türk kadınının eleştiri kabul etmemesi

hemen kadınlara yormayalım efendim. bu hastalık türk milletinin genelinde görülür. ki bu hastalık bilimde ve sanatta ilerleme yolunda karşımıza çıkan temel engellerden sayılabilir. en kısa sürede aşmalıyızdır.

türk kadınına özgü bir özellik değil, genel olarak eleştiri kabul etmeyen bir milletiz.

eleştiriye bile cinsiyet belirleyen zihniyete şapka çıkarmak gerekir.

eleştiri adı altında çok hakaret duyuyoruz yav ama biliyor musunuz gram umrumuzda değil. yani geçersiz bir önerme. aynı şey iltifat için de geçerlidir.

iki türlüsünü de çok duyduk kardeşim. geçelim bunları.

hayır sadece yıkıcı eleştirileri kabul etmiyoruz. yapıcı bir eleştiri yap gel ciğerimi ye

reddedilmeyi yediremeyen aşağı seviye erkek tiplemeleri eleştiri diye hakaret etmeye çalıştığındandır

türk kadını bir başkadır ya .

eleştiri yapmanın küçümseme,hakaret kıyaslama, yargılama ile karıştırılması. olumlu ve olumsuz eleştiri vardır. eleştiri dili yapıcıdır. kişinin iyi yönlerini fark etmesi,eksiklerini geliştirmesi için eleştiri yapılmalıdır. örneklendirecek olursam, "kitabin konusu güzel ancak daha büyük punto ile yazılır ise okumak daha rahat olur. " bir eleştiridir. fakat "türkler de hiç düzgün roman çıkaramıyor,yurt dışında ne yazarlar var" hem yargı hem kiyaslamadir. bu tarj bir cümle de kabul edilecek bir durum yahut yorum yoktur.
eğer gerçekten eleştiri yaparsanız türk kadını da kabul eder.

bu konuda hatalı bir yaklaşım sergilendiğini düşünüyorum. öncelikle kimsenin diğerini “ eleştirmeye” hakkı yoktur. insanlar birbirini eleştiremez, sadece birbirleri ile alakalı rahatsız oldukları noktaları dile getirir ve karşılarındaki insanın kişisel gelişimine iyi niyetle katkı sağlamayı hedeflerler. devam eden olumsuz davranışlar/ yaklaşımlar durumunda, gerekirse saygı çerçevesi içerisinde iletişimi sonlandırırlar.

biz, kadınlar olarak asla bu tarz yaklaşımlara karşı değiliz ama maalesef ki türk toplumu genel olarak doğru yaklaşım nedir ve nasıl uygulanır bunu bilmiyor.

toplumun gelinde hep karşıdaki kişinin eksiğini söyleme durumu aşağılama/ hor görme ve hakaret etme ile yapılıyor. bu türk toplumunun genel diline yerleşmiş. kimse yapılanın aslında ayıp ve yanlış olduğunu anlamıyor ta ki doğrusunu yapan insanla karşılaşana dek. insanları hakir görerek/ dalga geçerek/ yanlışlarını ulu orta ifade ederek insani iletişim kurmuş olmuyorsunuz. oncelikle bunu ayırmak gerekiyor.


kenara çekip, kibar bir dille karşınızdaki insanın yanlışını/ eksiğini ifade ettiğinizde, sinirlenmeden ve ego savaşına girmeden konuşmayı bitirdiğinizde asla tepki almazsınız. bu sadece kadınlarla alakalı değil, dünyanın her yerindeki insan için böyle. amerika’da bu işe “ feedback” vermek denir. birinin hatasını gördüğünüzde, kibarca kenara çekip birebir uyarırsınız. yani bunun bir kültür ve toplumsal anlamda iletişim şekli olması gerekiyor. sokak jargonu ile “sövmek- dalga geçmek” bunlar asla iletişim kurma şekli değil ve bunlar anormal insan davranışları. bu tarz yaklaşımları olan insanları ahlaki açıdan yetersiz ve duygu- durum / davranış bozukluğu olan bireyler olarak görürüm.

konu aslında bu kadar basit ve net.

elestiri benim icin bir artı olacaksa ve olumlu yolda ilerlememi sağlayacaksa,suana kadar aldığım elestirler o yöndeydi,bana hep artilar katti ,allah cumlemizi iyi insamlar ile karsilastirsin .

erkekler olarak çok eleştiri kabul ediyoruz ya hemen gadınlar eleştiri kabul etmiyor.

ne kadını erkeği, eleştiri kabul etmemek bizim genlerimizde var. bir dünya görüşü, bir hayat felsefesi adeta.

erkeler kabul ediyor mu?
kadınlara saçma salak şeyler sözylerseniz elbette ki kabul etmezler. ve bu söyledikleriniz de eleştiri olmaz. hadi bunları da geçelim, siz kimsiniz ki bir kadını eleştiriyorsunuz? o hakkı kendinizde nasıl buluyorsunuz? bunların yanında iyi olarak söylenen "yapıcı" eleştiriyi kimse reddetmez. zira insanların gelişmesini sağlarsınız. fakat siz "yıkıcı" eleştiri yaparsanız en başta siz olmak üzere, eleştirşlen kimse asla kabul etmez zaten eleştiriyi. bunun kadını erkeği yok.

www.youtube.com/shorts/vUl7...

parasıyla yapın siz de o halde. parayı verdikten sonra her şeye kabul birçoğu.

ederim ama düzgün üslupla yapılıyorsa. küstah küstah konuşup aşağılama çabasına girenin eleştirisini dinlemek yerine kürekle ağzına vurmayı tercih ederim.

bayılıyorum böyle kimi engelleyeceğine kolaylıkla karar verebildiğin başlıklara.

bu başlık da bir eleştiri. ben böyle olduğumuzu kabul edersem eleştiriyi kabul etmiş olurum bu durumda da başlığı kabul etmiş olamam. alın buyurun iki ucu çiçekli değnek.

kadınlardan çok erkeği kadını genci yaşlısı olarak memleketçe eleştiriye tahammülsüzlük problemimiz var. kendimizi avutmak yada sürekli pohpohlanmak daha cazip geliyor tatmine çokça ihtiyaç duyan benliklerimize.

eleştiri mi kabul etmiyoruz?
siz bizi nasıl eleştirebilirsiniz ki. siz kimsiniz de türk kadınını eleştireceksiniz.
biz gayet eleştiri kabul ederiz.

oysa ki erkekleri... dimi..! (yok azizim yok adam olmaz bu millet.. eleştiri mi kabul etmiyo sallandıracaksın ellisini yüzünü meydanlarda.. bak gör o zaman.. efenim neresi.. yok yookk hep dutluktu şoraları boraları.. ha ne diyoduk : eğitim şart.)