türk kadınının temel sorunu

sorunları olduğunu kabullenmemeleridir.

kadının kadına olan düşmanlığı

(bkz: türk kadınının temel sorunu) diye bir sorunu olabilemez, ama (bkz: afrodit)in olabilir

türkiye'de yaşamak zorunda olmasıdır.

ana kuzularıyla uğraşmasıdır :

türk toplumu gibi ataerkilliğin ve gericiliğin tavan yaptığı toplumda yaşam mücadelesi vermesi. evet aslında türk kadınının değil türk erkekleri kaynaklı türk kadının temel sorunu olarak modifiye edilmesi gereken başlık.

gerçek olabilecek veya olamayacak birçok hayal kurup bu hayallerin peşinden gidecek kadar azim ve gayrete sahip olamaması.

vizyonsuzluk.

(bkz: türk erkeği)

yani canım kardeşim, kabul etmek istemiyorsunuz ama çoğunuz sorunsunuz gerçekten. sevgili ya da kocayı geçtim de, babalar da sorun.

bencillik ve gereksiz kıskançlıktan dolayı erkeği sıkmak.

türkiye de doğup türkiye de yaşamaları.

duygularını belli etse ölecek hastalığı.

sürekli türk kadının şusu, türk kadınının busu, öyle türk kızı, böyle türk kadını, onu yapan türk kadını, bunu giyen türk kadını diye sınıflandırılması.

sevgisizlik. kendimden yola çıkarak söylüyorum bunları. kendi ailesinden doğru düzgün ilgi, sevgi görmeyip potansiyel olarak iyi bir anne ve ev hanımı olarak yetiştirilen türk kadını 'modernleşen' toplumla birlikte bir erkekten ilgi , sevgi gösterisi gördüğü anda kendini onun kollarına bırakıyor. sonrasını görüyoruz işte.modernleşme tabirini burada seksenler doksanlar türkiyesinde akşam ezanından sonra evin camından bile dışarı bakamayan, olası bir sevgili ,flört durumunda hemen 'adı çıkan' kadınları baz alarak kullanıyorum. yani genel olarak bakarsak tabloya cahillik ve sevgisizlik bizim en azından benim en büyük sorunum.

meriçlik gibi olmasın ama cahil türk erkeğidir. ya da şöyle diyeyim, islamla yoğrulmuş kültürdür. *

türk kadını islamdan önce erkekten üstündü.

arap gezgin ibni fadlan serüveninde bir türk obasına misafir olur. türklerin yaşamını anlattıktan sonra başına gelen bir hadiseyi şöyle anlatır: ben türk'ün evindeyken türkler çok rahattı. bir ara kadının bacaklarının arasını gördüm. kocasına dedim ki "eğer bir kadın bacaklarının arasını gösterirse bu ahlaksızlıktır". türk erkeği kahkaha atarak bana dedi ki: "istersen kadınlarımıza yanaşmaya çalış, başını gövdenden ayırırlar". kadınlarımız sadece istedikleriyle birlikte olurlar.

eski entrylerime bakın. yıllarca yurtdışında yaşadım. türk kadını gibi asil ve güzel kadın yok.

türk erkekleri :))

türk erkeği.

aşırı egoları

benim anladığım şöyle bir şey var (biraz alınyazısı ile alakalı bir durum) herkesin, hepimizin aslında ait olduğu bir ruh grubu var. bu şu demek: her birimizin hayatında aslında daha önceden de hayatımıza girecekleri belli olan ruhlar var. şimdi bu ve benzeri başlıklarda türk kadınının veya türk erkeğinin temel sorunu diye nitelendirme yapanların bir kısmı bu nitelendirmeyi aslında bir sitemden(bakınız bu bir dramdır) dolayı yapıyor (bir kısmı dedim dikkat)

peki nedir bu sitem, neyin sitemi bu? bu bir kısım kişiler, deneyimde yani pratikte türk kadını ve türk erkeği ile yakınlık kurmamış ama teorik olarak bunun hayalini kuran, kendi zihinlerinde(buna ben de dahilim) idealize ettikleri birtakım kadınlara ve erkeklere hayranlik duyan kimseler.

şimdi kendimiz bu idealize hayali elde edemeyince "türk kadını/erkeği böyle, şöyle" falan diyoruz.

gelmeye çalıştığım yer: herkes zaten yakınlık kurması gereken kişilerle yakınlık kuruyor. hiç yakınlık kuramadığınız kişiler belki bir ihtimal sizin ruh grubunuzda yer almayan ruhlar. bu noktada yakınlık kurup da darbe yediğiniz kişilere gelince işte onların da sizin için bir anlamları var. hiçbir iki ruh bu dünyada boşu boşuna ve tesadüfen karşılaşmıyor.

bahsetmek istediğim son husus maalesef bizde darbe almamış taraf olmaması. bu da (bir noktada iyi bir şey olabilir ama genelde) tarafları birbirlerinden uzaklaştırıyor.

kadını da erkeği de ayrı tribe giriyor. genel olarak bir tribal enfeksiyon haletiruhiyesi mevcut.

son söz: ruh grubunuzdaki kişileri çok iyi bilirsiniz. bu karşı cins ve duygusal bir birliktelik ve ömürlük bir yola çıkarken de çok net belli olur. o insan size bir şey sormaz. sizin hakkınızda ön yargılı düşünmez. o sadece fiziken sizinle aynı mekanda olmaktan bile mutluluk duyar. hiç konuşmasanız bile oturur sizi izler. ve hiç anlam veremediğiniz bir samimiyeti, sıcaklığı ve şefkati vardır. sanki size "ben senin için buradayım, birlikte bütün her şeyi göğüsleyelim" der gibidir. o mu sizi çok düşünür siz mi onu bilemezsiniz. adeta iki tane karşılıklı elmas gibi ki, ikisinin de gözleri birbirlerinin ışıltılarından kamaşmaktadır.

türkiye'de kadın olmalarıdır