the menu

başrollerini ralph fiennes,anya taylor-joy ve nicholas hoult'un paylaştığı, ıssız bir ada üzerinde ki ,dünyaca ünlü bir restorana giden genç bir çiftin hikayesini anlatan gerilim filmi.gösterim tarihinin kasım ayı olması bekleniyor .

the menu trailer (2022) / one media

ne heyecanından ödünç verilmiş ne de alttan erilen mesajlardan. merak uyandıran, sürükleyici, korkutucu diyemiyorum ürpertici. tek mekanda çekilmiş bir film için bu kadar duygu-durum değişikliklerini yaşatması muazzam. filmden 'you will eat less than you desire and more than you deserve' herkesce paylaşılacak repliklerin ilk sırasındayken benim favori repliklerim : 'we are but a frightened nanosecond. nature is timeless.' ve 'ıt matters to the halibut, mrs. leibrandt. and to the artist whose work turns to sh**t inside your gut.' daha ne desin voldemort desinler üzerine kurulmuş hayatlara özenenlere? o soğuk çoğu zaman donuk, çok miktarda acı ile keder eser miktarda huzur hissetiren mavi gözlere umarım ödül verirler.

çok sevdiğim succession dizisinin de yönetmenliğini yapan mark mylod'un 2022 amerikan yapımlı filmi. korku türünde geçiyor ama bence sadece bir gerilim filmi. asla sıkmıyor ve sonuna kadar ne olacağını bekleyerek merakla izlettiriyor. elit ve entel görünmeye çalışan zenginlere parasite filmindeki mimari ve mekansal bağlamdan farklı olarak gastronomiyi kullanarak bir eleştiri getiriyor. bazen hayatınızı kurtarmanın yolu sadece hakiki bir cheeseburgerdir :) ancak film bittikten sonra aklımda kalan soru işaretleri bir tık rahatsız ediciydi. özellikle şefin annesini biraz tanımak ve çalışanların şefe bu kadar sadakat göstermesinin nedenini anlamak isterdim. yine de önerebileceğim ve gayet de sevdiğim bir film oldu.

net olarak bıçakla kesilmişçesine iki bölüme ayrılmış film.

ilk bölüm duruma hakim olmamız, konuyu anlamamız için daha sakin ama gerilim dolu geçiyor. bir restoran dolusu burjuvanın aşırı anlam yüklediği tabaklarla ne kadar gerilim verilebilirse vermişler. sonra zaten çözülüyor. şefin motivasyonu vasat, gastronomi eleştirisi yapay, hikayenin çözüldüğü sahneler çiğ. şefin ilk bölümdeki bazı repliklerine hak verdik diye tüm film boyunca haklı olacağını düşünmüşler. yok öyle işte. bi de son bölümde her sahne zorlama olmuştu. kızın kendini kurtardığı sahnede yohhemenike dedim.

sinema adına aklına böyle bi fikir geldiğinde vereceksin koreliye çekileceksin kenara. amerikalıdan eleştirel film bu kadar çıkar.

şu sıralar disney+'ta izleyebileceğiniz, başrollerinde red dragon'daki rolüyle unutamadığım, çok iyi bir oyuncu olan ralph fiennes ve the queen's gambit'teki rolüyle dikkat çekmiş olan anya taylor-joy'un olduğu gerilim türündeki amerikan yapımı filmdir.

filmi beğendim. hatta izlerken bayağı zevk aldım. neden böyle diyorum; eğer bir filmi izlerken ara ara "ay dur ne dedi orada" veya "ne yaptı göremedim" deyip geri alıyorsam ilgi çekici, izlenebilir bir filmdir bana göre. ama işte muallakta kalmış gibi demeyelim de daha çok detay isteyeceğiniz yerler var. o noktalarda "neyse bırak şimdi orayı, devam edelim bakalım ne olacak" dedirtmeyi de başarıyor. ama bunu, sonunu asla tahmin edemiyorsunuz merakıyla değil (ki sonu gayet tahmin edilebilirdi) yaşananlar ilginç olduğu için diyorsunuz. sonunu bildiğiniz bir yolda yaşanacak olanlar sizi cezbettiği için o yolda devam etmeniz gibi bir durum işte.

filmden orijinallik akmıyor ama türünün içinde, en âmiyâne tabirle 'kıroyum emme para bende' diyen kesimi birçok alanda hicvettik, hadi bir de gastronomi kullanarak yapalım denmiş olanıdır. belki benim mutfağa olan ilgim böyle düşündürtüyor ama izlenesi bir filmdir. mutfak, gastronomi, yemek pek ilgi alanınız değilse size fazla cezbedici gelmeyebilir. tabii o entel dantel, 'doymak için değil tatmak için' yani fine dining mutfağına ilgim olduğu düşünülmesin. zaten biraz da 'o' tarz yemekler hicvedildiği için sevdim filmi;) yalnız son yemeğin sunumu cidden görülmeye değerdi!!

korku değil de gerilim demenin daha doğru olacağı filmdir. böyle tek mekan, yavaş yavaş içine alan filmleri seviyorum. özellikle "aha şimdi başlıyor" dedirtiyor bir noktada. belki bir arkadaşıma izletirken izlerim ama yoksa tekrar izlemem, yine de aklımda iyi filmlerin arasında yer alacak.
7/10

az önce vedalaştık kendisi ile, çok beğendim ve bir solukta bitti öyle ki; sigara içmeye gidecektim filmin 45. dakikasında şurayı da izleyeyim diye diye kalkıp gidemedim. inanılmaz bir derinlik ve örgü olduğunu asla iddia etmiyorum ancak çok keyifli gerilimi hamburgerden bile verebilmiş atmosferi içine alan ve bir intj olarak başrol kızımızın gereğini yaptığı filmdir. sahi bu kız neden hep intj rollerde? (bkz: mbti)

türümüz korku ancak daha çok gerilim.
anya taylor-joy ‘un mükemmel oynadığı bir diğer filmdir.
konusu, filmin akışı ve mükemmel oyunculukla zamanın nasıl geçtiğini anlayamacaksınız.

film karadan çok uzakta olan bir adada yer alan lüks bir restoranda başlıyor. başka biri yerine davet edilen morgot ünlü şefimizin tüm planlarını bozar. biribirinden çok farklı olan insanların bir arada yemek yediği bu restoranda herkesi bekleyen ortak bir son vardır. ancak morgot burada kıvrak zekasıyla diğer insanlardan olan farkını kendi hayatını kurtararak ortaya koyuyor. birbirlerini hiç tanımayan bu kadar insanın kurtulmak için bir araya gelmeleri, orada bulunan arkadaşların birbirine ihanet etmeleri.. insanların ölmemek için neler yapacaklarının kısa bir özeti.

her bir kahramanın sırlarının açığa çıkması ortamın gerilimini daha da arttırıyor. her yemek, her alkışla yerinizden zıplıyorsunuz.

yemek sırasında chefin ve yardımcılarının davranışları gerçekten çok ürkütücü. gözlerini kırpmadan chefleri için her şeyi yapmaları gerçekten insanın aklını karıştırıyor. bu kadar gözü kara bir şekilde cheflerine bağlı olmaları nasıl bir kalıp ya da tanıma girer bilemiyorum.

cheeseburger ve patateslerinizi hazırlayın mükemmel bir film sizi bekliyor. keyifli seyirler dilerim.

çok sevdim. ben başlamadan önce insan falan yiyecekler sandım. fragmanda böyle bir hava vardı. yemiyorlar ama daha fenasını yapıyorlar. aklıma geldikçe ürperiyorum. aman aman düşman götüne.

2022 amerika yapımı film sistem eleştirisi içeriyor bol bol. hizmet sektöründe çalışmaya başlayanların ilk zamanlar insanları mutlu etme ve bununla mutlu olması mümkün iken şöhretleri artınca yaptıklarının bir anlamı kalmamasını, bir amaç olmaktan çıkıp zenginlerin prestij elde etmek için bir araca dönüşmeleri anlatılıyor. dünyanın en önemli restoranına gidip yediklerinden bir şey anlamasa bile sırf oraya gittim diyebilmek için yapılan hakikatten uzak sahtelikler. üff midem bulandı.

bir grup zengin insanın bir adaya gidip orda dünyanın en özel menüsünü yemelerini anlatıyor. filmden bağımsız olarak keşke böyle bir adada yaşasaydım. her şey taze, yalıtılmışlığın dibe vurduğu tam kafa dinlemelik bir mekan. millet kafa uçururken ben yine hayal kurmayı başardım.

#film

the menu film 2022 korku ve gerilm turunde bir film.
yönetmen :mark mylod
oyuncular :başrolde anya taylor joy ve ralph fiennes yer alıyor. yan oyuncular, nicholas hoult, janet mcteer, hong chau, aimee carrero, paul adelstein, john leguizamo, judith light ve daniel radcliffe
filmden kısaca bahsedersem.
standart dışında bir film.biraz kesti bictili ve kan var simdiden söyleyim. bir adada sadece sefin özellikle seçtiği kişiler davet ediliyor.ama bu sefer şefin listesine aldığı isimler dışında bir davetlisi olacak ve islerin akışı değişecek.
çok lüks bir restoran adada trilyonerleri ağırlıyor. ılk önce yemekler geliyor ve tadimlayanlarin fikri soruluyor ve aralarinda bir gurme var herkes çalıntı paralari ile birbirine hava atarken birden işin akışı değişiyor. menü birden insanları yeme menusu oluyor hepsinin ekmeginin üstünde yaptıkları hirsizliklar ve eslerini aldatan resimler vardi her masa ile ilgili özel bilgileri ekmeklerin ustundeydi .herkes tedirgin birden gitmek istediler ama oraya yemeğe değil ölmeye gelmişlerdi. sef kendince anlaşılmak isteniyordu .birden herkesi dışarı çıkardı ve kacmalari icin kisa bir zaman verdi ama çoğu öldü ve iceri girdi geri kalanlar. kol bacak havada ucusuyordu itaatkar aşçıların kendilerini haklamalari ayri bir piskopatlik.hele o cinli yaşlı ruh hastası kadinin kizi yakalarken verdiği mücadele sinir bozucu.neyse ki kiz hakkindan geldi.
adadan tek kurtulan o oldu şef meğerse eski yıllardan kinlenmis ve tek istediği fasfood hizmeti yapmakmis ya.fakirin zihninden fakir anlar tabi ki. şimdiden iyi seyirler .

ne korktum ne gerildim. filmdeki başrol oyuncusu erkek aşçı adı aklıma gelmedi çok iyi oyuncu aslında. bana bu filmde iyi gelmedi.
film akarken neden ya diyor insan neden yani.
hadi nedeni anladın sonuç. bunlar kim ki. ne önemi var bu kadar insan için bu prodüksiyona.
hadi buna da tamam diyorsun aşçı için herkes kendini feda ediyor.
hepsinin bir günahı var hepsi bir günahı temsil ediyor. o an işte din temelli didaktik bir film olduğu anlaşılıyor. bu hristiyan yahudi eski ahit yeni ahit din temelli filmlerden. ben öyle anladım.
filmdeki başrol kız yer yer çok iyi oynamış mı bana sevimli geldi. diğer filmlerine bakayım dedim.