dediğim kahvecidir. buraya bundan sonra gidenin de ta a.

zaten kahve sevmem starbucks hiç sevmem.

ben zaten kahve dünyası seviyorum...

kahve keyfini beceremediği için mekan satan iğrenç kahveci.içmem de yakınlarıma içirtmem de…