öne çıkanlar | diğer yorumlar

ingiliz yazar john fowles'ın türkçeye büyücü (kitap) ismiyle çevrilen ve ayrıntı yayınları tarafından yayımlanan romanı.

epeyce hacimli olmasının yanı sıra, türkçe baskısındaki punto boyutu da epeyce küçük olduğundan, okurunu biraz yoracak bir kitaptır. ama her türlü zahmete değecek, sonu asla kestirilemeyen, sürprizlerle dolu bir eserdir. sanırım bu kitabı en iyi anlatan ifade "tahmin edilemezlik" olurdu. nitekim okur olarak akışa göre bazen kimi tahminlerde bulunuruz kitaplar hakkında. şahsen bendeniz bu kitabı okurken yaptığım tüm tahminlerde yanıldım ve bundan da çok memnunum. okunası bir kitaptır büyücü ama fowles okumaya başlamak için doğru bir kitap değildir. öncelikle koleksiyoncu* ve fransız teğmenin kadını* ile başlamak daha iyi olabilir. (ben tam tersini yaptım, siz yapmayın.)
devamını gör...
viktorya döneminde yetişmiş bir genç ve kendini yaşadığı döneme ait hissetmeyen oxford mezunu bir entelektüel olan nicolas’ın yaşadığı hayattan uzaklaşma girişimiyle başlayan oldukça karmaşık bir hikayeyi konu alıyor bu roman. yazarın kitabın son sözünde de belirttiği üzere fazla uzatılmış ve kafa karıştırıcı bir hâl alarak bağlamından uzaklaşmış bir roman. bu nedenle kitabın oldukça kalın olmasından da ötürü, romanı bitirebilmek sabırlı bir okuyucu olmayı gerektiriyor.

yazar aslında kitabın adının “tanrı oyunu” olmasını dilediğini, böyle yapmadığı için pişman olduğunu dile getiriyor. ben de bu isimin, kitabın ihtivasını yansıtması hususunda hem daha net hem de daha etkileyici olacağını düşünüyorum.

genç bir ingilizce öğretmeni olan nicolas’ın çalışmak, ayrıldığı sevgilisini ve eski hayatını unutmak için tecrit edilmiş bir yunan adasına gidişi ile olaylar karmaşıklaşıyor. bu karmaşıklık ve gizem sadece okur için değil aynı zamanda nicolas için de geçerli. bu adada yaşadığı şeylerin gerçekle bir tiyatro oyunu arasında kalan ikircikliği nedeniyle hem nicolas hem de okur bir zaman sonra neyin gerçek neyin sahte olduğunu anlamakta zorlanıyor. ama işin en merakta bırakan yanı, tüm bu olanların neden yaşandığı hakkındaki derin bilinmezlik.

“tanrı oyunu” adı verilen bu derin bilinmezliğin içinde bir çıkış yolu arayan nicolas’a asla gizemin anahtarı verilmiyor. bu yolla ona hayatı çekici ve yaşanabilir kılan şeyin bu bilinmezlik hâli olduğu aşılanmaya çalışılıyor. diğer yandan bu oyunun içinden çıkarak ve tüm yaşananların nedenini çözerek özgürlüğe ulaşacağını düşünen kahramana asla mutlak bir özgürlüğe ulaşamayacağı dikte ediliyor.

özgürlük ve tanrı kavramının birbirine zıt kavramlar olduğu, insanların çoğunlukla başka şeylere inanmaktan korktukları için düşsel tanrılara inandığını belirten yazarın asıl vermek istediği mesaj, asıl özgürlüğün gerçeklikle düşsellik arasında bulunduğu ve bu yüzden mutlak özgürlüğün olmadığı yönündedir.
devamını gör...
kendisine asik eder ve kendini hep yeniler, tekrar tekrar okutur. yillarla sen degistikce kitap da degisir. firsat buldukca her yil döner okurum 5-6 oldu herhalde simdiye kadar. böyle yaptigim bir kitap daha var belki onu da sonra yazarim.

bir ibadet eder gibi sadece yasamsal ihtiyaclar ve bunu okumakla gecirirseniz iki üc günü, deneyimin gücünü arttirmis olursunuz. bitirene kadar duramayacaksiniz zaten büyük ihtimalle, kendinizi teslim edin kitaba kafaniz rahat olsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the magus" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim