türk halkının cahil kalma nedeni

köy enstitülerinin kapatılması. yanlış daha baştan yanlış.

"neden norveç değiliz demek yerine, iyi ki somali değiliz." dediğimiz için gelişemiyoruz.

köylerin iletişim ağı olmaması kendi hallerine bırakılması. köyler deki okulların kapatılması.
yeteri kadar okumamak okuduğun kitabın çöp mü bilgi kaynağı mı olduğunu idrak edememek.
çok fazla dedikodu yapmak ve bunu üst noktalara taşımak.
bireysel alan kişinin hürriyetine saygımızın olmaması.

sensin cahil. dış minnak, rockefeller, chp zihniyeti, illuminati falan biliyoz hepsini. din elden gidiyah.

türk halkı hep etrafındakileri konuştuğu için kendisine ayıracak vakti kalmaz.

okumaması araştırmaması sorgulamaması.

tembel bir millet oldugumuz doğru diğer taraftan içimizde kötülük olmadığından tüm milletlerin peşinden koşuyoruz özenti durumu çok ve milliyetçi anlayışı lafta kalıyor.

ortadoğulu olmak ile avrupalı olmak arasında kalmış olmasından ileri geliyor. toplumsal yapının değişimi için toplumu değişime itecek bir olay gerekiyor. böyle değişime itecek büyük bir olay da yaşanmadı. günümüzde toplumsal değişim sanılan popülist reaksiyonlar etkisiz eleman niteliğinde. artık bu iki arada bir derede kalma durumu gelecek nesillere de aktarılır bu gidişle . z kuşağının etkinliği söz konusu olabilir mi değişim açısından belki de kim bilir ? bilmiyorum belki de mesele yönün ne olduğu değil de kendinin farkında olmaktır. bireyler topluma yön verebilecek güçtedir fakat bildiğim kadarıyla öyle yön verebilecek kimse de yok . unutmadan bireyler ve toplumlar geçmişleriyle yüzleşmeden geleceklerine yön veremezler .

sorgulamamak.

ülkeyi yöneten vekillerin asillerden daha çok değer gördüğü düzende; asillerin fikir ve düşüncelerini söyleyememesi ve eyleme geçememesidir.

belli kalıpların dışına çıkamamak.
okumamak

ilk emir bile oku iken kimsenin okumuyor olması. herşeyi televizyon yada saçma facebook paylaşımlarından öğrendiğini sanan içi boş ama kendini kültür abidesi sanan insanlarla dolu etrafımız.

ekonomi.

yaşamak için çalışmak, insanın en temel iç güdülerinden biridir. bu duruma geldiyseniz, hobi edinemez, eğlenemez, aileniz ile ilgilenemez, kendinizi geliştiremez ve en önemlisi, oturup düşünemezsiniz.

türk halkının büyük çoğunluğunun para kazanmaktan başka bir derdi yoktur. varsa da bunların çoğu para ile çözülebilecek dertlerdir. ekonomik çöküntüden dolayı insanlar çocuklarına bakamaz, eşleriyle ve arkadaşlarıyla güzel zamanlar geçiremez olduklarından aileler ve arkadaşlıklar bozulmakta ve sosyal bağlar çökmektedir. bunların olduğu yerde, halkın gelişip entelektüel bir düşünce tarzına sahip olması mümkün değildir.

bilgi edinmek, zaman gerektiren bir şeydir. zamanın da bir birim olduğunu unutmayın. para kazanmak için; beden ve beyin gücü dışında, zamanınızı da feda ediyorsunuz. bugünkü hizmet kültüründe zaman, para ile satın alınabilecek bir şey haline gelmiştir. bu da bir kısır döngü yaratmaktadır. zira;
- zaman kazanmak için, paraya ihtiyacınız vardır.
- para kazanmak için, zamana ihtiyacınız vardır.

azıcık tedrisat görenin kendini ''oldum'' zannetmesi. anadolu'yu gez zaten çoğunluk ''biz cahiliz'' der. bunların cehaletinden değil, 100 temel eser okudu diye, 4 yıllık üniversite bitirdi ya da bir alanda uzmanlığı var diye kendini ''oldum'' zanneden tiplerden korkmak lazım. ilmi arttıkça tevazusu artmayan, aslında hiçbir şey bilmediğinin farkına varamayan, ''bilmediklerimi ayaklarımın altına koysam başım arşa değerdi'' diyemeyenlerden uzak durmak lazım. cahiliz, hepimiz sonsuz ilim deryasında cahiliz. ülkedeki mesele cehalet meselesi değil ahmaklık meselesi. cehalet giderilir ama ahmaklık okumayla da öğrenmeyle de giderilmez, bakidir.

sürekli hamur yiyip protein almamaları?

cahil kalmayı istemeleridir.

rahatına düşkün olmak. ama tabiki genetik de yadsınamaz.

her şeyi bildiğini sanmasıdır.

türkiye'de yaşayan insanlar salak değildir, çoğu kurnazdır, suya götürüp susuz getirmesini bilir. ancak malum içinde bulunduğumuz coğrafya, güvenliğin yarı yarıya sağlanabildiği bir coğrafyadır. avrupa, afrika, kafkaslar ve ortadoğunun ortasında olduğumuz için malum. insan her an her yerden darbe alabileceği bir durumda, konfor alanına erişemez, bu nedenle entelektüel anlamlarda kendini geliştirme şansı yakalayamaz, fakat başta belirttiğim gibi bu karmaşa ortamı insanı kurnaz olmaya sürükler ki bu durum, bulunduğumuz coğrafyada ne kadar iç işlerimizde can sıkıcı olsa bile, dış işlerimizde işe yarar bir silah olarak kullanılır.