the lord of the rings the rings of power

tolkien evreninde ork'lar yabani, bildiğin vahşi olarak tanımlanır. aralarında ne bir kardeşlik ne de bağlılık bulunmaz. ancak dizide görüyoruz ki adar çocuklarına yürekten bağlı ve hatta davasında haklı bile görünüyor. yüksek elf galadriel iyi at binicisi oldu, kılıç ustası oldu, yüzücü oldu. bir de baktık ki ırkçı da olmuş. adar'la konuştuğu sahnede orkların tamamen ortadan kaldırılması gereken bir topluluk olduğunu söyleyen 5000 yaşında, bilgeliğin temsilcisi yüksek elf. adalet tanrıçası themis'in yolsuzluk yapması gibi bir şey bu. ayrıca, kendisi birinci çağdan beri evli ve bir de kızı var. dizide halbrand'la aşna fişne işlerine de sokar bunlar. nasıl olsa hiçbir bağlılıkları yok kitaba, evrene.

ben bu saatten sonra urukçuyum arkadaş. adamların bir davası var. uruk bey diyeceksiniz.

gelelim saçmalıklara.

numenordan kalkan kazlar, pardon 3 geminin içinden 500 ağır zırhlı atlı çıkardılar. hadi bunu yedik.

kuleyi adamların başına yıkma sahnesi zorlama da olsa iyiydi. ama kulenin altından o kadar uruk nasıl sağ çıktı.

kuleyi terkeden köylüler köyüne dönüp, köylerini savunmaya karar verdi. tamam. düz yolda bir köprü var, herkes oradan geçmek zorunda. ona da tamam. okçuları çatıya yerleştirdin, elinde 3-5 adam var. ulan 20 kişilik kasaba zaten. savaş değil tatsızlık ayarında bir muharebe. tepedeki okçular yerlerinden olunca da bitti zaten. tamam gondor ordusu gibi bir ordu beklemiyoruz, minas trith önündeki savaşı hayal bile etmiyoruz ama sen ben bizim oğlan toplam 20 kişiyle koca evren mi yürür?

bu arada bizim numenor süvarileri dörtnala geliyor. hava aydınlık. bizim savaş sırasında karanlık. neyse efenim bunlar dıgıdık dıgıdık nereye gidiyor? orta dünya öyle küçük bir yer değil. kıyıya çıktıkları yerle güney toprakları, hatta hüküm dağı civarıysa nazgul ile 2 günlük mesafede. hadi onu da geçtim. koca ortadunya'da yaşayanlar nerede? dizi boyunca 2 kasaba gördük. kasabalardan birini zaten uruklar katletti.

bizim savaş bitmek üzereyken gün ışığında batıdan gelen atlılarımız hava aydınlanmaya yakın köye ulaşıp urukları kesiyorlar. köye neden ve nasıl geldikleri belli değil.

6 bölüm ile ilgili en güzel şey dağın patlaması ve halbrand'ın sauron olma ihtimalinin ortaya çıkması. dağ sahnesi gerçekten güzeldi.

beğendiğim şeyler arasında khazad-dûm'u çok güzel tasvir etmişler. cücelerin olduğu her sahneyi keyifle izledim. kaldı ki diziden önce lotr üçlemesinde de hobbit filmlerinde de en ayrı bir keyif vermiştir cüce sahneleri. baba durin ile prens durin arasındaki diyaloglar etkiliydi. cücelerin inatçılığını, gururlarını çok güzel yansıtmışlar.

bir diğer başarılı şey sauron. ama başarılı olan şey sauron'un manipülatif yönü. ayrıca oynayan kişinin de etkisi iyi yönde etkilemiş. özellikle eregion savaşı sırasında celebrimbor'u uyutmak için yaptığı illüzyonlar ve bu illüzyonlar arasındaki geçişler çok güzeldi. onun dışında celebrimbor ile girdiği diyaloglar da güzeldi. bunun dışında orklar tarafından bıçaklanıp insan suretine bürününceye kadar ki süreci çok kötü anlatmışlar.

celebrimbor'a gelecek olursak tüm sezon itilip kakıkan, akıl hastası olmuş bir elf lordu gibi gösterildi. kaldı ki orta dünyadaki en baba demirci elflerden birisi. neyse ki ölüm sahnesinde biraz da olsa lore'a sadık kalmışlar. lore'a göre eregion savaşından sonra orklar tarafından bir mızrağın ucuna takılıp sancak gibi gezdiriliyordu. burada da sauron aynı şekilde mızrağın ucuna takıp havaya kaldırıp oracıkta öldürdü. ama öldürdükten sonra ağlaması da çok saçmaydı.
saçma olan bir şey de orkları duygusal birer varlık gibi göstermeleri. kendi türü ölüyor diye üzülen ork diye bir şey hiç bir zaman olmadı lore'da. orklar hain, sürekli birbiriyle kavga eden, aile kavramı olmayan bir topluluk. kaldı ki burada bize bebek ork bile gösterdiler. ama adar'a olan ihanetlerini güzel işlediler.

bu sezon hobbitlerden kurtulduk. yani öyle umuyorum. diziye biraz komik öğeler katacağım diye hobbitlerin girmesi kadar saçma bir şey yok. * neyse ki yol verdiler sonunda. hobbitlere ayıracakları süreyi daha çok numenor'a ayırsalarmış daha güzel olurmuş.
meteorla gelen abimizin gandalf çıkması çok da şaşırtmadı. ama bunu belirtmek için 16 bölüm beklemeleri de ayrı bir gereksizlikti. ayrıca isminin grand elf'den geliyor oluşu akıllara game of thrones'tan hodor'u akıllara getirdi. onun dışında tom bombadil ile olan sahneler de başarılıydı. karakteri çok güzel yansıtmışlar. ama tom bombadil dediğimiz kişi ipimle kuşağım modunda gezen bir abimiz. dolasıyla orta dünya'da olan hiçbir olaya taraf olmadı hiçbir zaman. burada da gandalf'ın mentoru gibiydi ama lore'da böyle bir şey yok.

baba durin ile balrog'un karşı karşıya gelme sahnesi çok epikti. durin'in ölümünü trajik olarak güzel işlemişler ancak bir o kadar da saçmalık barındırdı. yüzüğün en çok işe yarayacağı, balrog'a karşı etki edeceği bir durumda yüzüğü parmağından çıkarmak nedir ya? yüzüğü takarak vs atsa belki daha güzel bir sahne izlerdik.

bu dizide ne kadar kötü bir şey varsa çoğu elf sahnelerinde maalesef. özellikle galadriel. tam bir cenabet nereye gitse neye dokunsa batırıyor. hele adar'ın tutsağı bölümde bülbül gibi şakımasına hiç anlam veremiyorum. ama gemici ustası cirdan'ı görmek mutlu etti beni. elrond ya da gil galad'a diyecek çok fazla bir şeyim yok. *

zaman bakımından tutarsız şeylere gelecek olursak gandalf orta dünya'ya 2. çağdan sonra geliyordu. keza balrog ve shelob' da 3. çağın yaratıkları. bunlar izleyiciyi heyecanlandırmak için yapılmış fan service şeyler. bir de filmlerde adı geçen ama görmediğimiz ent hanımlarını da görmüş o da bir nebze keyif verdi diyebilirim.