tek başına yapılınca daha çok keyif veren şeyler
başlık "makinist" tarafından 17.01.2021 01:41 tarihinde açılmıştır.
101.
alışveriş. istediğin mağazaya girebilirsin.
devamını gör...
102.
düşünmek.
devamını gör...
103.
benim için çalışmak ve okumak başkalarıyla olmaz. çoğu zaman içmek de öyle yürümek de.
devamını gör...
104.
(bkz: mastürbasyon)
zaten kimseyi bulamayıp tek kaldığında yaparsın bunu. geri kalan her şey iki kişi de mümkün ama biri varsa yanında mastürbasyon yapmazsın.
zaten kimseyi bulamayıp tek kaldığında yaparsın bunu. geri kalan her şey iki kişi de mümkün ama biri varsa yanında mastürbasyon yapmazsın.
devamını gör...
105.
(bkz: tatil) kesinlikle.
devamını gör...
106.
(bkz: uyumak)
devamını gör...
107.
kamp yapmak.
yanınızda başkası olunca sürekli aynı şeyleri duyuyorsunuz: “gitsek mi? sırtım ağrıdı. tuvaleti nereye yapacağız? çok açım. hiç rahat değil. sen nasıl uyuyorsun?”
full kervan.
kanka ben uyuyorum çünkü bir hata oldu ve gittim 1990’lı yıllarda doğdum anasını satıyım. aslında benim mö 5. yüzyılda ege kıyılarında doğmam lazımdı.
apartman çocuğu değilim ki sizin gibi.
yanınızda başkası olunca sürekli aynı şeyleri duyuyorsunuz: “gitsek mi? sırtım ağrıdı. tuvaleti nereye yapacağız? çok açım. hiç rahat değil. sen nasıl uyuyorsun?”
full kervan.
kanka ben uyuyorum çünkü bir hata oldu ve gittim 1990’lı yıllarda doğdum anasını satıyım. aslında benim mö 5. yüzyılda ege kıyılarında doğmam lazımdı.
apartman çocuğu değilim ki sizin gibi.
devamını gör...
108.
yemek yapmak ve bir şeyler izlemek.
yemek yaparken her şeyi elimin altında dizer ve biraz da dağınık çalışırım işim bitince de bir güzel toplarım ama yanımda birisi olursa o karmaşanın arasında aklımı daha çok karıştırıp soru sorduğunda yapacağım şeyi ben de unuturum.
bir şeyler izleme konusunda da sürekli durdurulup konuşulmasından pek haz etmem iş olur bir şey olur eyvallah ama zırt pırt durdurulunca tüm hevesim kaçar. sanırım bir şeyleri odaklanarak yaptığımdan dış etken olmasını istemediğimden bu durum böyle
yemek yaparken her şeyi elimin altında dizer ve biraz da dağınık çalışırım işim bitince de bir güzel toplarım ama yanımda birisi olursa o karmaşanın arasında aklımı daha çok karıştırıp soru sorduğunda yapacağım şeyi ben de unuturum.
bir şeyler izleme konusunda da sürekli durdurulup konuşulmasından pek haz etmem iş olur bir şey olur eyvallah ama zırt pırt durdurulunca tüm hevesim kaçar. sanırım bir şeyleri odaklanarak yaptığımdan dış etken olmasını istemediğimden bu durum böyle
devamını gör...
109.
kaybolmak.
5 yaşımdan beri yaptığım spor.
sokakta, araçla yolda bazen de anda...
5 yaşımdan beri yaptığım spor.
sokakta, araçla yolda bazen de anda...
devamını gör...
110.
yaşamak.
devamını gör...
111.
taksim'de hemen fransız konsolosluğunun arkasındaki bara sapıyorum meydandan. soluklanıp, ilk biramı yudumluyorum. güneş battı batacak. bir doğuşunu bir de batışını izlemeyi severim. dapdaracık o ara sokaktan eski rum evlerinin arasından güneşe bakmak hep keyif vermiştir.
kalkıyorum. diğer tanıdık barlar var 200 metre aşağıda. hoşbeş biramı yeniden içiyorum. bir 100 metre kadar sonra bir bira daha, bir 100 metre diğer bira. arada çatı katları, bodrum katı barları falan. iç iç iç.
tekrardan istiklal caddesine çıkma vakti. bir yürüyorum. bir savruluyorum amann alaamm. galatasaray lisesinin oralarda da sevdiğim barlar var. hemen soluklanıyorum. sonra bir tur daha yürü, geri dön. bazen canım beşiktaş'a gitmek çeker çocuklar. hemen meydandan iniyorum. çarşıda da sevdiğim bir iki yer var. iç iç iç.
ondan sonrası... nasıl anlatsam.. karanlık.. sısııs
kalkıyorum. diğer tanıdık barlar var 200 metre aşağıda. hoşbeş biramı yeniden içiyorum. bir 100 metre kadar sonra bir bira daha, bir 100 metre diğer bira. arada çatı katları, bodrum katı barları falan. iç iç iç.
tekrardan istiklal caddesine çıkma vakti. bir yürüyorum. bir savruluyorum amann alaamm. galatasaray lisesinin oralarda da sevdiğim barlar var. hemen soluklanıyorum. sonra bir tur daha yürü, geri dön. bazen canım beşiktaş'a gitmek çeker çocuklar. hemen meydandan iniyorum. çarşıda da sevdiğim bir iki yer var. iç iç iç.
ondan sonrası... nasıl anlatsam.. karanlık.. sısııs
devamını gör...
112.
araba sürmek.
devamını gör...
113.
mastar eki kullanmak...
devamını gör...
114.
gazoz icmek. evet.
devamını gör...
115.
tatlı tatlı esen rüzgar eşliğinde ağaç altında uyumak
devamını gör...
116.
yürümek ve o sırada şarkı dinlemek, dünya bir başka güzel gözüküyor allama.
çok yalnız gibi olmuyor foto çekip atınca buraya ama olsun.
denenmesi gerekenler.
çok yalnız gibi olmuyor foto çekip atınca buraya ama olsun.
denenmesi gerekenler.
devamını gör...
117.
bol malzemoslu tost gömmek.
devamını gör...
118.
yürüyüş.
kulağımda müzikle birlikte tempolu yürürken hadi ben yoruldum oturalım diyen insan yürümesin hiç.
dikkatimi sana veremem çünkü o benim diyen ponçiriğe hak verdiğim dakikalar şu an.
kulağımda müzikle birlikte tempolu yürürken hadi ben yoruldum oturalım diyen insan yürümesin hiç.
dikkatimi sana veremem çünkü o benim diyen ponçiriğe hak verdiğim dakikalar şu an.
devamını gör...
119.
bazen kalabalıktan uzaklaşmak, sessizliğe karışmak ve sadece kendi ritmini yakalamak insanın ruhuna iyi gelir. tek başına yapılan şeylerin tadı bir başkadır çünkü kimseye uymak, kimseyi beklemek, kimseyle tartışmak zorunda kalmazsın. her şey senin keyfine göre şekillenir.
mesela sinemaya tek başına gitmek... önce garip gelir, ama sonra anlarsın ki mısırın hepsi sana kalıyor, film seçimi kavgası yok, çıkışta da kimsenin yorumunu dinlemeye gerek yok. film hakkında düşüne düşüne çıkarsın salondan, iç dünyanda mini bir tartışma programı başlar.
kahveni alıp bir kafeye oturduğunda da hissedersin bu huzuru. kimseyle sohbet etmek zorunda değilsin. dışarıyı izlersin, gelen geçeni gözlemlersin, bazen de sadece düşünürsün. hatta belki hiç düşünmezsin. sadece oradasındır.
yürüyüş yaparken de benzer bir keyif vardır. kulaklık takılır, sevdiğin şarkılar açılır, adımlar kendi ritmini bulur. durmak istersen durursun, hızlanmak istersen hızlanırsın. ne bir "çok yavaşsın" lafı duyarsın, ne "biraz dinlenelim" isteği gelir.
tatiller bile başka bir güzellik taşır yalnızken. sabah uyanmak istediğin saatte uyanır, o gün ne yapmak istersen onu yaparsın. “müzeye mi gitsek, plaja mı?” tartışması yaşamazsın. ikisini de yaparsın, belki hiçbiriyle uğraşmadan kitabını alıp gölgeye çekilirsin.
aslında yalnız yapılan şeylerin gizli bir huzuru vardır. kimi zaman kendi iç sesini duymak, kalabalıkların sesiyle boğuşmaktan çok daha kıymetlidir. yalnızlık, doğru yaşandığında insanın en samimi arkadaşıdır.
mesela sinemaya tek başına gitmek... önce garip gelir, ama sonra anlarsın ki mısırın hepsi sana kalıyor, film seçimi kavgası yok, çıkışta da kimsenin yorumunu dinlemeye gerek yok. film hakkında düşüne düşüne çıkarsın salondan, iç dünyanda mini bir tartışma programı başlar.
kahveni alıp bir kafeye oturduğunda da hissedersin bu huzuru. kimseyle sohbet etmek zorunda değilsin. dışarıyı izlersin, gelen geçeni gözlemlersin, bazen de sadece düşünürsün. hatta belki hiç düşünmezsin. sadece oradasındır.
yürüyüş yaparken de benzer bir keyif vardır. kulaklık takılır, sevdiğin şarkılar açılır, adımlar kendi ritmini bulur. durmak istersen durursun, hızlanmak istersen hızlanırsın. ne bir "çok yavaşsın" lafı duyarsın, ne "biraz dinlenelim" isteği gelir.
tatiller bile başka bir güzellik taşır yalnızken. sabah uyanmak istediğin saatte uyanır, o gün ne yapmak istersen onu yaparsın. “müzeye mi gitsek, plaja mı?” tartışması yaşamazsın. ikisini de yaparsın, belki hiçbiriyle uğraşmadan kitabını alıp gölgeye çekilirsin.
aslında yalnız yapılan şeylerin gizli bir huzuru vardır. kimi zaman kendi iç sesini duymak, kalabalıkların sesiyle boğuşmaktan çok daha kıymetlidir. yalnızlık, doğru yaşandığında insanın en samimi arkadaşıdır.
devamını gör...
120.
pc oynamak
mp sevmiyorum. hele mmporg hiç.
mp sevmiyorum. hele mmporg hiç.
devamını gör...