tek başına yapılınca daha çok keyif veren şeyler

film izlemek, sinemaya gitmek, sahilde oturmak

yemek yemek.

"yaşamak çok keyifli" dedi mizantrop adam.
mizantropi nedir diyen arkadaşlar için.

uyumak.

salaş bir lokantada tek başına karnını doyurmak, siparişini beklerken gözlem yapmak, ardından çay içmek, ve sonrasında sahafta vakit geçirip vakitlice evine dönmek...

yürümek

film izlemek örgütlü bir eylem olmamalı. en azından bence. o yüzden film izlemek yalnız başına yapıldığında daha da güzelleşen bir eylem. çünkü herkes aynı estetik arayışta değil. uçmalı kaçmalı, ağalı namuslu filmler diziler yoruyor. keşke yapmasak ve doya doya ölebilsek.

daha önce hiç gitmediğin bir yere seyehat etmek.

ağlamak...

böğüre böğüre ağlamak..

her şey. kahve içmek , kitap okumak, konuşmak bile..

yalnizligi seven icin her aktivite keyif vericidir ve aslinda keyif veren o sey degil yalniz olmasi ve yalnizken onu yapmasidir

aranızda şehirlerarası otobüs terminallerinde tuvalete giden yok herhalde.

tuvalet ihtiyacını gidermek.

ben 2 yıldır salt yalnızlık yaşayan biri olarak bu konuda konuşabilirim. öncelikle ben öyle tercihen yalnız biri değilim. dağın başında, 35 gündür yolları açılmayan bir mezrada yaşıyorum. bazen bırakın ilçeye gitmeyi kar fırtınası 10 gün sürüyor ve hayat duruyor. o zamanlar 10 gün kimseyi görmeden, kimseyler tek kelime konuşmadan zaman geçiriyorum.

yalnızken yapılan hiçbir şeyden hoşlanmıyorum. yemek yerken bir şeyler izliyorum çünkü yanımda benle yemek yiyen biri yok. olsa izlemem onunla sohbet ederim. gezmek demiş biri. ne gezmesi anasını satim. yanında keşfettiğin bir şeyi paylaşacak , arabada müziklere eşlik edecek adam yoksa öyle gezinti olmaz olsun.

tek güzel yanı evde kafama göre kimseye bağlı olmadan düzen kurmuş olmam. başka da güzel yanı yok yalnızlığın.

yaşamak.

ilk atalarımız o kadar mı sosyalmiş de bu yanlızlık sözlüklere destan olup durur ey ahali? bilen beni renklendirsin. ben tek başıma her şeyden biriyle yaptığımda aldığım kadar zevk alabilen bir bireyim. bu o kadar nadide bir özellik gibi geliyor ki insanlara, ıssız adam müziği açıp tribe mi girmeye çalışsam diyorum bazı zamanlar.

ağlamak

evde tek olmayı çok severim. korıdorlarda yuvarlanırım da kimse bilmez. kendimi yemeğe çıkartmayı da severim.

balık tutmak. şöyle sakin bir ortamda kimsecikler yokken doğayla baş başa olmak.

7-8 dumanlık bir sigara, hafif sıcak hava ve sessizlik. mis gibi oluyor insan.

tek başına arabaya atlayıp tatile çıkmak istediğin yerde mola verip istediğin zaman dönmek ve sakin bir yerde oturup tek başına kahve içmek