adana deyince akla gelenler

güneşe ateş etmeyiniz uyarısı. normalde güneşe ateş eden insanlar derdim ama halkını kabullenmiş bir belediyecilik daha güzel.
buradan
durduk yere birbirini vuran insanlar.

kebabı, şırdanı, özellikle yemek ve içmek konusunda uyumayan bir şehir, taneli şalgamı, bici bicisi..
sıcak insanları,
çukurova üniversitesi (en güzel kampüsü olan üniversitelerden birisidir, orman arazisinde ve göl kenarında),
adliyesiyle gündeme gelir ama sürekli adli bir vaka olmuyor tabi, (nasıl ki istanbul'da sürekli kapkaç hırsızlık varmış gibi haberlerde yansıtılıyorsa ama sürekli bu yaşanmıyorsa, biraz bunun gibi),
sıcağın da etkisiyle olduğunu düşündüğüm hızlı tepki veren insanları (bu bence tepkisizlikten iyidir, ankara'da yolda bıçaklanabilirsiniz ve insanlar sadece sessizce izleyebilir ve hatta dönüp görmemiş gibi yapabilirler ama adana'da böyle bir şey mümkün değil, bu açıdan daha güvende hissedebilirsiniz adana'da)
güzel havalarda yol kenarında, balkonda yapılan mangalları,
şehrin geneline yayılmış bir sıcak, nem ve kebap kokusu
bu arada adana'da insanlar yazın ya yazlığa ya da yaylaya giderler, şehirde her yerde klima vardır otobüslerde dahil, düşündüğünüz gibi kimse sıcakta yaşamaz.

ciğer şiş, adana kebap, şalgam, adana köprübaşı şarkısı, nefret ettiğim adanalı kız.

adana’ya gidek mi?
şalvarından giyek mi?
kebabından yiyek mi?
he ya gardaş gel gidek
gidek, gidek gel gidek
adana’ya gel gidek
adana sıcak derler
he ya gardaş gel gidek....

dile dolandığından kolay kolay kurtulamayacağınız o türkü....

yumurtalık, sakin sessiz şirin bir tatil ilçesi, insanları çok içten samimi iyimser.
adana ile hiç alakası yokmuş gibi.

"adana deyince mi? aklıma gelen...
hâkim dayı ne diyo bu yaa"

sıcak, keşmekeş, kalabalık. bir de köy kahvesi gibi bir havaalanı.
2 kere gittim adana’ya aklımda başka hiç bir şey kalmamış.

aras.

bir izmirli olarak gittiğim zaman çok beğendiğim ve aklımda kalan en güzel yer federal cafe.

keko,güneşe ateş edilmesi,serseri

merkez. ha bir de patlıyo herkez.

benim aklıma ilk güneşe kurşun sıkan adam mıydı o geliyor.

bir tarafta :
süleyman demirel, kenan evren, turgut özal, ziyapaşa bulvarları gibi modern ve elit mıntıkalar.
diğer tarafta da :
hürriyet, şakirpaşa, kiremithane, dağlıoğlu gibi sosyoekonomik düzeyi düşük ve olumsuz imaj yapmış kenar mahalleler.

yağ ile suyun itme kuvveti gibi bulvar ve mahalleler birbirine karışmıyor.

(bkz: drunk alien)

at kebap.

"güneş ve mermi"
sordular seni "bici bici" ?
nasıl derim "ter"lettin..
"adliye" beni gittin.
anladılar ki "allah'ın adamıyıhhk"

pandemiden önce 24 saatin herhangi bir anında kebap yiyebilme ihtimali. el arabasında böyle güzel kebap olmaz arkadaş, bu başka bir lezzet diye diye gece 3.30'da yediğim kebap aklımdan çıkmaz

kebap diyeceğim ve sizde şaşırmamış gibi yapacaksınız.

kebap, şalgam, ciğer, sıcak, sıcak, sıcak... bici bici, ha bi de sıcak...

sıcak hava, sıcakkanlı insanlar, kebap , bici , şalgam, muzlu süt ,çukurova üniversitesi ,portakal çiçeği festivali, birçok şair, yazar, tiyatro ve sinema oyuncusunun çıktığı şehir.